BUNDESLİGA ekibi Hamburg'un (HSV) 22 yaşında futbolcusu Tolgay Arslan, her alanda göçmen kökenlilerin başarılı olmalarının mümkün olduğunu ve bunun için azimle, pes etmeden çalışmak gerektiğini söyledi.

İki yıldır HSV Hamburg takımında top koşturan genç futbolcu, başarılı olan herkese her kapının açılacağını söyledi.

Genç futbolcu ile yaptığımız görüşme futbol değil, güncel hayatın zorlukları oldu. Biz soruk, Tolgay Arslan cevapladı.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Almanya'nın Padernborn kentinde doğdum. 4 yaşındayken ailem beni SC Grün Weiss Paderborn takımına kaydettirdi. Futbol oynamayı çok sevdim. 13 yaşında Borussia Dortmund alt yapısında oynamaya başladım.

2007/2008 sezonunda Dortmund'un U-19 takımında 21 maçta forma giydim 4 gol attım. Ardından oynadığım 26 maçta 30 gol kaydettim. U-19 liginde şampiyon olduk ve bende ligin gol kralı oldum.

ZOR BİR SAKATLIK DÖNEMİ YAŞADI

HSV'a transfer olmanız sizi mutlu etti mi?

Tabii ki. HSV Bundesliga'nın dinozoru. Kurulduğundan
beri Bundesliga'da olan çok köklü bir kulüp. 2009 yazında HSV'ye transfer oldum. Sezona HSV'nin paf takımında başladım. Burada 11 maçta 2 gol attım.

Geçen sezon altı ay sakatlık nedeniyle sahalardan uzak kaldım. Çok kötü bir dönemdi benim için. Bu sezon sağlığım yerinde, kendimi çok iyi hissediyorum ve azimle çalışmalarımı sürdürüyorum. Özellikle bu sezon her şey çok iyi gidiyor. Daha iyi gitmesi için elimden geleni yapacağım.

Şu bir gerçek ki çalışmadan özen göstermeden hiç bir şey olmuyor. Her insan kendinin çalışkan olduğunu göstermelidir. Zaten bir kişi çalışkan ise, başarı mutlaka geliyor.

Uyum sizin için ne ifade ediyor?

Her şeyden her farklılığa açık, hoşgörülü olması lazım. İnsanlar karşılarındakini kendi gibi görüp, davranmalı. Karşındakinin sana nasıl davranmasını bekliyorsan, sende ona öyle davran. Bu hoşgörünün temelidir. Bence uyumun özeti budur. İnsanlar karşındakine sürekli nereden geldi?, kimdir?, rengi, dili, dini, giyimi benden neden farklı gibi düşüncelerle yaklaşırsa anlaşma zor olur. Her insanı olduğu gibi kabul etmek saygının göstergesidir. Ben insanlar arasında karşılıklı saygı, sevgi, hoşgörü olduğu sürece uyum sorunu olmayacağına inanıyorum.

"ÇOK ÇALIŞAN HEDEFİNE ULAŞIR"Uyumda sporun rolü nedir sizce?

Sporun rolü uyumda büyük olduğuna inanıyorum. Spor kulüplerinde kimin nereden geldiği hiç önemli değil. Önemli olan takım, birlik olabilmek. Bunu sporda öğreniyorsunuz. Sporun dili evrenseldir. Spora yönelmeyen ve yanlış arkadaş çevresi olanlar maalesef iyi bir ortam sağlayamıyor, zamanla sigara gibi kötü alışkanlıklara başlıyorlar ve kendilerini kötü alışkanlıklar içerisinde ve kötü çevrede buluyorlar. Çocuklar, gençler beni ve diğer sporcuları rol modeli olarak görüyor.

Ben de elimden geldiği kadar gençleri spora yönlendirmeye çalışıyorum. Kendine hedef koyan, çalışkan olan, pes etmeyen doğru kararı veren ve verdiği kararı hayatında gerçekleştirmek isteyen her genç mutlaka başarılı olur. Benim bir de küçük kardeşim var. Kardeşim iyi bir meslek seçimi yapabilmesi için farklı meslek alanlarında staj yapıyor. Her genç bunu yapmalı. Ben kulübümüzün sosyal sorumluluk projeleri çerçevesindeki çalışmalara katılıp, göçmen kökenli gençleri teşvik ediyorum. Hiç kimse ‘ben göçmen kökenliyim bana şans tanımazlar' gibi yanlış fikirlere kapılmasın. Bu toplum bizlerinde toplumu çok çalışan kökeni ne olursa olsun mutlaka istediği yere gelir, hedeflerini, rüyalarını gerçekleştirir” dedi.

Kaynak: HABERTÜRK