Kabul edelim ki en başta Sn, Ersun Yanal aldandı diye düşünüyorum…

Düşünsenize;
Son on beş dakikayı sanki rakip bütün gardını yere düşürmüşte, maç yüzde yüz değil, yüzde bin yüz Trabzonspor’un galibiyetiyle bitecek yanılgısına düşüldü, hem de nasıl bir yanılgıyla!...

Yenilen golde defans bloğundan ziyade, bütün takımı ve sevgili hocamı maalesef hatalı bulduğumu ifade etmek zorundayım.

Futboldur, olur, gibilerinden ironi yapmakta işin en kolayı aslında.
Klasik ama ' maçın bitiş düdüğü çalmadan hiç bir maçın o anki skor sayısı puan hanesine işlenmiyor ' ne yazık ki!...
Fakat son günlerde zor günler geçiren sevgili ve çok kıymetli kardeşimiz  Şota için üzüldüğümüz rakibi diriltmekte Trabzonspor’a nasip oldu, işin manevi boyutuna bakınca.

Bu akşam şunu net bir şekilde gördük ki bu takımın en değerli parçası Özer Hurmacı.
O’nun yokluğunda ne Erkan Zengin ne Ekici ne Cardozo kendi kapasitelerine çıkamıyorlar.

Oysa…

Özellikle Constant’ın saol bindirmeleri ile ilk yarının ilk çeyreğinde Trabzonspor oyuna olan ağırlığını geriden yerinde çıkışlarla göstermişti.
Sonra yorulan bir Trabzonspor izlemeye başladık.
Mehmet Ekici’nin ders niteliğinde ki  enfes füzesi ile devre arasına moralli giren Trabzonspor’u Kasımpaşa’nın gergin ve telaşlı oyunu yanılttı.
İşte bu anlarda Ersun Yanal yanılmamalı ve adeta yaralı bir kurt gibi ne yana saldıracağı belli olmayan rakibini mutlaka ekarte etmeliydi…

Çünkü Şota’nın yanında geçen yıl ligi ‘ on altı ‘ gol sayısı ile tamamlayan Oscar Scorione vardı…
Ve son koz olarak sahneye çıktı ve rakip adına oskarlık bir gol attı…
Bir başka deyişle Trabzonspor adına bugün pek varlık gösteremeyen Oscar Cardozo’nun yapamadığını yapmış oldu…

Bunca transfer yapılmasına rağmen bugün hala Bursaspor ve Başakşehir’in bir ilerisinde bir gerisinde dolaşıp duran Trabzonspor’un; zirvenin eteklerine bir türlü tutunamayışını izah edememenin en hazin durumlarını yaşayama devam etmenin düştüğü bir haftayı daha bırakmakta takdir edersiniz ki çok yıpratıcı!

Sonuç olarak, her iki tarafa yaramayan (bu) beraberliğin aynı zamanda doğum gününü yaşayan Şota hocaya yapılan istifa seslerinden sonra; azda olsa bir nefes almasına vesile olan akşamda Trabzonspor’un kaybı üç puandan çok öteydi diye düşünüyorum…

Yaşasın romantizm, daimi olsun maneviyat, puanda neymiş!...