Önemli olan gruplara puanla başlamak değil miydi nasılsa, öylede oldu işte!

Hem zaten rakip malum ada devleti olunca burada öncelik ne zaman futbol oldu ki?
Bayrağımıza, adadaki soydaşlarımıza futbolun güzelliklerini hiçe sayarak hıncını gündeme getiren böyle bir iklimde Trabzonspor istediğini alarak ülkesine dönmüştür.

Evet gerçektende ilginç bir gece oldu, bir çok yeni (eski) futbolcudan, daha doğrusu bu sezon bir arada oynamamış futbolculardan kurulu bir ilk on bir ile sahaya dizilen Trabzonspor, hala çok şeyler beklediğim Bamba’nın hatasını telafi ederek, belki de bu il gruplara kaldığı Avrupa arenasında çok iyi yerlere geleceğinin vesilesi olmuştur.

Rakibin asla Trabzonspor seviyesinde olmadığı gerçeğine asla katılmamak gerek, çünkü gruplara kalan her takım birbirine eş birer seviyededir.
İş  bura da, hiçbir rakibi büyütmeden ve küçültmeden sadece hedefe angaje olabilmektir!

Özellikle Akçay’ın yapması elzem tek şey bu takımın saha liderinin kim olacağıdır. Onur’un güven veren oyunu ve kaptanlığa olan katkılarının yanında, işleyişin dümeninde artık mutlaka birinin yaftalanması ihtiyaçtır sanırım.

Genç Yusuf’a daha çok güven verilmeli ve onun daha çok bu işleyişin içinde kalması gerekmektedir.
Orta ve kenar alanlarda topları tutacak ve ileriye hamle yapacak askerlere ihtiyaç vardır, Trabzonspor’da birçok muvazzaf general var, lakin bunun yanında birçok ta muvazzaf askere yer var!
İşte Akçay hoca bu karışımı bir ayarlarsa Trabzonspor beklentilerin uzağında kalmamış olur.

İşte dün akşam benim için futboldan ziyade beklediğim siyasi gerginlik ve rakibin bundan kendine pay çıkaracağı donelerin uygulanışına olan şaşırmamışlığım vardı daha çok!

Güzel oldu, en azından başı güzel oldu ve en önemlisi Avrupa karnesi bir adım düzelmeye başladı, mağlubiyetler yerini galibiyetlere yerini bırakırken…

Hem Avrupa’da ivedilikle puan ve puanlara ihtiyacımız var, Galatasaray’la bir Trabzonsporumuzun omuzlarına düşen yüke dikkat!...