Bir taraftarın başkan Sadri Şener’e sarf ettiği iddia edilen “Şerefsiz!” sözü başkanın mayısta kongre kararı almasına sebep olmuş. Aylardır yapılan istifa çağrılarına, tribünlerin sesine kulak tıkayan Şener, bir taraftarın hakaretiyle pes ediyor.
İstifa üzerine, bazı Sadri Şener sempatizanları, bu hakarete, denize düşen yılana sarılır misali sımsıkı tutunmuş, başkanın kulübü düşürdüğü açmazı unutturmaya çalışıyorlar. Nafile! Hiçbir şey, başkanın ve yönetimin, kulübü altına soktuğu ağır borç yükünü ve indirdikleri küme düşme potasını kamufle etmeye yetmeyecek.
Olayın aslı şu: Akhisar yenilgisinden sonra tutkulu bir Trabzonsporlu, başkanın yanına gider, rica tonunda, “Etma yapma başkan, beceremedun, birak artuk!” der. Başkan da bu ricayı sempatiyle karşılar. Tam o anda topluluktan birisi o meşum sözü söyler. Taraftar anında “Trabzonspor başkanına hakaret edemezsin,” diye tepki gösterir, hatta laf atanı pataklar.
Keşke hiçbiri olmasaydı. Ancak… Kendiliğinden gelişen bu olayı abartmak ve takımın içinde bulunduğu kötü durumu örtbas etmek için kullanmak ancak beceriksiz siyasilerin başvurabileceği bir ayak oyunu. Kimse yemez!
Neymiş? Sadri Şener, efsanevi başkan Şamil Ekinci’den sonraki en başarılı başkanmış! Başarı bu mu yahu? Kulübü altından kalkılamayacak bir borç yükü altına sokmak; şampiyonluklar kovalayan takımı küme düşme potasına atmak; taraftarı, aman alt sıradaki takımlar puan kaybetsin diye dua edecek hale getirmek midir başarı?
Bir şoför düşünün, keskin virajlı tehlikeli yollardan sorunsuz geçsin, geçsin, sonra da arabayı uçuruma yuvarlasın. Kulübün içinde bulunduğu durum aynen budur. Yönetimden aksi yönde açıklama gelmemesi de iddiaların doğruluğunu kanıtlamaktadır.
Bedelsiz kaçıp giden futbolcular mı, hatalı ve pahalı transferler mi ararsınız, inanın, Aziz Yıldırım kulübün başına geçse, bundan daha fazla zarar veremezdi. Elimde, ayyuka çıkan yolsuzlukları kanıtlayacak belge olmadığından bunları konu etmiyorum, ama tabloya bakanlar, bal yiyenin, bala değmeyen parmaklarını bile yaladığını görecektir. Ne diyelim, kulübün hakkını yiyenlerin boğazında kalsın!
Bana göre dört tür Trabzonsporlu var:
Bir… Trabzonsporlular…
İki… Trabzonsporlu geçinenler…
Üç… Trabzonspor’dan geçinenler…
Dört… Trabzonspor’a geçirenler…
İkinci guruptakileri tanıyalım yeter…
Üçüncü ve dördüncüleri teşhir edeceğiz, onlardan sakınacağız; düze çıkmak için başka yolu yok…