Maç hakkında teknik olarak yazılacak çok şey var ama hakem maçın önüne geçti. Maçın analizini kısaca yapıp gerçeklere değinerek yazıyı da sizleri  sıkmadan bitireceğim.

Oyuna baskılı başlayan taraf beklendiği gibi Galatasaray oldu. Trabzonspor eksikleri bahane edecek kadar küçük bir kulüp değil. Dile kolay kolay değil Türkiye'nin futbolcu fabrikası olmak. Hep derim, Trabzonspor bu eksiklerle ve oyuncu yapısıyla defans yaparak maç kazanamaz. Çünkü mevcut oyuncular defans yapabilecek yapıda değil. Oyunu önde oynayarak golü bulduktan sonra bile defans yaptığı her an gol yiyebilecek bir yapıda Trabzonspor. Oyunun gidişatında beklenilen rakibin erken gol bulmasıydı ve buna hakemin de katkısı oldu. Hakemin de desteğini arkasına alan rakip takım yüklendikçe yükleniyordu. Trabzonspor az gelip öz bulduğu bir pozisyonda, güzel bir gol bulsa da gidişat rakibin lehineydi. Çünkü Trabzonspor ne topa sahip olabildi ne de defansı ve ortasahasıyla rakibi karşılayabildi. Çünkü Toure önliberoda gerekli katkıyı veremedi. Defansı geriye çekmenin cezasını Belhanda kesti. İkinci yarıda aynı görüntü devam etti. Maç 3-1 olup koptu denilirken Hakem Ekuban'ın pozisyonunda Trabzonspor'un net penaltısını veremedi değil, vermedi! Djagne ve küfürbaz Nagatomo bakalım Avrupa arenasında bu kadar rahat olabilecek mi? Kalan dakikalarda Trabzonspor'un baskısı sonucu değiştirmedi. Adaletsizler ligi'nde kazanan yine Adaletsizler oldu...

Maçın Olayı: Hakem - Verdiği kararlarla sonuca etki etti.