Mayıs’ta Trabzonspor’un başkanı olduğundan beri gündemden hiç düşmedi. Birçok kişi onun mafya olduğunu düşünüyor. Gülümserken çekilmiş fotoğrafı yok denecek kadar az.  Siyasette de sporda da sözünü sakınmıyor, bu yüzden çok eleştiriliyor. Şike süreci yüzünden Aziz Yıldırım ile kanlı bıçaklılar.

Türk futbolunun “sert” adamı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun nasıl biri olduğunu merak ettim. Röportaj için beni biraz uğraştırdı. Bir akşam İstanbul’da buluşup fotoğrafları çektik, başka bir akşam Trabzon’da buluşup konuştuk. “Herkes beni sert zannediyor ama aslında duygusal bir adamım” diyor. Röportaj sırasında son derece centilmence davrandığını itiraf etmeliyim.

Aklımdaki pek çok soruyu sordum, kaçmadan cevapladı. Tanık sizin…
 
Ak Parti milletvekili Faruk Özak "bir ağabeyi olarak söylüyorum, futbola siyaset karıştırmasın" dedi. Haklı değil mi?
Samimi olsa bunu basın önünde söylemez, yüz yüze konuşurdu. Spora siyaset bulaşmasın diyorsa, kendisi bakanken Kayserispor’dan alınan Gökhan Ünal'ın imza töreninde Ankara’da onun da arkadaşı olan bir iş adamının ofisindeki imza töreninde ne işi vardı? Benim dönemimde siyaset Trabzonspor'un iliklerine kadar girecek, yeter ki takımın faydasına olsun.

AK Parti’yi desteklediğinizi açıkça dile getiriyorsunuz.
Sayın Başbakan’da kendimden çok şey buluyorum. Bu millet için yaptığı şeylere minnet duyuyorum. Bu ülkeye hizmet edenlerin lehine inisiyatif kullanmak kişiliğimle alakalı. Riskleri göze alır, sonucuna katlanırım.

CHP'li taraftarı küstürmekten korkmuyor musunuz?
Onlar beni çok iyi anlıyor. Spor adamlarının söylemleri kitleleri yönlendirebiliyor ve siyasetçilerden daha etkili olabiliyor. Spor adamı sadece sporla ilgili konuşur diye bir kaide yok. Kılıçdaroğlu’na kırgınlığımın sebebi, ülkeyi yönetmeye talip olan bir lider olarak UEFA’ya seslenirken Türkiye'de bağımsız yargının olmadığını dile getirmesi. Asıl mağdur olan Trabzonspor. Zerre kadar ahlakı olan biri teknik takiplerin ortaya çıkardığı raporları okusa bu lafları etmez.

CHP’nin takdir ettiğiniz tarafları yok mu?
CHP içinde Volkan Canalioğlu, Akif Hamzaçebi gibi sevdiğim ve saygı duyduğum birçok insan var. CHP’ye karşı bir düşmanlığım yok. Ailemde CHP’li olanlar vardır. Şike olaylarındaki tavırlarına kızgınım.

Kemalizm'e karşı duruşunuz nasıl?
Bu ülke için Ulu Önder Atatürk’ün verdiği mücadeleyi inkâr etmemeliyiz. Fakat Atatürk'ün kurduğu Türkiye ile devamındaki "Atatürkçü" zihniyetin Atatürk’ü ne kadar temsil ettiği konusunda tereddütlerim var. Atatürk kalkıp gelse, “Atam izindeyiz” diyenlere “bırakın izinleri artık çalışın” derdi.

“AZINLIK VATANDAŞLARIMIZDAN ÖZÜR DİLERİM”

Peki ya “Ermeni, Rum ya da Yahudi takımı mıyız?” benzetmesi? Irkçı mısınız?
(Heyecanlanıyor) “Yabancı bir ülkenin takımı değiliz biz de bu ülkenin takımıyız” demek istedim. Sözlerimi Türkiye’de yaşayan azınlık vatandaşlarımız üzerine alındıysa buna üzülürüm. Onlardan özür dilerim.

Bu halklara karşı bilinçaltınızda bir nefret yatıyor olmasın?
Hayır, asla.

Aslen Rum olduğunuzu öğrenseniz tepkiniz ne olur?
Üzülmem. Aslını inkâr edenin ne geleceği ne de bu günü olur.
 
UEFA sürecinde AK Parti ve Başbakan üzerine düşeni yaptı mı?
Sayın Başbakanımız diyor ki 'kurumlar ve kişiler ayrılsın.' O, yakın tarihimizin en büyük lideri, her şeyi idrak edebilecek kadar aklı ve zekâsı var. Kurumlar ve kişilerin ayrılamayacağını o da biliyor.

Sadece gönül almak için mi söyledi yani?
Bu sorunun cevabını Başbakanımız verir.

En son kime oy verdiniz?
Sayın Başbakanımıza verdim.

Eskiden ülkücü müydünüz?
Kendimi bildim bileli milliyetçi muhafazakârım.

Başbakanla kişisel ilişkiniz nasıl? Sık görüşüyor musunuz?
Samimi değiliz. İlk kez 10 -15 gün önce baş başa bir görüşme yaptık.  

Siyasete atılma planı var mı?
Siyasetle hiç bir zaman işim olmadı, olmaz. Çocukluktan beri tek hayalim TS başkanı olmaktı. Allah bana nasip etti bu makamı
 
Gezi olaylarına nasıl bakıyorsunuz?
“Kazlıçeşme’de ne işin vardı” dediler. Bu milletin üzerinde dış güçlerin ve onun bağlantılarının oyunları olduğunu düşünüyorum. Buna tepki göstermek için gittim.

Ergenekon Davası sonuçlandı. Sonuçlar adil mi sizce?
Kurunun yanında yaş da yanmış olabilir. Bu ülkeyi dış tehditlere veya onların içerideki uzantılarına karşı korumak ordunun görevi; ordunun itibarını korumak da bizim görevimiz.

Peki ya Kürt meselesi?
Bu ülkenin güçlenmesini istemeyen dış güçlerin oyunu olduğunu düşünüyorum.  Türkiye'de Kürt sorunu olduğuna inanmıyorum.

Kürtlere hiç haksızlık yapılmadı mı yani?
"Bize ikinci sınıf muamele yapıldı" diyorlar. Bu ülkede Kürt kökenli Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, milyarlarca dolarlık iş adamları olmadı mı? Kimsenin önü kesilmiyor. İsyan etmeye hakları yok. Karadeniz’de de insanlar çok yoksul şartlarda yaşıyor ama isyan etmiyor.

Mesele sadece ekonomik mi? O insanların dili, kimliği, kültürü inkâr edilmiyor mu?
Türkiye Cumhuriyeti’nin dili de dini de tektir.

Kürt olarak doğmuş olsaydınız yine aynı şeyleri düşünür müydünüz?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım öyle kalmak isterdim. Bu ülkenin dinini de dilini de değiştirmenin bir manası yok.

Elinizi vicdanınıza koyun. Asırlardır konuştuğunuz dili ve kimliği yaşatmak istemez miydiniz?
Yaşatsınlar, onlara kimse engel oluyor mu?  Bu konuda hiç olmadığı kadar adım atılıyor şu an Türkiye’de.

Ana dilde eğitimi destekler misiniz?  
Türkçeyi yabancı dil olarak mı öğreneceksiniz? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysanız, önce Türkçeyi öğrenmeniz lazım.

“AĞIR ABİ DEĞİLİM, İNSANLAR BENİ YANLIŞ TANIYOR”

Babanız zenginmiş galiba.
Allah rahmet eylesin, babam yoksullara bakardı. Bulunduğum yörenin en köklü ailelerinden birine mensubum. Kökenimiz Osmanlı’dan geliyor, ailem derebeyliği yapmış. Yüzlerce dönüm arazi kaldı bize.

Toprakla mı uğraşıyordu babanız? 
Hayır, uzun seneler İstanbul’daydı.

Ne iş yapıyordu?
Ticaretle uğraşıyordu. Hacı Osman Hüseyin Efendi derlerdi babama. Dinine bağlı iyi bir hatipti.

İstanbul’da mı doğup büyüdünüz?
Hayır, Of'ta doğdum. 11 yaşında İstanbul'a gittim.

Kardeşler?
12 kardeşiz, 7 kız, 5 erkek. Ben 11.’yim
 
Çocukluktan beri hep böyle ‘ağır abi’ miydiniz?
İnsanlar beni yanlış tanıyor. Tanıyanlar aslında çok duygusal bir insan olduğumu, yeri geldiğinde ağladığımı, yeri geldiğinde güldüğümü bilirler. Kameraların önünde yapılan haksızlıklarla ilgili konuşunca o ‘ağır abi’ duruşu kendiliğinden oluşuyor. Öyle değilim aslında.

Çok asık suratlısınız. En son ne zaman kahkahalarla güldünüz?
O algı yanlış, bugün bile güldüm.
 
***

Okul hayatı?
İlkokulu bitirdim ama 4. sınıfa kadar okuma yazma bilmiyordum! Sonra eniştem 2 günde öğretti okuma yazmayı. Hayattaki duruşumu da o öğretti. Birgün dedi ki “Kızıl meydanda yaptığını evinde yapacaksın, evinde yaptığını da Kızıl meydanda yapacaksın. Hâkim olduğun yerde istediğini yapıp, hâkim olmadığın yerde korkmayacaksın”. O günden beri korkusuzum.

Hiçbir şeyden korkmuyor musunuz?
Allah'tan ve yanlış yapmaktan korkuyorum. Güçlü bir insan değilim aslında, karşınızda gördüğünüz gibi bir insanım.

'Hiçbir şeyden korkmuyorum' demekle bu biraz çelişiyor.
İnançlı bir insanım. Hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanırım. Yanlış yaparsam ve buna inanırsam, o insanın dizinin dibine oturur, ne yapmam gerekirse yaparım.

Çok inançlı biri olduğunuzu söylediniz, pratikte nasıl?
İmanım tam ama ameli tam olarak yerine getiremiyorum. Namazımı uzun süreden beri kılıyorum. Zamanında günahlarımız oldu elbette!

İçkiyle aranız nasıl? 
Kullanmıyorum.

Hiç mi? 
Diyorum ya günahlarım var.

Kibirli bir adam mısınız?
Tam aksine. Ama insanlar öyle zannediyor. Tanıyanlar kişiliğimle kamuoyu önündeki halimin farklı olduğunu söylüyor.

Çevrenizde size el pençe divan duran insanlar görüyorum.
O bizim insanlara gösterdiğimiz sevgi ve saygıdan kaynaklanıyor.

Sizin için neden mafya diyorlar?
Türk futbolunu kirleten malum şahıs öyle söyledi.

Yalnız o değil, kiminle konuşsam sizin mafya olduğunuzu düşünüyor.
Televizyonda cesur cümleler kullandığım için öyle bir algı oluştu.

“Üçüncü sınıf mafya değil delikanlıyım” dediniz.
Söz kişinin aynasıdır.  Bana mafya diyenlerin hayatı hep üçüncü sınıf mafyalarla haşir neşir olarak geçmiş. Hayatımda hiç üçüncü sınıf işler olmadı, hep birinci sınıf işler yaptım. “Bizim yöreden mafya çıkmaz, delikanlı çıkar” dedim.

Delikanlılığın sınırı ne? Size haksızlık yapana en fazla ne yaparsınız?
Engellemeye çalışırım.

Dövme, yaralama?
Önce konuşurum, yanlışını tekrarlarsa tedbirini alırım.

Ne tür tedbirler?
Darp edecek halimiz yok. İnsanlarla konuşunca yanlışlarını düzelteceklerine inanıyorum.

İlk kavganızı hatırlıyor musunuz?
Çok kavga etmişimdir. 

Silahla aranız nasıl?
Her Karadenizli gibi silah merakım var.

Kaç yaşında öğrendiniz kullanmayı?
7- 8 yaşında başladım. Oğullarıma da öğrettim. 12 yaşındakine atış yaptırdım. 7 yaşındakine ise oyuncak tabanca alıyorum.

Bir insana silah doğrulttunuz mu hiç?
Hayır,  Allah nasip etmesin.

Gözaltı ya da sabıkanız var mı?
Gençlikte oldu, evet.

Hapis yattınız mı?
Yatmadım.

“ÇOCUKLARA BEN BAKIYORUM”

Evlisiniz.
Evet, çok değerli bir eşim var. Karımla kendimiz tanışıp, âşık olarak evlendik.  

Bu delikanlı adam âşık olunca nasıl birine dönüşüyor? Yine sert mi?
Ama siz hala oraya takılı kaldınız. Sert değilim sadece haksızlıkların karşısında sert bir duruşum var.

Evde yumuşak bir adam mısınız yani?
Asabiyet var biraz.  Eşimi ve çocukları üzdüğüm oluyor ama anlık parlıyorum, 2 dakika idare edildiğim zaman sinirim geçiyor.

'Hata yaptığım zaman özür dilerim' demiştiniz.
Tabii ki gerektiğinde eşimden de özür dilerim.

Hiç mutfağa girer misiniz?
O konuda biraz tembelim.

Çocuklarla aranız nasıl?
Çocuklara bakarım, ufakken altlarını ben değiştirirdim.

Tiyatroya sinemaya gittiğiniz oluyor mu?
Gitmez olur muyum? Çocukken tiyatroda oynamıştım zaten. Şimdi de sık sık çocuklarla ya da eşimle sinemaya gidiyoruz. Mel Gibson’ın Cesur Yürek filmini çok severim, bende ayrı bir yeri var.
 
***

“TRİBÜNDE SLOGAN YASAĞINI KİMSE DİNLEMEZ”

Spor camiasına girene kadar hangi işlerle uğraştınız?
Kimyevi madde üzerine şirketimiz vardı. Sonra inşaat işine girdim, hala devam ediyor.

Aziz Yıldırım sizi savcılığa şikâyet etti. Şike olayı dışında nedir alıp veremediğiniz?
Hiçbir ortak noktamız yok.

Görürseniz selam verir misiniz?
Vermem, çünkü Türk futbolunu kirlettiğine inanıyorum.

Fenerbahçe’ye düşman mısınız?
Hayır, onlar dost kulübüm. Aralarında çok değerli dostlarım ve akrabalarım var. Muhteşem taraftarına saygı duyuyorum. Türkiye’de Fenerbahçe taraftarının verdiği maddi ve manevi desteği hiçbir takım taraftarı vermiyor.

Teknik direktör Tolunay Kafkas'ı yollayıp, Mustafa Reşit Akçay'ı getirdiniz.  Bu sportif bir hamle mi yoksa Mustafa Reşit'in Trabzonlu olmasının payı var mı?
Onun sportif anlamda böyle bir şansı hak ettiğine inanıyorum, Trabzonlu olması artı değer katıyor.

Eski başkan Sadri Şener şike sürecini doğru yönetebildi mi?
Asla. Trabzonspor’un haklarını korumak için hiçbir hamle yapmadı. Yapmış olsa şimdi kupa müzemizde olurdu.

Galatasaray'a daha mı yakınsınız?
Hayır, TS dışındakilerin hepsine eşit mesafedeyim.

Tribünlerde siyasi slogan yasağına ne diyorsunuz?
Bir yerde adaletsizlik varsa insanların tepki göstermesi normaldir. Yasak koysanız da kimse dinlemez. Bir statta elli bin kişi aynı anda slogan atınca hepsine birden nasıl ceza vereceksiniz?

Kayserispor başkanına sizi gömecek yer bulamam dediğiniz doğru mu?
Bizim üzerimize oyun oynayan insanların yaptığı bir tezgâh o. Öyle bir cümle kurar mıyım hiç, ben mezarlık bekçisi miyim? Ayrıca basına böyle yansıdığı için üzüldüm. Kendisine de söyledim, “Seni başkan seçseydik ‘Aziz Yıldırım’ın gücüne bakın ki vekâletiyle dahi kulüpler birliği başkanı seçtirdi’ diye yazılacaktı, o oyunu bozduk” dedim. İki gün sonra arayıp üzgün olduğumu söyledim. Çok sevdiğim bir insan. Sorun Fenerbahçe’nin vekâleti ile gelmiş olmasıydı.



Kaynak: Habertürk
Editör: TE Bilişim