Faroz’da sıvası olmayan bir evden bir çocuk çıkıyor sokağa…

Sotka’da bir ilkokulun beyaz badanalı bir sınıfından küçük bir öğrenci çıkıyor okulun bahçesinden…

Erdoğdu’da bir fırıncının yanında çalışan küçük bir çırak atıyor kendini caddeye…

Annesi arkasından el sallıyor küçük oğluna; öğretmeni “Hadi oğlum maçına git ama yarın ödevlerinin hepsi tamamlanmış olsun istiyorum” diyor; ustası küçük çırağının sırt çantasına taze çıkmış Trabzon ekmeğinden bir dilim sıkıştırıyor…

Trabzon’umun daracık sokaklarında, sıska bacaklı, kocaman yürekli çocuklar, çelimsiz adımlarla büyük hayallerine doğru yürüyorlar.

Arkalarında, Galatasaray amblemli sırt çantaları, sırtlarında sarı kırmızı formaları, büyük imparator Fatih Terim’in “ Trabzon’da mutlaka bir Galatasaray Futbol Okulu istiyorum” dediği futbol okuluna gidiyorlar…

Kalplerinde bordo mavi sevgisinden başka bir renge yer olmamış bu çocuklar, sarı kırmızı formalar içerisinde… Okul arkadaşları, mahalleden sokaktan yaş taşları, arkadaşlarına moral vermek için bağırıyorlar “ Haydi bastır Cimbom haydi bastır…”

Rüya da görsek inanmazdık değil mi? Evet beyler uyanın artık uyanın. Büyük İmparator! Yüce futbol dehası! Fatih Terim’in “mutlaka istiyorum” dediği Trabzon Galatasaray Futbol Okulu, Trabzon’da açıldı bile…

Futbol okulunun başına Trabzonlu iki futbol hocası getirdiler, hayırlı olsun! Ben bu hocalara kızamıyorum bile. İsimlerini vermek istemediğim bu iki hocayı,  Trabzon’un onlarca takımından bir tanesinde değerlendirmeyenler utansın! Ki eğer utanacakları yüzleri varsa…

Bu konuyu ne zaman gündeme getirsem, “Boş işlerle uğraşma, olmaz öyle bir şey” diyenler, haberiniz olsun, Trabzon’da nur topu gibi bir Trabzon Galatasaray Futbol Okulumuz var artık. Siz açılır mı açılmaz mı diye tartışadurun, İmparator Fatih Terim! Açıl susam açıl dedi ve okul açıldı. Günaydınlar olsun efendim, geçmişler olsun…

Galatasaraylılar değil benim hedefim. Adamlar takımlarını sevecek, destekleyecek, renklerine gönül verecek, haklarıdır, buna diyecek hangi sözümüz olabilir ki? Lakin Trabzon’da ne ihtiyaç vardı ki, bu okul açıldı… Nedir amacınız? Ne yapmak istiyorsunuz?

Bu şehrin duruşu sadece Fenerbahçe’ye karşı değildir; biz şehrimizde Fenerbahçe-Galatasaray-Beşiktaş, bu üç İstanbul takımının ne mağazalarını ne de kulüplerini istemiyoruz. Bu satırlarımı okuyan bazı işgüzarlar, şimdi koşarak emniyete gidecekler ve “ Halkı kin ve nefrete teşvik ediyor” diyecekler. Demezlerse hatrım gönlüm kalır. Ben şehrimi kin ve nefrete davet etmiyorum. Ben şehrimi ve camiamı, kendi değerlerine sahip çıkmaya, İstanbul ile sembolize olmuş egemen kültüre karşı durmaya ve şehrimizi popüler dayatmalara karşı tavır koymaya davet ediyorum. Benim, şehrimde hiçbir İstanbul takımının kulüp açmasını istememeye, şehrimin çocuklarının egemenler devşirilmemesini istemeye hakkım var ve bu demokratik ve hukuksal hakkımı kullanıyorum…

Hey bu şehri yönetenler, hey Trabzonspor’un başındakiler, siyasiler, bürokratlar, işadamları, sivil toplum kuruluşları, gazeteciler, eli kelam tutanlar ve yerel yöneticiler, bilin ve bir daha duyun ki; biz Trabzonsporlular, şehrimizi İstanbul hegemonyasına teslim etmeyeceğiz… Bu şehrin sokaklarında bir İstanbul kulübünün, sanki bizi bir iltifatmış gibi “Okul açtık, hadi kayda gelin“ pankartlarını görmek istemiyoruz.

Genç arkadaşlarım, renktaşlarım, karşınıza çıkan her yöneticinin, her siyasinin, her işadamının yüzüne, “ Bu şehirde ne Galatasaray ne Fenerbahçe Futbol Okulu istemiyoruz” diye haykırın. Sövmeden, küfür etmeden, hakaret etmeden, medeni ve kararlı bir şekilde bu talebinizi dile getirin…

Şehrimizi ve çocuklarımızı medya destekli güç odaklarına teslim etmeyelim Allah aşkına…

Anne ve babalar, çocuklarınızı bu kulübe göndermeyin.

Trabzon Galasataray Futbol Kulübü’ne sahasını kiralayan tesisten bir bardak su bile alıp içmeyin. Orada halı saha maçı yapıp para ödemeyin. Selam verip selam almayın…

Biz istemiyoruz arkadaş anlıyor musunuz istemiyoruz!!!

Hey Trabzon denen 4 bin yıllık şehri yönetenler, vallahi vebaliniz büyük olur…

İkbal peşinde sizi alkışlayanların şak şakları sizi yanılmasın…
Bir gün Trabzon’un o dar sokaklarında, gölgeniz ile baş başa kalır ve yüzüne bakacak bir insan bulamazsınız…

Biz şehrimizde hiçbir İstanbul takımının Trabzon ismini kullanarak kulüp açmasını istemiyoruz…

Sizin böyle bir gündeminiz yoksa da bizim var anlıyor musunuz?

Ve biz biliyoruz ki, buna izin verilirse ardından Fenerium gelecek, sonra Kartal Yuvaları açılacak… Olur mu öyle şey diyen olursa vallahi ağır konuşurum. Bir tanesi olanın bin tanesi de olur!!!

Bu şehri size teslim etmeyeceğiz…