Bu yazımın içeriği, içimde yaşatıp ve büyüttüğüm, o büyük Trabzonspor sevgimden dolayı, yıllardır malum bir soruya muhatap oluşumun ( ana özünün ) izahını içermektedir.
Neden Trabzonspor?
Beni tanıyanlar, yeni tanıyanlar ve tanıyacak olanlar, daima şu soruyu sorarlar bana!
‘’ Neden Trabzonspor? ‘’.
Ben ise bıkmadan usanmadan anlatır dururum, yüreğimden dilime dökülenlerin merhametiyle bu sevginin özü ve nedenini.
Neden Trabzonspor?
Her şeyden önce Trabzonspor’u sevmem için o kadar çok sebebim var ki, hangisini anlatmaya kalksam diye benimde şaşırıp kalakaldığım çok zamanlar olur!
Bir kere Trabzonspor’u, uykumun içinde bile her şeyden ayrı tutarak sevdim ben.
Çünkü Trabzonspor; en güzel rüyaların en anlamlı gerçeklere uyanışının adı oldu benim için.
Hem bordo bir rüyadan uyanıp, mavi bir umudun peşine, başka hangi gerçek takılabilir ki?
Tabi ki Trabzonspor ve bir tek ona duyulan o yüce sevgiden başka!
Kendimi bildim bileli, Trabzonspor’u sevdim seveli ‘’ bordo rüyam, mavi gerçeğim oldu ‘’ daima benim…
Neden Trabzonspor?
Trabzon’da doğmadın halde, doğduğun yer neresi Trabzon neresi ki, sen Trabzonspor’u tutarsın ( ? ) a deli çocuk!
Böyle bir soruda geliyor çok zaman, benim gibi Trabzonlu olmayıp ta, Trabzonsporlu doğanlara da çok defalar geldiğini yüzde yüz tahmin ettiğim gibi!
Onlara benim anında cevabım şu şekilde oluyor genellikle: Oysa ben İstanbul’da da doğmadım ki, size Trabzonspor’a olan aşkımı anlatabileyim.
Bölünen ve karanlıklara teslim edilen bir Türkiye gerçeğinde sevdim ben Trabzonspor’u.
Onlar beni nasıl anlayabilirler ki?

Şenol Güneş’in ellerinde eriyen meşin yuvarlağın, dünyanın merkezi olduğuna kanaat getirirken, o devrimin kucağında uyandım ben.
Onlar bana nasıl yetişebilirler ki?

Neden Trabzonspor?
Sahi sen neden seviyorsun ki bu takımı bu kadar çok, bak kaç yaşına geldin (?) hala bir şampiyonluğunuz yok! Son şampiyonluğunuzun üstünden de sanki asırlar geçmiş gibi!
Sana acıyorum(!) diyenlere…

Evet, birde böyle ironi yapanlar var!
Onlar bu küçümseyici tavırlarla bana her geldiklerinde, ben sanki ulu bir çınarın gövdesi oluyorum. Kudretli dallarına uzanıyorum ve yayılıyorum bütün dünyaya.
İşte ben o vakit olması gereken Trabzonspor ve davranması gereken Trabzonsporlu oluyorum.
O an Trabzonspor bir derece daha yaklaşıyor evrene, onlar bunu görmüyor, göremiyor.

Ve onlar şunu unuttukça, ben hatırlatıyorum ısrarla: Şampiyonlukların şanlı destanlarını taşırken yüreğimde, çalınan emeklerin çetelesini tutmasını da bildim ben, o herkesten sakladığım gözyaşlarımda.
Trabzonspor’u ben şampiyonluklarından çok, Trabzonspor olduğu için sevdiğimi de bilmiyorlar onlar.
Her bir kaçan şampiyonlukta ben şampiyondum, onların kalemleri yazmasa da bunları tarihe bir bir…
Benim tarihim gerçek kazananları yazdı, emeklerini kutsadı her birinin…

Neden Trabzonspor?

Dedim ya; çok sebebim var Trabzonspor’u sevmem için.
Mesela bunlardan biri daha: Dünyada futbolun beşiği İngiltere, ülkemde ise Trabzonspor olmuştur.
Övünmek gibi olmasında, futbolun kitabını ilk yazan şehir olmuştur Trabzon, sene 1922’yi gösterdiğinde.
Ve 19.yüzyılda futbol oyunlarının oynandığını şehrin adı da yine Trabzonspor’du!
Trabzonspor böyle bir geçmişin günümüze uzantısıdır.
Görmek ve anlamak istemeyenlere başka sözümüz olamaz artık bu saatten sonra.
Trabzonspor, neden ve niçinler için sevilmeyecek kadar özgün ve özel bir kurumdur.

Neden Trabzonspor?

Çünkü o Türkiye’nin en önemli devrimsel figürüdür.
Ve her şeyden önemlisi, Trabzonspor zamanın düzen ve statükosuna çomak sokan gerçek bir politika dehasıdır.
Kuzeyin çocuklarıydı, bizim çocuklarımızdı, bizdik onlar.
Yazılamayan 245 seneden yazılan 45 seneye kadar; Bütün bir ülkeyi kucaklayan, gerçek çocukların düşleriydi onların kurdukları düşlerden bize yansıyanlar.

İyi ki doğdun ‘’ Şampiyon ‘’…
İyi ki doğdun bordo rüyalardan en gerçek mavilere koşan umudumun adı…
Nice güzel ve onurlu 45.i senelere…

Neden Trabzonspor?

Anlatmaya kalksam anlayabilir misiniz ki?
Çok şey için Trabzonspor…

Hasan Akbaş
02/08/2012