Kamp çalışmalarına 29 Ocak'ta 3 oyuncu hariç takım olarak başladıklarını hatırlatan Güneş, 2 hazırlık maçı oynadıklarını belirterek, “Werder Bremen maçının ilk yarısı, Beşiktaş maçının ise her iki yarısında da olumlu işler yaptık. Genel olarak başarılı bir kamp dönemi oldu” dedi.

Özellikle yerel basındaki 1461 Trabzon Kulübü ile ilgili yapılan tartışmalara da değinen Şenol Güneş, bu konudaki yersiz haberlerin sadece camiaya değil şehre de zarar verdiğini kaydederek, “Dışarıda düşman aramaya gerek yok. Bu almayışı yıkmazsak bugün değil, yarın da Trabzon’dan futbolcu çıkmayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Spor Toto Süper Lig'in ilk yarısında arzu ettikleri sonuçları alamadıklarını anlatan Güneş, şöyle devam etti: “Göreve geldiğimiz zaman aldığımız başarılı sonuçlar, daha sonra yerini olumsuzluğa bıraktı. Değişen kadronun bunda birinci sebep olduğunu düşünüyorum. İskelet kadromuzu kaybettik. Özellikle Türk oyunculardan bahsediyorum. İdeal 11'de süreklilik sağlayamadık. Bunu da bizim başarısızlığımız olarak görüyorum. Kadroda 12 yabancı oyuncu oldu ve bu kadar geniş bir kadro, başarılıyken yararlı olabiliyor ama başarısız dönemlerde sorunu daha büyütüyor. Bu anlayış bizi teknik, idari ve ekonomik hataya zorluyor. Bu konuyu zaman zaman yönetimle de paylaştım. Oynamayan oyuncuların duygusal olarak kırılmaları olabiliyor. Bunun sahaya da bir yansıması olabiliyor. Bir sahiplenme gerçekleşmiyor. Gol yenildiğinde bir kırılma yaşanıyor. Ama son Beşiktaş maçında böyle olmadı. Oyun üstünlüğü olmasına rağmen beklenmeyen bir gol yedik ama bu tür bir kırılma görmedik”

Takımı kampa yılbaşı tatilinden önce aldığı yönündeki eleştirilere de tepki gösteren Güneş, “Tatilde ailesinden ayrı kalmak istemiyorsa bir futbolcu, o zaman gitsin ailesiyle birlikte olsun bu işi yapmasın. Ben de buradaydım. Bu sahiplenme duygusu değil. Yok olmadır. Neden Türk futbolu böyle? Yılbaşında İngiltere’de ligler devam ediyor. Orada yılbaşı yok mu? Kulaktan dolma bilgilerle yorumlar yapılıyor” diye konuştu.

Güneş, Werder Bremen maçında kaleci Tolga Zengin'in Adrian'a yönelik sözlerinin bazı medyada yanlış anlatılmasına tepki göstererek, “Tolga yanlış yapmıştır, doğru. Cezasını da çekecektir. Ama gördüğünüz ilk şeyi de siz yanlış yazdınız. Ben duymadım ne söylediğini. Adrian da o anda kulübede bizim yanımızdaydı. Ama bunu siz 'Tolga istedi diye Adrian çıktı' diye yazdığınız zaman kamuoyunda otorite boşluğu gibi anlaşılıyor. Bunu yazan arkadaşlar sahada net gördüğünüzü söylesinler. Sahada değilseler yazamasınlar. Bu saygısızlıktır. Bana değil, gazetecilik mesleğine saygısızlıktır'' dedi.

Eski futbolcumuz Jaja'nın yeninden takıma gelmek istediği,
bu konuda kendisine yoğun baskıların da geldiğini anlatan Şenol Güneş, “Jaja konusunda son dönemde olağanüstü bir baskı var. Ama sorulması gereken şu; Jaja nasıl gitti, ne zaman gitti, niye gitti? Karabükspor maçında olanlar bilir. ‘Hadi bana eyvallah’ deyip çıkıp gitti. 'Gidemez' dedim. 'Geri getirin ya da parasını kurtarın'. Şimdi geri gelmek istiyor diyorlar. Kim ne biliyor ki en son ne zaman maç oynadı? İdman yapıyor mu kim biliyor? Ama yazılıyor ve kamuoyu oluşturuluyor. Jaja'yı çalıştığım oyuncular arasında belki de bir numaraya koyarım. Ama zaten gidişine bakarsan o yüzden yok. Jaja’dan sonra ikinci oyuncu olarak da Engin Baytar derim. Çok beğendiğim oyuncular. Jaja, bana göre Barcelona’da da oynar. En son Ağustos ayında oynadı. O zaman maç başına gelsin. Beklesin oynasın. Hatta kampanya yapalım. Yönetime de yardımcı olalım. 100 bin euro ben veriyorum. Hazırsa Jaja, toplayalım parasını getirelim” diye konuştu.

Beşiktaşlı futbolcu Uğur Boral'ın ''Türkiye'de kazanmak için her şeyin mubah anlayışı hakim” yönündeki açıklamaları sorulması üzerine ise Güneş, “ Öyle bir şey kabul edilemez. O zaman ‘Şike yapabilirsin' demek istiyorsun bana. Ben nasıl derim futbolcuya 'benim için oyna' diye. Bu şüpheci zihniyet bunları hep devam ettirecektir. Türkiye'de hakemi, rakibi etkilemek gibi bir anlayış var. Türkiye'de kurallar koyulup uygulandığı zaman bunlar yapılamaz. Yanlışı yapana cezayı ver, olayı bitir. İstanbul’da eskiden emniyet şeridi dolu olurdu. Cezalar kesilince gördüm ki artık kullanılmıyor. Siz işinizi yapacaksınız, ben de işimi yapacağım. Eğer ben yanlış bir karar veriyorsam, hakemin yakasına sarılıp da ceza alıp sonra affediliyorsam ben bunu yaparım. Menfaatim varsa yaparım veya yapmıyorsam, yapan kazanıyorsa ben de yaparım. Bunun için sıkıntı. Futbol sadece oyun değil artık” ifadelerini kullandı.

Bir soru üzerine Trabzonspor ve Fenerbahçe arasındaki olumsuz diyaloğun Aziz Yıldırım ya da Sadri Şener’in gitmesiyle de çözülmeyeceğini anlatan Güneş, “Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki kavgayla ilgili kararı yetkili federasyon verecek. Orada sıkıntı var şu anda. Oraya gelen adamları birileri yönetiyorsa olmaz. Onlar bizleri yönetecek. Parası olan her şeyi bilir, gücü olan her şeyi yapar. Olmaz öyle şey. Şiddet yasasını çıkarıyorsunuz, sonra birilerinin çıkarı için değiştiriyorsunuz. Yarayı deştiğiniz zaman tedavi edeceksiniz. Yarayı açınca tedavi edeceksiniz. Yoksa açmayacaksınız. Bence bu yapılıyor” cevabını verdi.

Bir gazetecinin “Böyle bir ortamda yaptığınız işten zevk alıyor musunuz ?” şeklindeki sorusuna Güneş, “Bir koşu yaparsınız, zorla koşarsınız. Katkı yapmaya çalışıyorum. Bunu yerel medya 'yoruldum yapacak işim yok' olarak algılıyor” şeklinde cevap verdi.

Güneş, yarın Ziraat Türkiye Kupası’nda Medical Park Antalyaspor ile oynayacakları maçı da kazanarak yollarına devam etmek istediklerini sözlerine ekledi.