Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu altı sanığın yeniden yargılanmasına bugün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda başlandı.

Aziz Yıldırım, mahkemeye yazılı olarak şu savunmayı verdi:

Sayın Başkan  Sayın Üyeler…

Öncelikle almış olduğunuz bu yürekli ve haklılığı hergeçen gün artarak anlaşılan kararınızan ötürü sizleri kutluyorum… 

Sizler bu kararla sadece adaleti sağlamakla kalmadınız , Adil Yargılanma ve Savunma hakkı ihlalleri ile kuşatılan Türk Yargı Sistemi ni illegal yapı ve yapılanmaların vesayet ve hükümranlığındanda kurtaran ilk ateşi yaktınız.Bu yüzden. Kendim , Ülkem ve Hukuk adına  minnetarım…

Huzurunuzda yapılan yargılamaya ilişkin çok fazla şey konuşacağımı düşünenler yanılmaktadırlar..Hukuka Uygun olarak elde edilmemiş ve açıkça hukuka aykırı olan bu delillerle alınmış kararlar hakkında konuşmayı bu ülkeye  ve siz Cumhuriyetin Hukukçularına yapılmış bir hakaret olarak değerlendiriyorum.Bununla birlikte   bu dönemin ve bu döneme ait yapılanmanın , hukuka aykırı olarak kurulan Özel  Makamlarını,bu Makamlarca oluşturulan Hukuka Aykırı delillerini ve en önemlisi Mülkün Hukuku na paralel yeni bir hukuk yaratmaya yönelik bu kararlarını  tanımadığımı  buradan bir kez daha ilan ediyorum…

Bununla birlikte Yargılamanın dışında hiçbir şey söylemeyeceğimi düşünenlerde  yanılmaktadırlar.Zira bugün yaşanılanlar ve yaşatılanlar sadece Aziz Yıldırım a ve Fenerbahçe ye yönelik değildir . Ülke barışına, vatansever gazeteci ve yazarlara, saygın emniyet mensuplarına,ve  bu iddialar yüzünden, onuru ve şerefi uğruna  gözünü kırpmadan hayatına son veren  şanlı TSK mensuplarına kısacası bu toprakları Vatan yapan tüm değerlere yöneliktir.Ve bugün ben Aziz Yıldırım olarak bu nedenlerle savunmamın  Yüce Türk Milleti adına yapıldığının kayda geçmesini istiyorum.

Ve bugün, bu vatan için bu ülke için bu cumhuriyet için yaşayan insanlara yönelik olarak yapılan örgüt kurma.şike yapmak,darbe yapmak,casusluk yapmak,ve onlarca asılsız iddiaları ülkem ve bu onurlu  insanlar adına  külliyen reddediyorum..3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan sürecin her aşamasında yapmış olduğum tüm savunma ve açıklamaları  aynen tekrar ediyor, ogün nerede duruyorsam bugünde aynı yerde durduğumu yineliyorum.

Ogün bu vatan evlatlarını örgüt kurmakla suçlayanlar,kurgu fezlekelerin altına imza atanlar,şafak sökmeden ocaklarımıza çöküp bizleri silahlı suç örgütü üyesi yapanlar ve en acısı bunları yapanlara bağımsız basın adı altında alkış tutanlar bugün ya terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorlar yada cezaevindeler..

Biz o tarihte “Ne şikesi Memleket Elden Gidiyor” dediğimizde gülenler şimdi yanıldıklarını anlatıyorlar her fırsatta.

Aziz Yıldırım ı Devrimci Karargah Örgütü Üyesi ve İBDA-C örgüt üyeliğinden dinleyenler şimdilerde ifade üzerine ifade veriyorlar…

2011 yılında bu operasyonların Aziz Yıldırıma ve Fenerbahçeye değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetine yönelik olacağını söylediğimde gülenler bugünlerde Devletin bu yapılardan nasıl arındılacağı konusunda fetva veriyorlar.

Bu zihniyetin Türkiye Cumhuriyeti Yargısını,Emniyetini ve TSK rini hedef alarak Türkiyeyi  savunmasız bir şekilde uluslar arası emperyalist politikaların kucağına atıldığını söylediğimizde bize gülenler bugün tv larda haklılığımızı tekrarlıyorlar.

Ve bunları Sayın Cumhurbaşkanına yazdığımızda ve asıl hedefin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti olacağını anlattığımızda bizi eleştirenler şimdilerde adımızla konuşuyorlar.

Sayın Başkan, Sayın Üyeler

Sadece şike davası değil,bu Cumhuriyetin bu Devletin tüm vatansever kişi ve kuruluşlarına yönelik tüm  bu davalar bu ülkenin taşıyamayacağı ağır bir yüktür.Ve ülkenin bir an evvel bu yükten kurtulması lazımdır…

Süratle ve kararlılıkla sonlandırılacak bu davalar ve verilecek beraat kararları; belki  bu dönemin faturasını canıyla,onuruyla hürriyetiyle yada  geri kalan tüm hayatı ile ödeyenlerin acısını hafifletmeyecektir..Ancak aynı şartlarda aynı direnişi göstermekten kaçınmayacak bu insanlara iade edilecek itibar, Türkiyenin itibarı olacaktır.

Çünkü bizler bu ülkeyi çok sevdik iyisiyle kötüsüyle,eğrisiyle doğrusuyla ve ona ait ne varsa…Ve bu ülkenin itibarı için yaşadık..Hakkımızda asılsız iddialarla  hükümler kurulduğunda cezaevlerinde  yatmak için koşarak geldik..Ve birileri  uluslararası platformlarda Türkiyeyi ve ona ait ne varsa şikayet etmek için fırsat kollarken,biz tüm çektiklerimize rağmen haklı çıksak da Türkiye aleyhine dava açmayacağımızı peşinen kabul ettik…

Ve bu kararlılığımız son nefesimize kadar sürecektir.

Ve Fenerbahçe, aynı kararlılıkla, Cumhuriyetin, Demokrasinin,özgürce ve kardeşçe  yaşanılan büyük  Türkiye için yoluna kaldığı yerden devam edecektir

Aziz Yıldırımın başkanı olduğu tek örgüt ise Atatürk Türkiyesinin en büyük sivil toplum ve spor örgütü olan Fenerbahçe Spor Kulübü olarak kalacaktır.

Ve dün olduğu gibi  bugün ve hergün son sözümüz Darağacında bile olsak Fenerbahçe olacaktır.

Ve suçumuz Fenerbahçeli ve Vatansever olmaksa, ölene kadar mahkum yaşamayı göze aldığımızı bildirir, yine bir vatan şairinin  “ONUR DA AĞLAR” isimli dizeleriyle sözlerime son veririm.

NE ALNIMIZDA BİR AYIP
NE KOLTUK  ALTINDA SAKLI HAÇIMIZ
BİZ BU HALKI SEVDİK
VE BU ÜLKEYİ,
İŞTE BAĞIŞLANAMAZ, KORKUNÇ SUÇUMUZ

AZİZ YILDIRIM

Editör: TE Bilişim