Maça dair, hatta bu güzel galibiyetin ötesinde daha takımla bir tek idman yaparak ilk ‘’ on birde ‘’ sahaya çıkan Olcay Şahan’ın, N’Doye’nin sorumsuzca takımını yalnız bırakırken; Olcay’ın koşup hakeme itiraz etmesiydi…

Olcay’ın bu davranışı belki birçok futbolsevere önemsiz bir detay gibi gelebilir, fakat ben bu davranışın Trabzonspor’da asıl olması gereken takımdaşlık adına en elzem şeyin, yani o kaybolan hırsın Bursa’da ortaya çıkmış olması, belki de bana göre Trabzonspor’un en değerli kazancı oldu, dün akşam Bursa’da…

Birçok kesim Olcay Şahan’a bu kadar para verilmesine tepki gösterdiler ya, aslında Trabzonspor sırf Olcay Şahan’ı değil, Olcay Şahan’ın yanında Trabzonspor’da olması elzem o takım olabilme, zor durumlarda panik atak olmama gibi adına da ‘ ister soğukkanlılık ister tecrübe ‘ deyiniz Trabzonspor’da çoktan unutulmaya yüz tutmuş başka bir gücü transfer etti…
Hadiseye birde bu tarafından bakmakta fayda diye düşünüyorum.


Yani, Trabzonspor yeni transferlerinin yanında muhtaç olduğu ‘ o takımdaşlık ruhuna ‘ da kavuşma yolunda olduğunun bize ipuçlarını vermiş oldu, hanesine yazdığı bu hayati üç puanın yanında…
Dün akşam izlediğimiz Trabzonspor’un gerçek anlamda bir takım görüntüsü verebilirliğine dair taraftarına olumlu sinyaller vermiş olması, işte bu yazı girizgâhındaki anlatmaya çalıştığım anekdota dayanmaktadır…

Maça değinecek olursak;
Özellikle Ersun Yanal’ın kendi oyun yapısındaki takımı oluşturmak üzere olduğu dün akşam ayan beyan görüldü…

Hatta Ersun Yanal’ın gerçek anlamda içinin kıpırdadığını, gözlerinin ferinin yerine geldiğini görmek Trabzonspor’un asıl değerli transferi olduğunu düşündüm dün akşam.

Olcay, Mas ve Pereira gerçekten takıma ve görev yerlerine (amiyane tabirle )  cuk diye oturdular diye düşünüyorum.
Ayrıca Medjani’in bu takımın olması muhtemel çok değerli bir parçası olacağı da düşünüldüğünde Trabzonspor’un bir forvet ve birde forvet arkası oynayacak düzeyde bir oyun kurucu transferi gerçekleşirse, ben inanıyorum ki ikinci yarı Süper Lig bambaşka bir takımın yeniden doğuşuna tanıklık edecek.

Güzel Yusuf ( Yazıcı ) ve ilerde takıma adapte olması beklenen diğer gençlerle beraber Trabzonspor’un iyi oyun dışında akıllı ve takımdaşlık ruhu içinde bir galibiyetler serisi yakalaması şu an Ersun Yanal’ın en birincil amaç ve düşüncesi olmalıdır.

Dün akşam, rakibinden uzun bir süre bir kişi eksik kalan Trabzonspor, üstelik golcüsü olmamasına rağmen ve hem de ligin en zor deplasmanlarından sayılan Bursaspor karşısında tarumar olmadıysa, bunu Ersun Yanal’ın akıllı oyuncu değişikliklerine ve sağlam bir oyun taktiğini ortaya koymasına borçludur.

Sevgili futbolseverler;

Her destan bir uyanışla başlar!
Ver her uyanış bir dirilişin ayak sesleri gibidir…
Ve yine unutulmamalıdır ki her yarış, sancılı ve meşakkatli bir yolculuğun sonucunda elde edilecek muazzam bir başarıyla yakalanmaktadır.