Bu sezon 3 ön eleme geçen, ardından gruplara kalıp o aşamayı da lider bitiren Bordo-Mavililer, Juventus’a elenmiş, ancak tüm camia ve futbol kamuoyu tarafından başarılı kabul edilmişti. O yarıştan mahrum kalmak istemeyen Karadeniz ekibinde her birim için Avrupa değeri büyük.

Yönetimin eli güçlenir

Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, bu sezon Bosingwa ve Malouda gibi 2 önemli transfer yaparak çıtayı yükseltti. Şu sıralar verdiği her mesaj ise gelecek transfer döneminde daha da iyilerini yapacaklarına dair. Özellikle forvet transferinde bir Avrupalı yıldız almak için imkanları zorlayacak. Ancak pazarlık masasında takımın Avrupa gidip gitmemesi çok belirleyici olur. Geçen sene adını hatırlatan ve yine UEFA Ligi’ne giden bir Trabzonspor Başkanı ile bir sezonu boş geçecek bir başkanın pazarlık payının arası çok açık. İkinci sınıf isimlere, daha fazla ödemeye mahkum kalmamak için Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu bu yolda zafer istiyor, takıma çok yakın markaj uyguluyor.

Mandıralı başarılıdır

Mustafa Akçay’ın elindeki kadro da ‘ideal’ olmaktan uzaktı... Ancak Hami Mandıralı devraldıktan sonra sakatlık, özel hayat problemi, kulübe ve oyunculara cezalar gibi etkenlerle yük daha da ağırlaştı. Bu sezon Hami hocayı bir psikolog olarak mı, teknik adam olarak mı, idari menacer olarak mı değerlendirmeliyiz, insan şaşırıyor. Sonuçta 9. sırada aldığı takımı 4. sırada bitirir, Avrupa bileti alırsa başarılı kabul edilecektir. Zaten puansal olarak daha fazlası mucize statüsündeydi.

Takım da çok istiyor

Futbolcular bu sezonki Avrupa macerasından büyük keyif aldı. Kendi piyasaları yükselirken, aynı zamanda ligde alınan kötü neticelere de Avrupa bir anlamda tampon oldu. Daha iddialı bir sezon planlaması yapan Trabzonspor’u Avrupa taşımaları, sadece yönetim ve iç piyasadaki pazarlık şanslarını yükseltmekle kalmayacak... Aklında Avrupa’da oynamak olan hem yerli hem de yabancı oyuncular böylece kendilerine avantaj sağlayacak. Son haftalardaki futbol direnci ve yükselişi de futbolcuların bu yöndeki iştahı ile alakalı.