Öncelikle uzun bir aradan sonra Süper Lig'e dönen Ankaragücü'nü oynadığı güzel futbolundan ötürü tebrik ediyorum..

Ankaragücü bu akşam sergilediği futbolla, lig'e yeni yükselmiş bir takım görüntüsü vermedi dersek hiçte abartmış olmayız diye düşünüyorum.

Kendi çapında, Trabzonspor'u oyunun büyük bir bölümünde alan ve adam markajını mükemmel derecede iyi yaparak, adeta Ünal Karaman'ın öğrencilerine, oyuna hükmetme şansı vermediler.
Ve bu Ankaragücü tabiri caizse bir çok oyuncusu bu sezon bir araya gelmiş bir takım olduğu düşünülürse, özellikle evinde çok canlar yakacağını donelerini verdi diyebilirbu akşam itibariyle..

EL-Kebir önderliğinde, emanet statlarında olsa da tam bir deplasman takımı olduklarını bir kere daha ıspatladılar..

Trabzonspor'a gelince, geçen hafta Sivasspor karşısında özellikle ilk yarıda, taraftarına muhteşem bir futbol şovu sunan o takımın yerinde bugün yeller esiyordu diyebiliriz..

Bireysel anlamda bir çok üst düzey teknik ayaklara sahip olan Trabzonspor, belki zeminin azizliğni bahane olarak görebilir, lakin yine de isminiz Trabzonspor ise böyle bahanelere sığınma hakkınız olamaz, olmamalıda..

Özellikle geçen seneler en çok  şikayet alan birinci bölgede arızanın giderilememiş olması, gelecek adına Trabzonspor adına kaygı vermeye devam edecek gibi görülmekte..
Zargo Tuare ve Mecit Hüseyni gibi ihtiyaca göre transfer edilen iki stoperin katılımına rağmen, Trabzonspor birinci bölgesinde rakiplerin pozisyonları halen yürekleri ağızlara getirmekte!
Mecit Hüseyni demişken, şu ana kadar ki oyun performansıyle Mustafa Akbaş'tan bir fazlalığını görmediğimi özellikle belirtmek isterim..
İnşallah ilerleyen haftalarda bizi yanıltır diye umut ediyorum..

Ünal Karaman'ın Sosa ve Hugo'yu belli bir ivmeye getirmesini takdirle karşılarken, Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür'den yeterince faydalanamamasını yadırgadık doğrusu..
Öyle ki, bu iki genç yetenek  özellikle bu sezon sanki takıma zorla monte edilmiş, sırıtan bir yapı içinde görülmekte..
Umarız ki Ünal hoca en kısa zamanda bu sorunu çözecektir..

Yeni transfer Anthony Nwakaame izlediğimiz kadarıyle faydalı olacak bir futbolcu intibahı verdi.
Hugo'ya attırdığı golün pası muhteşemdi...

Ve Juraj Kucka...
Oyuna girdi ve kötü oynarkende üç puan alabilme ihtimali yüksek Trabzonspor'u beraberliğe mahkum eden adam oldu...
Öyle ki adeta oyuna girdikten sonra sanki Trabzonspor'u içten çökerten, savruk ne yaptığını bilmez bir ruh halet-i ruhiye içindeydi..
Oysa hocası onu skoru tutmak, üç puanla Trabzon'a dönmek için taktik icabı oyuna almıştı..
Böyle sorumsuzluk onun gibi rüştünü ıspatlamış bir oyuncuya yakışmadı...
Kucka bu akşam Trabzonspor'un; Ankara'da bıraktığı iki puanın adeta felaket tellalı oldu!

Sonuç itibariyle; Olcay Şahan'ın gayreti, Sosa'nın her geçen hafta gerçek kimliğine yaklaşması Trabzonspor'un bu akşam en azından bireysel anlamda pozitif görüntüsüydü diyebiliriz...