Lafı hiç uzatmada, direkt konuya gireyim.
Deniz Ateş Bitnel, bir şey söylememe gerek var mı?
Onu hepiniz, geçen sene Arena’da oynadığımız ve takım olarak doğrandığımız maçtan hatırlıyorsunuz.
Galatasaray’ı Arena’da resmen Trabzonspor’un elinden almış, takımın yarısını oyundan atmıştı.
Galatasaray’ın 11 futbolcusu, bir orta hakem, iki yan hakem, iki çizgi hakemi ve bir de dördüncü hakem olmak üzere 17 kişiye karşı sahada 7 kişi kalmıştık.
Buna rağmen kora kor bir mücadele vermiş ama sahadan mağlup olmaktan kurtulamamıştık.
İşte bu maçın hakemi ile tribünden arkadaşımız Asım Turan, İstanbul’da bir araya gelmiş ve konuşmuşlar.
Sohbet uzunmuş amma ben can alıcı noktasını söyleyeyim. Asım ile Bitnel, konuşurlarken, Bitnel renktaşımıza özetle şunları söylemiş: “ Maçtan önce ne olduğunu anlayamadığım bir şekilde, tüm yardımcı hakemlerimi değiştirdiler. Birlikte maç yönettiğim isimler ile değil, bu maç için görevlendirilen tanımadığım isimler ile maça çıkmak zorunda kaldım. Hataların çoğunu bu hakemlerin beni yanlış yönlendirmesi ile verdim. Maçın görüntülerini daha sonra izleyince bana ve Trabzonspor’a çok büyük bir oyun oynandığını gördüm. Yan hakemlerin bir yerden talimat aldıklarını düşünüyorum. Ben günah keçisi ilan edildim ve insanların önüne atıldım. Bu konuda basın açıklaması yapmak istedim ama Merkez Hakem Komitesi Başkanı ben bu konuda bir yıldır oyalıyor.”
Evet, Deniz Ateş Bitnel’in açıklamaları bu minvalde uzayıp gidiyor.
Bu açıklamalar, öyle saman altı edilecek türden değil.
Bu itirafları köpeğin önüne atsan köpeği zehirler.
Kimse bu sesi susturmaya kalkmasın diyecek olduk ki, operasyon hemen başladı.
TFF ve MHK açıklamaları art arda gelmeye başladı.
Yapılan açıklamaların özeti şu:“ Deniz Ateş Bitnel, yaptığın açıklamalar ile bizi zor duruma soktun canını okuyacağız ve seni konuştuğuna pişman edeceğiz.”
Normal bir ülkede, ulusal basında yer alan bu haberlerin ardından hemen konu ile ilgili soruşturma başlatılır. Bizde soruşturma iddiaları araştırmak için değil, hakeme niye konuştun diye açıklanıyor.
Bitnel’e anında büyük baskılar gelmeye başladı ve hakem yaptığı açıklamaları yok öyleydi yok böyleydi diye hafifletmeye çalışıyor. İstanbul medyası da hemen iş başı yaptı.
Biz Asım Turan arkadaşımıza tam olarak güveniyoruz. Bizim arkadaşımız gazetecilik oyunları yapacak, lafı eğip bükecek bir kişi değil, biz kendisini çok iyi tanıyoruz. Kimse kıvırmaya kalkmasın. Söz ağızdan çıktı bir kere, bir daha geri dönmez.
Bitnel yaptığı açıklamalar bizim için çok büyük sürpriz falan olmadı. Biz Trabzonsporlular bunun böyle olduğun zaten biliyorduk ama malum olanı hakemin kendisi ilan etmiş oldu.
Evet, şike gibi bu işinde mi üstü örtülecek.
Savcılar bu itiraflara karşı duyarsız mı kalacaklar?
Trabzonspor’un hukukçuları olaya ne zaman el atacaklar?
Twitter’da taraftar ile ağız dalaşı yapan etkili ve yetkili isimler, bu konuda tek kelime ne zaman edecekler?
Trabzonlu siyasiler bu konuda ne zaman konuşmayı ve bir adım atmayı düşünüyorlar?
Gene isyan eden ve hak arayan sadece taraftarlar mı olacak?
Bizim bu sesimiz hep arş-ı alaya ah olarak ulaşacakta, bu sese bir aksi seda veren olmayacak mı?
Gene biz çalıp biz mi söyleyeceğiz? Sesimize kulak verecek misiniz?
Yoksa siyasetçisi, hukukçusu, gazetecisi, yöneticisi hep birlikte ‘Kuzuların sessizliğini” oynamaya devam mı edecekler?
İsyan edip, bu sesi duyurmak için çabalamak gene biz taraftarlara mı kalacak?
Hey, orada kimse var mı?
Bu isyanı birileri duyuyor mu?