MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, ‘Futbolda Şike Davası’ ile ilgili verilen yeniden yargılama kararını yazılı bir açıklama ile değerlendirdi. 
Kamuoyunda ‘Futbolda şike davası’ olarak bilinen davada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği yeniden yargılama kararını anımsatan Aydın, “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar, yargının ne derece siyasallaştığının resmi olarak tarihe geçecektir. Hatırlanacağı üzere bir yöneticinin bu yılın Ocak ayında sarf ettiği “Sayın Başbakan'ın yeniden yargılama konusunda verdiği söz üzerine inşallah bizi de alacaklar. Bu yargılanma açılacak" şeklindeki sözleri, bu günlerin habercisi olmuştur. Sadece Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturma ve yargılamalarında değil, şike davasında da adalet, yapılan siyasi baskılar ve verilen yeniden yargılama kararıyla ağır bir yara almıştır” ifadelerini kullandı. 

BAŞBAKAN SÖZ VERDİ, MAHKEME YERİNE GETİRDİ

“Yeniden yargılama kararı göz göre göre gelmiş, Başbakan söz vermiş ve mahkeme de bu sözü yerine getirmiştir” diyerek sözlerine devam eden Aydın, 
“Alınan karara itiraz hakkı olsa da, yargının bu ağır siyasi baskı karşısında adil bir karar verebilmesi ne yazık ki çok daha zor hale gelmiştir.
Mahkeme verdiği yargılamanın yenilenmesi kararıyla, şikeyi ilk etapta ortadan kaldırmıyor, hatta “kumpas” ve “tutanaklarda sahtecilik” yoktur diyerek doğru tespitler de yapıyor ama, sonuçta “şikeyi sıfırlamanın” yolunu da ardına kadar açıyor” görülerine yer verdi.

TAM BİR GARİBETTİR

Aydın, mahkemenin verdiği kararın kamu vicdanıyla bağdaşmasının mümkün olmadığına da değinerek, şu şekilde devam etti: 
“ “Kumpas” yoktur, “tutanaklarda sahtecilik” yoktur diyen mahkemenin yeniden yargılama için öne sürdüğü gerekçenin adaletle ve kamu vicdanıyla bağdaşması mümkün değildir.

Kararın dayanağı olarak gösterilen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311/1-e maddesinde yeniden yargılama için “yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulma” şartı bulunmaktadır. Kanunun istediği şart yerine “teknik araçlarla dinleme ve izlemeye ilişkin” yapılan yeni usul düzenlemesini yeni olay olarak gerekçe yapan mahkeme, hukuka ve adalete büyük darbe vurmuştur. Zamanında yürürlükteki mevzuata göre yapılan teknik takip, dinleme ve izlemelerde sahtecilik yoktur, usule uygundur diyen mahkeme, bu konuda yapılan yeni düzenlemelere dayanarak yeniden yargılama yolunu açması tam bir garabettir.

Bu günkü teknik takip ve izleme için yapılan usul düzenlemesi, dünkü kayıtların gerçekliğini ortadan kaldırmaz. Bir başka deyişle “dünkü güneşle, bu günkü çamaşırı kurutmaya” soyunanlar hukuku ters-yüz etmişlerdir”

UEFA VE CAS, MAHKEMENİN DE KABUL ETTİĞİ DELİL VE TUTANAKLARA GÖRE KARAR ALMIŞTIR

Aydın, “Esasen UEFA ve CAS da tıpkı, yerel mahkeme ve Yargıtay gibi dosyadaki kumpasa dayanmayan ve sahte olmayan delilleri esas almış ve kararlarını vermişlerdir.

Sayın Başbakan Erdoğan tarafından atanan Federasyon spor yargılaması için UEFA, CAS ve nihayet ceza yargısını dikkate almamış, sıfır tolerans tanınması gereken “şike ve teşviki” adeta kendisi teşvik etmiştir. Futbol Federasyonu’nun UEFA, CAS ve nihayet yargıyı hiçe sayması, yeniden yargılama kararının verileceğinden eminmiş gibi davranması, aslında bu günkü tabloyu özetliyor” dedi.

FEDERASYON VE ERDOĞAN’DAN HAYIR YOKTUR, TRABZONSPOR’UN KUPASINI VERİRSE, UEFA YA DA FİFA VERECEKTİR

Trabzonspor’a ne futbol federasyonundan ne de Başbakan Erdoğan’dan bir hayır gelmeyeceğini ifade eden Aydın,  sözlerini şu şekilde bitirdi:  
“Anlaşılmıştır ki Futbol Federasyonu’ndan hayır yoktur ve Trabzonspor’un hakkı olan 2010-2011 sezonu şampiyonluğunun verilmesi artık çok daha zor hale gelmiştir. Trabzonspor’a hakkı olan kupayı verirse UEFA ya da FİFA verecek, Trabzonspor Başkanı’nın “dünya lideri” forması hediye ettiği Erdoğan’dan da bir hayır gelmeyecektir.

Trabzonspor taraftarı “hakkımız olan kupa nerede?” sorusuna, her ne gerekçeyle olursa olsun “yandı, bitti, kül oldu” manasına gelen açıklamalarla cevap verenleri artık iyi tanımalıdır.

Trabzonspor taraftarıyla, yöneticisiyle ve siyasetçisiyle Futbolda Şike olayına ilkesel bazda yaklaşmalı, haktan, hukuktan ve adaletten ayrılmamalıdır. Şike ve teşvik suçunu işleyen her kim olursa olsun, hak ettiği ceza verilmeli, milyonları ilgilendiren futbolun adaleti artık daha fazla geciktirilmeden tesis edilmelidir.”
Editör: TE Bilişim