Yüce Mevla’mın adaletine güvenmek ve ona itaat etmek her Müslümanın görevidir. İslam’ın temek kurallarından biride budur. Diyeceksiniz ki şimdi ne alaka. Evet, bordo ve mavi yürekler çok alaka.

                Şimdi zamanı azıcık geri saralım. Kimilerine göre ( İstanbul basını ) geçen yıl haksız yere şampiyonlar ligine giden tek aşkımız olan Trabzonspor yine bu kimilerinin hiç tahmin bile edemeyeceği bir skor ve puan alarak. Hem ülke puanına katkıda bulunmuş hem de 7 puan toplayarak sadece ve sadece Trabzonspor taraftarının göğsünü kabartıp onurlandırmıştır. Ama bu başarıya sevine ve alkışlayan sadece büyük Trabzonspor taraftarı olmuştur. Bu emperyalistlerin uşağı olan İstanbul basını elinden gelse maçlarımızı bile yayınlamayacak bir düşünce yapısına sahiptirler. Trabzonspor İtalya’nın inter takımını evinde, mabedinde 1-0 lık skorla yeniyor. Maçı anlatan spiker normal bir maçmış gibi maçı anlatarak vazifesini yapıyor o kadar. Ki ben böyle insanların Türklüğünden şüphe ederim. Neymiş efendim neden Trabzonspor gruptan çıkmamışmış. Son maçlarda inter bilindiği üzere Moskova’ya yenilmese gruptan çıkacağız. Ama emin olun bu İstanbul basını yine sevinemeyecek, bu seferde niye final oynamadı diye Trabzonspor’u eleştirip yerden yere vuracaklardı belki de. Bu sene şampiyon Galatasaray şampiyonlar ligine direk katıldı, şikebahçe ön elemeyi geçemeyip layığını buldu. Gelelim anlı şanlı? Galatasaray’a ilk maç İngiliz devi olabilir güzel oyun. Sonuç mağlubiyet. İkinci maça çıkıyorlar. Basın, Galatasaray’ı öyle bir dolduruşa getirdi ki yada kendilerini. Galatasaray, bragaya nerdeyse 5 atacak falan demeye başladılar.  Bakıyoruz maçın sonucuna yine hezimet.

                İşte tam bu noktada; Mevla’mın adaleti devreye giriyor. Ey anlı şanlı Galatasaray ??? sen Trabzonspor’un oyuncularının aklını çelerek ahlak dışı bir transfer politikası izleyerek resmen bu oyuncuları çalarsan işte böyle olur. Ve iddia ediyorum Galatasaray bu gruptan çıkamaz çünkü Allah’ın sopası var arkadaşlar. Adaleti var bordo-mavi yürekler. Sen 2 yıl uğraşarak takım haline gelmiş ve bu süreçte ne emekler verilmiş, ne sıkıntılar yaşanmış göz ardı ederek bir takımın geleceğiyle oynarsan olacağı budur. Bu daha Galatasaray’ın güzel günleri. Şampiyonlar liginde dökülecekler. Alsınlar karaktersiz Burak efendiyi, Selçuk efendiyi oynatsınlar bakalım. Onların çapı bu lige yeter. Onların çapı büyüklere yetmez.

                Braga geliyor kendi evlerinde adamları dağıtıp gidiyor. Maçın spikeri sanki Galatasaray yenmiş gibi ve sanki grubu birinci bitirecekmiş gibi konuşmaya devam ediyor. Bu anlayışı ve mantaliteyi anlayabilmiş değilim. Trabzon halkı ve Trabzonspor ne yaptı bunlara. Babalarını mı öldürdü, ekmeklerini mi ellerinden aldı, şike yapıp şampiyonluklarını mı elinden çaldı. Bu kin, bu nefret, bu düşmanlık nedir arkadaşlar. Biz Trabzonlu ve Trabzonsporlu olarak bu ülkeyi seven, bayrağı ve toprağı için canını vermeye hazır bir milletiz.

                Şunu da anlamıyor değilim. Para her zaman galiptir. Evet bunlar kapitalistlerin uşakları, onların paralarıyla şimdilik üstün. Ama nereye kadar. Braga ’ya kadar. Elin oğlu gelir senin yaptığın hırsızlığı senin yüzüne vurur sahanda seni dağıtır gider. Sende bakar kalırsın.

                Şunu asla unutmamak gerekir, ne ekersen onu biçersin. Onun için Galatasaray’ı izlemeye devam edelim. Bakalım ne yapacaklar. Çok merak ediyorum. Hele hele Burak Efendi, Selçuk efendi, umut efendi bu mahşerin üç atlısını çok merak ediyorum. Sonları ne olacak diye. Yaşayıp görmek gerek.

                Tüm bunları kaleme alırken tabii dönüp aynaya da bakmak gerekir. Biliyorum ki bu yaşanan transfer operasyonlarında Trabzonspor yönetiminin suçu’ da büyüktür. Fakat derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Bu büyük şehrin büyük takımı Trabzonspor her zaman lige şampiyonluk parolasıyla başlar ve her sene şampiyonluğun en büyük adaydır. Ne zaman İstanbul’un emperyalist güçlerini ve bu güçlerin güdümündeki takımların oyunları gün yüzüne çıkarsa işte şampiyonluk o zaman gelecektir.

                Bu da şimdilik olacak gibi görünmediği için. Şampiyonluğun tek bir yolu vardır.

                Zaten 29 yıldır şampiyon olamıyoruz, gerekirse 5 yıl daha olmayalım. Ama kanı bordo-mavi akan futbolculardan oluşan bir takım kuralım. Alt yapıya önem ve gereken desteği verelim. Sahaya çıkan 11 futbolcunun en az 9’u Trabzon ve Trabzonsporlu olsun. İşte o zaman eskisi gibi İstanbul’un düzenini bozar şampiyonluk kupasını Avni Aker’e getiririz. Ve meydan parkından faroz’a kadar her tarafı bordo-mavi’ ye boyarız.

                Bu haftaki Kasımpaşa maçında takımıma başarılar diliyor, mutlak 3 puan alacaklarını düşünüyorum. Taraftardan muhteşem desteğini esirgemeden, küfürsüz olmak kaydıyla 90 dakika takıma sahip çıkmasını rica ediyorum.

                Şampiyonluk şarkıları söylemek dileğiyle, bordo-mavi kalın.