Trabzonspor'un sosyal medyadaki etkili seslerinden biri olan Tayfa grubu, yeniden yargılama kararına karşılık olarak sert bir açıklamada bulundu.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
''3 Temmuz 2011 günü başlatılan malum operasyon dalga dalga pek çok ismi vururken, siyasetin nasıl olaylara müdahil olduğunu gördük. Soruşturma devam ederken ve henüz daha ilk duruşma yapılmamışken devreye giren üç partinin (Akp-Mhp-Chp) bir gecede yasayı değiştirip, verilecek hapis cezalarına doğrudan etki edişini yaşadık. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10 Ağustos’ta açıkladığı gerekçeli kararda “Yasa ile yapılan değişikliğin lehe olduğu izahtan varestedir. Aziz Yıldırım’ın tek maç için cezası 11 yıl 3 ay hapis olacaktı. Sanığa bu suçtan hükmolunan ceza, 3 yıl 9 ay hapis olduğuna göre 6259 sayılı yasa ile yapılan değişikliğin, sanığın lehine olduğu açıktır.“ ifadesi ile “Yok öyle bir şey” diyerek geçiştirilmek istenen bu kurtarma operasyonunun sonucuna tanıklık ettik. Yani biz bu süreçte dostu bildik, düşmanı gördük, ihanete tanıklık ettik. Fakat hiçbir dönemde, ”yanlışa eğilen doğru” olmadık.
1.Etik Kurulu Raporu “Şike ve teşvik vardır ve bundan mevcut kulüplerin Başkan ve yöneticileri de sorumludur” derken, bir anda siyasetin müdahalesiyle göreve gelen yeni TFF ve onun kurulları “Şike sahaya yansımamıştır ve bu olaylardan Kulüp Başkanı haberdar değildir” diyerek, dünya sportif yargılama tarihinde önemli bir “yeniliğe(!)” imza attı. Siyasiler, verdikleri demeçler ile bu “suçsuzluğa” şahit oldu. Camiamızın gasp edilen hakları lütuflarla kapatılmaya çalışılırken, şampiyonluk kupamız gelen “itiraflar” eşliğinde malum kulübün kongresinde seçim malzemesi haline dönüştürüldü. Siyasiler sonucu kutladı. Yargıtay’ın 16. ACM’nin kararını onaylamasıyla Aziz Y. ve diğerlerine yeniden hapis yolu göründü ama karar tanınmadı, tribünlerde görülen, protokolde yer alan Aziz Y. yakalanamadı. Suçun şahsiliği diyerek “tüzel kişiler ile şahısları ayırmak” isteyenler, cezanın şahsileştirilmesine sessiz kaldı. Ve en sonunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “ileride telafisi imkânsız zararlara sebebiyet vermemek” açısından “yeniden yargılama ve infazların geri bırakılması” yönünde karar verdi.
Bu göstermektedir ki; bugün cezaevinde olması gereken Aziz Y. ve diğerleri, ellerindeki bütün gücü, bütün kozları, siyasilerin adaleti yaralayan tarafgirliklerini, spor adamlarının ve sporcuların vurdumduymazlıkların ı, medyalarda köşeleri tutanların ranta ve ideolojilerine dayanarak aldıkları tavırları sonuna kadar kullanarak Türk adalet tarihine en büyük çiziği atmıştır. Siyasiler bütün sürecin sınıfta kalanları olmuştur. Bütün “kanaatlerini” ve “iyi niyet dileklerini” malum kişilerden yana kullanmış, bunları ziyaret etmiş, makamlarında ağırlamış, yol kazası olmasın diye tembihte, nasıl kurtulabilecekleri konusunda nasihatte bulunmuşlardır. TFF’nin bir önceki Başkanı, malum kulübü düşürmemek, şahıslara ceza vermemek adına kaçmış; onun ardından gelen ise son kulvardan farkı iyice açarak, sahaya yansımayan şikeyi bulmuş, ofisinde ağırlamış, tavsiyelerini almış, Uefa’da “iyi biliriz”, Avrupa’ya “kendilerine kefiliz” demiştir. Böyle bir düzende Eski Gençlik ve Spor Bakanı “2010-2011 Süper Lig Şampiyonu kimdir?” soruna “Bilmiyorum” diyerek sağırı oynamış, “basın” körü sahiplenirken, topal olmak da adalete kalmıştır. Ve bütün bu süreç, bu ülkede, “tamamen gerçek kişiler ve kurumlar” tarafından yaşatılmıştır.
Fakat bizim figüran yapılmaya çalışıldığımız bu senaryo böyle sonlanmayacaktır. Avrupa’dan defalarca tescillenmiş şikeye, mahkemelerde ortaya konan para trafiklerine, görüşmelere, yazışmalara göz yumanlar beklesin. Bu kazandığımız “mutlak” bir zaferdir diyenler izlemeye, dostlar yaşamaya, tarih ise yazmaya devam etsin. Biz adaleti gerekirse sırtımızda taşıyacak ve olması gereken yere vardıracağız. Bu mücadeleye daha güçlü, daha kenetlenmiş, daha da onurlu ve dik devam edecek, doğruyu yanlışa ezdirmeyecek, bu adalet güneşini, zalim karanlıklara boğdurmayacak ve –er veya geç- bu mücadelenin gerçek kazananı olacağız.''

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Tayfa Yönetim Kurulu
Editör: TE Bilişim