Gençlerbirliği maçı ile başlayalım. Trabzonspor ilk yarı ne kadar tutuk başlasa da 2.yarı Abdulkadir gibi genç yeteneğin oyuna girmesi ile gerek oyun hızı, gerek verdiği paslar, gerekse yaptığı dribblinglerle maçın yıldızı olduğunu daha 18 yaşında ortaya koymuş oldu. Zaten Olcay'ın attığı golden sonra gole değil de asiste sevinilmiş olması bunun en büyük göstergesidir.

 Tabii bu maçta Abdulkadir ne kadar konuşulacaksa aynı şekilde maçı galibiyete taşıyan ve Trabzonspor'da fazla yedek kalmayacak olan Rodallega'yı da konuşmamız gerekecektir.

 Tekrar sölüyorum Gençlerbirliği maçındaki başarı teknik direktörün değil, Yusuf VE Abdulkadir gibi genç yıldızlarındır...

Gelelim İstanbul Basakşehir maçına... Öncelikle Ersun Yanal' ın Mustafa Akbaş sevdasını hala çözebilmiş değilim. Durica'nın bırakın sakat hali, ölü hali bile Mustafa'ya 10 hatta 100 takar. Zaten maça böyle 1-0  hükmen başlamış olduk. Tabii Okay için mükemmel derecede bir kuşkum yok değildi. Fakat Okay mevkisinin dışında oynadığı halde hayatının maçını çıkardı.. Sosa gerek defansif gerek ofansif hamleleri ile bu takımın beyni olması için vazgeçilmez bir oyuncu.. Mas ve Pereira kanattaki ileri geri hamleleri çok iyi fakat orta yeteneklerini de bir nebze olsun artırmaları gerekir.. Burak ise attığı gollerle eskisi gibi takımı sırtlayacak gibi gözüküyor. 

Ersun Yanal... Fenerbahçe Göztepe ve Başakşehir maçlarında avuçlarımızın içinden kayıp giden o 5 puan için sana müteşekkirim. Yani puanlar ancak bu kadar kolay kaptırılabilirdi. Neyse Sağlık olsun(!)

Başakşehir maçında hala Bero müdahalesini çözebilmiş değilim. Maçla alakası ile olmayan bir hocayı tutun getirin, Bero hamlesini bırakın yapmayı o oyuncuyu yedek kulübesine bile oturtmaz.. Hoca Onazi ve Volkan Şen hamlesi çok iyi de, neden 85. dakikada? Totem mi yapıyorsun hala anlamış değilim. Neden 75-65 değil de 85 ? Kucka zaten tamamı ile yorulmuş adam beni çıkar diye yalvarıyor sana resmen!

Beşiktaş ve Galatasaray gibi takımların hocalarına bakıyorum, ciddi anlamda imrenmiyor değilim, oyunu okuma kapasitesi bir hayli yüksek.. Ama kendi takımımızın hocasına bakınca durumun hiç de öyle olmadığını görebiliyorum.. Biraz erken konuşuyor olabilirim fakat "Ersun hoca; kadroya yazık etmeden, içinde biraz Trabzonspor sevgisi kalmışsa bu takımı iyiligimiz için şu an bırak." 

Trabzonspor taraftarının sana mesajıdır bu...

Saygılarımla!