Trabzonspor'un UEFA Avrupa Ligi’ne dördüncü sıradan katılabilmesi için tek başına galibiyet yetmiyordu. Karabükspor’un Sivasspor’u yenmesi,  belki de Antalyaspor maçından daha da önemliydi.

Burada şunu söylemek gerekir. Trabzonspor’un galibiyetine tabii ki gölge düşürülemez. Çünkü Trabzonspor, Galatasaray maçı haricindeki bütün maçlarında iyi futbol oynuyordu.

Hami Hoca, beğenseler de beğenmeseler de, arkadaş bağlarını ön planda tutarak takımı motive ediyordu. Olması gereken de zaten buydu. 1461 Trabzon’dan gelen oyuncuların çoğunlukta olduğu bir takımın daha istekli olması gayet doğal olmakla birlikte, bu enerji, Trabzonspor’un futboluna da oldukça olumlu etki yapıyordu.

Trabzonspor bu seneyi öyle ya da böyle dördüncü olarak bitirmiştir ve UEFA Avrupa Ligi’ne de gitmeyi, hem de Play-Off aşamasından gitmeyi başarmıştır. Bu başarıda emeği geçenleri tebrik etmek lazım.

Bu takım bana göre bu sezon oldukça başarılı bir performans ortaya koymuştur.

Çünkü bu kadar lüzumsuz yabancı oyuncuların fazlalığına rağmen genç oyuncularla alınan bu başarı, oldukça önemlidir. Bu da herkese verilen bir mesajdır.

Burada Tolunay Kafkas ve ekibine de, Sivasspor karşısında gösterdikleri başarılı performanstan ötürü teşekkür etmek lazım.

Trabzonspor’u, Hami Hoca'yı, teknik ekibi ve futbolcuları da, kötü başlayan bir sezonu iyi tamamladıkları için gönülden kutluyorum.