Beklenen, daha doğrusu sonucu ve sonucundan ziyade kamuoyuna bırakacağı etkisiyle merakla beklenen ‘’ büyük TÜRKİYE derbisinden birlik çıkmasa da, beraberlik çıktı ‘’.

Bu sonuç Trabzonspor açısından iki puan kayıp olsa da, rakibinin diğer rakipleriyle arayı açmasını önlemesi bakımından yararlı bir sonuç oldu gözüyle bakabiliriz.

Lazio gibi bir ekiple zorlu bir mücadeleden çıkan ve İstanbul’a ve üstelik saha dışındaki malum sorunlar yaşadığı rakibi karşısında istediğini kötünün iyisi olarak  alan bir Trabzonspor’u izlediğimizi düşünüyorum.

Her şeyden önce, Şükrü Saraçoğlu’nun Stadının ambiyansından etkilenmeyen böyle bir Trabzonspor’u son yıllarda ilk defa izlediğimi belirtmekte yarar var!

Rakibin bütün etkili silahlarını  kendi birinci ve ikinci bölgesinde markaj altına alan ve aslında Fenerbahçe oynarken, o oynamaya kendi izin veren Trabzonspor’un soğuk kanlı oyunu ve sürekli topun arkasında olan bir Trabzonspor’un bu akşamki oyun performansını birazda, tipik bir İngiliz ekibinin deplasmana gelmiş haline benzediğini düşünüyorum.

Ersun Yanal’ın özellikle ikinci yarı ortalarında bütün riskleri alarak sadece golü düşünmesi karşısında Trabzonspor’un serinkanlı oyun çizgisinden sapmaması ve maçın yıldızı Zokora’nın maça damga vurmasını sağladı.
Olcan’ın eski bölgesine gelmesi ve Aykut’un sol bekte Kuyt’ı etkisizleştirmesi, çok eleştirdiğimiz Mustafa Reşit Akçay’ın dersine çok iyi çalıştığını göstermekte.

Onur Recep’in muhteşem kurtarışları, Yusuf’un günden güne büyüyen futbolu, Henrique’nin bilmem kaç ciğerle ettiği mücadele bu akşam beni en çok etkileyen saha içi performanslarından  en başlıca olanlarıydı.

Sonuç olarak, birçok spor programında ve birçok spor platformlarında sürekli Trabzonspor’un rakiplerinden çok geride olduğundan dem vurulmasına, bugün Trabzonspor’un toptan ve anlamlı bir cevap verdiğini düşünüyorum…

Adrian kadar Malouda, Bosingwa ve maç eksiğine rağmen Giray’da görevlerini yapanlar arasındaydı Trabzonspor adına bu akşam.

Yusuf’u diyorum, keşke biraz daha sahada kalsaydı mı acaba?

Neyse Yusuf’um, yenilmedi Trabzonspor…