4 büyük kulübün başkanları ilk kez Habertürk'te bir araya geldi.

Serap Belet soracak; Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray Başkanı Burak Elmas ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu yanıtladı.

İŞTE AÇIKLAMALARDAN SATIR BAŞLARI:

AHMET NUR ÇEBİ: Sporun kardeşlik ve birleştirici özelliğinden hepimizin faydalanması gerektiğini tüm başkanlar olarak kabul ediyoruz ancak dışarıda negatif bir algı var. Pandemi şartlarına rağmen bizlerin bir araya gelebileceğini kamuoyuna göstermek istedik. Biz ne kadar barışık olursak toplumun huzuru ve barışı için fayda sağlayacak diye düşündük. Bu fikri ortaya atanlar oldu, biz de destekledik ve buradayız. Özetle durum şu, sahadaki rekabet dışında hepimiz dostuz, ağabey ve kardeşiz. Ben öyle tahmin ediyorum ki kendi camialarımıza da mesaj vermiş olacağız.

Hepimizin ortak tavrı şu; herkesin bir sorunu olabilir. Ama tek bir takımın sorunu varsa diğer arkadaşlarımızın da bu sorunu kendi sorunu gibi algıladığını biliyoruz. Bu güzel bir şey. Biz haklarımızı aramak, sorunlarımızı çözmek için mücadele veriyoruz. Bu bir kavga gibi algılanıyor. Medyaya bazı şeyler olmadığı gibi yansıyor ve bu zaman zaman bizi üzüyor. Bazı istihbaratları doğru yapmıyorlar ve bu da sorun yaratıyor.

ALİ KOÇ: Sorunlarımız aynı. Saha dışında ortak hareket etmeliyiz, yapıcı olmalıyız. Bu bir araya gelişi yaptığımız için çok mutluyum. Bu toplantı bir çok toplantının başı olur inşallah. Çözümleri ve önerileri başarılı şekilde inşallah hayata geçiririz.

BURAK ELMAS: 4 başkan olarak bir sayıya dayandıracaksak yüzde 78 Pasolig'in temsilcileri burada. Aynı sorunları yaşadığımız bir gerçek. Bazı problemleri halletmezsek kaos sezonuna başlayacağız. Çözümün kaçınılmaz olduğu konusunda hemfikiriz. Sahada rekabet edelim, ama saha dışında bunları çözebilelim. Başkanlarımız çok açık fikirlilikle bu masaya oturdu. Ben bu görüşmeyi çok önemsiyorum. Türkiye için futbol çok önemli. Türk futbolunun değerini artırarak görüşmeyi umuyorum.

AHMET AĞAOĞLU: Ülke futbolunun yüzde 78'ini temsil eden bizlersek sorunların sorumlusunun da yüzde 78'i biziz demektir. Sahada rakibiz, rekabetin fair-play çerçevesinde olması gerektiğini düşünürsek saha dışında o fair-playe oyuncularımızla da birlikte sorumluyuz. Dünden bugüne devam eden bir problem bu. Eğer paydaşlar 4 büyük kulüpse sorumlular da biziz. 30 yıldan fazla futbolun içindeyim ama bizler Burak başkanımız aramıza yeni katıldı ama haftada 2 kez konuşuyoruz Kulüpler Birliği'nde. Kamuoyuna yansıtamadık ama bu yayında konuşacağız.

AHMET NUR ÇEBİ: A kulübü için gerekli olan B-C için gerekli değilse, biz bunları destekliyoruz dedik. Tüm başkanlarımız böyle düşünüyor. 3'ünün değil benim sorunum varsa hepimiz bu sorunu kabul ediyoruz. Ne olursa olsun bizler beraberiz. Bizim sorunumuz bakanlık tarafında, TFF tarafında her yerde olabilir. Bizim TFF tarafında istediğimiz taleplerimiz, bu konularda ısrarlı olmamız bizim o kuruma saygısızlık içerisinde olduğumuz şeklinde değerlendirilmemeli. Bunu  dile getirmenin saygısızlık tarafı yok. O kapıyı 40 kere çalabiliriz. Bunun kavga olarak adlandırılması doğru değil. Bizim konuştuğumuz şeyler medyaya yansısa zaten sorun yok, yansımayınca yanlış yansıyor. Bazı istihbaratları yanlış yansıtıyorlar. Kurulların bağımsız olması, yayın ihalesi 5 sene önce yapılmış olmasına rağmen 2 ilk senesi tamam ama 2 senedir sağlıklı şekilde yürümeyen, kulüp gelirlerinin erozyona uğradığını görüyoruz.  Bir şekilde konuları çözmeye çalışıyorlar ama yapılan çalışmalar kayıplar noktasında hudutu geçince bizler sıkıntı yaşıyoruz. Rakamın düşmesi konuşuldu pandemi nedeniyle, 2 sene zaten sorunsuz yürümüştü, sonra pandemi nedeniyle ortaya konan tablo bizi yoruyor. Yayıncı kuruluşu biz zarar görürken korumaya çalışmak bizi yoruyor. Bizim itirazda bulunup kapı çalmamız doğal süreç. Biz indirimi düşünmüyoruz demiştim Kulüpler Birliği Başkanıyken. Yayıncı kuruluş bakanlık veya TFF ile birlikte bize destek olsaydı. Bize bir para versinler, sonra bize bilet satışlarından sonra kolaylık sağlarsınız dedik ama olmadı. Bizim sorunlarımıza cevap geliyor onda sorun yok. Cevaplar geliyor ama istediğimiz gibi gelmiyor. Onların bu konumda çok suçlayıcı konuşmak doğru değil. Yayıncı kuruluşun yaptığı çok doğru olmuyor sorunu bizler yaşıyoruz. Bu rakamlar bizi çok zorluyor. 40 değil 400 kere çalacağız çözülene kadar.

ALİ KOÇ: Endüstriyi büyütmek, kulüplerin ihtiyaçlarını karşılamak, uluslararası rekabeti sağlıklı hale getirmek, mali olarak herkesi dengede tutabilmek TFF'nin görevi. TFF sorunun özüne inmiyor, dolayısı ile çözüm üretmiyor. Aldıkları kararlarda genellikle görüş ayrılıkları olduğu zaman kendi vicdanlarında bu kararları meşrulaştırmaya çalışıyorlar. TFF'nin bize kulak vermesi gerekirken TFF'nin Mali Genel Kurulu'na bir -çok kulüp katılmadı en son. Gelin konuşalım demek yönüne böl ve yönet durumuna gittiler. Orada fiziken bulunan 19 kulüp olmasına rağmen, devlete baş kaldırmaya kadar giden iddialara aracı olmaları ile birlikte, belli gazetecilerle bunları aktarmaya çalıştılar.

Son 4 sezonda en büyük 5 ligin gelirleri artarken bizimki inmiş. Biz neden her sezon düşüşü görmek zorundayız. İhale 5 sezon önce yapılmış. Son yıllarda çok zor durumlar kur sabitlemeleri vs. diyerek rakam küçülüyor. Bu rakam 2017'de 468 milyona iniyor, sonra 416 milyona, sonra 388 milyon dolara, geçen sezon 337 milyon dolara iniyor. Hiç 500 milyon hiç olmuyor. 5 senede toplam 564 milyon dolar. Bize bu senede yaptıkları teklif 2 milyar TL. Bu rakamı baz alırsak 679 milyon dolar oluyor, bu sezon da aynı şekilde kalacağını düşünürsek. Bu hangi nedenlerle oluyor?

Şartlar uymadığı için bizim manevra alanımız çok daralıyor. Bizimle aynı düşüncede olmasını düşündüğümüz TFF, yayıncı kuruluştan daha fazla yayıncı kuruluşu savunuyor. Nedenini oralara götürürsek farklı şeyler çıkar ortaya, ihaleye fesat karıştırmaya kadar gider ama öyle düşünmüyoruz. Daha pandemi gelmeden başladı. Biz başımıza geleni bildiğimiz için 1 seferlik olsun dedik, seneye eski şartlarla başlayalım dedik düşündüğümüz gibi de oldu ve gelirimiz her sene indi.

"TFF MASAYA YUMRUĞUNU VURSA..."

3 sene evvel Kulüpler Birliği'ne gelindi araya girildi. Kasımpaşa ve Galatasaray imzalamadı. Biz şartlı olarak imzaladık. Bilgi alışverişi yapılması bizim bu karara ortak olduğumuzu göstermez. Pandemi yayıncı kuruluş için var, bizim için de var. Euro deli gibi artıyor. Dolar yüzde 129, dolar da yüzde 150 artmış. Pandeminin verdiği etkiler var. Bilet, loca satamıyoruz. Yayıncı kuruluş pastayı her geçen gün daraltıyor, geçen sezon 21 takıma bölünmüş oldu. Siz yayıncı kuruluşu bu kadar savunurken Ankara'ya gidip onlarla yaptığınız görüşmeleri anlattınız mı. Yapsaydınız anlatırdınız muhtemelen. İşin ciddiyetsizliğini anlatmak için söyleyeyim, her sene aynı şeyi yapıyoruz, bıçak kemiğe dayanana kadar, önümüzdeki sezonun paralarının bir kısmı ödenmesi gerekiyor. Geçen sene sezon başlamadan sus bedeli gibi bir para aldık. Biz bunu ciddiyetten uzak olarak görüyoruz. TFF masaya yumruğunu vursaydı iş buralara gelmezdi.

"ARTIK SEYİRCİ DEĞİL, KAPTAN OLACAĞIZ"

BURAK ELMAS: Biz Türk futbolunun sahibiyiz, kulüpler olarak. Biz federasyonu, oyunu yönetmesi için seçiyoruz. Gelinen noktada federasyon bizi yönetiyor. Artık biz seyirci olmayacağız, kaptan olacağız. Bir garip, anlaşılamaz bir yayıncı kuruluş ilişkisi var. Biz yayıncı kuruluşu zorla ihaleye sokmadık. Eğer bu ihaleye giriyorlarsa, bu bedeli ödemek zorundalar. Onlardan daha da zengin değiliz kulüpler olarak. Neden biz onları idare edelim?

"TFF KARAR VERMEK İÇİN BUGÜNKÜ AÇIKLAMALARIMIZI BEKLİYOR"

Bir oyuncumuzun transferi konusunda başka bir kulüple davamız var. İtirazımızı yaptık ve problemli davranışlar konusunda görüşmemiz var. Avrupa çözdü ama TFF'yi bekliyoruz. Avrupa kupasında oynatmamız gereken oyuncu konusunda bize izin vermedi. Neden, çünkü bu akşamki konuşmayı bekliyorlar. Galatasaray Spor kulübü bu yayında ne diyecek onu bekliyorlar. Bu görevi layığı ile yapmalarını bekliyoruz. Naklen yayından kesiyoruz ama oyuncularınkinden de kesiyoruz diyen yok. Bankalarla yaptığımız anlaşma gereği, bankalarla yaptığımız anlaşmada vergilerden sonra ödemeler var. Vadeler birbirine uymuyor. Vergi artışı oldu, oyuncu vergilerini biz ödüyoruz. Ben kimsenin bunu düşürün dediğini duymadım. Madem biz kulüplerle birlikte çözeceksek o zaman TFF'nin görevi ne bunu tartışmak lazım.

Başkanlarımızla yaptığımız görüşmede hepimizin sorunları aynı. Bu şartlar altında devam edemeyeceğimiz konusunda hemfikiriz. Bizim niyetimiz üzüm yemek, bağcıyu dövmek değil. Şu anda üzüm yok, bağcı ortada dolaşıyor.

"KAPALI KAPILAR ARDINDA KONUŞULMASIN"

Oyun eski ilgisini kaybetmeye başladı. Pandemi öncesinden beri. En son Milli takımımızın başarısı ortada, sahada başarı yok. Kulüpler sürekli birbiriyle kavga ediyor. Oyuncularımıza, hocamıza verilen cezalara itiraz ediyoruz. Kulübünü savun, ceza al böyle devam sonra aynı şeyler tekrar başımıza geliyor. Sorunu çözmemelerinin bedeli stresin artması oluyor. Biz kendimiz kavga ediyoruz sorunlar çözülmedikçe. Türkiye'yi de bu kadar germeye gerek yok. İdare ederek gidebileceğimiz yer kalmadı, ya çözeceğiz, ya çözeceğiz. Biz TFF ile yaptığımız toplantıyı zabıt olmadan yapmayacağız, Galatasaray olarak. Çünkü kapılar ardından başka, dışarıda başka oluyor. Rakamlar açık, borçlarımız belli, herkes her şeyi biliyor o zaman. Kapalı kapılar ardında konuşulmasın diyoruz.

"HEM KURDAN HEM DE ENFLASYONDAN ETKİLENİYORUZ"

AHMET AĞAOĞLU: 4 büyük kulübün naklen yayından elde ettiği gelir %20-40 civarını temsil ederken, Anadolu kulüplerinde bu rakam %80-90 seviyesinde. Bizi bu kadar rahatsız eden konu, Anadolu kulüplerini ciddi çıkmaza sürüklüyor. Bu konuyu her toplantıda sık sık dile getirdim. Kulüplerimiz özelinde profesyonel takım harcamalarımızın %60-80'lik dilimi döviz cinsinden. Yayıncı kuruluşun bunu görmediğini görüyoruz. 

2018'de biz 3 puana 750 bin euro alıyorduk o zamanki kurla. Bugün 3 puana 190 bin euro civarı alıyoruz. O gelir 3'te 1 oranda eridi. Yabancı oyunculara, kadro maliyeti açısından euro ödüyorsunuz. Yayıncı kuruluş enflasyondan etkilendim diyor, indirim istiyor. Kurdan etkilendim diyor, indirim istiyor. Pandemiden etkilendim diyor, indirim istiyor. Biz etkilenmiyor muyuz? Biz hem kurdan, hem de enflasyondan etkileniyoruz.

"YAYINCI KURULUŞ GELİRLERİ, BİZİ ÇOK RAHATSIZ EDİYOR"

Hem kurdan, hem enflasyondan biz etkileniyoruz. Anadolu kulüpleri ne yapacak? Hala bunları konuşuyoruz bunlar genel sorunumuz. Spor Toto gelirleri şöyle, neredeyse bütün ülke sporunu finanse eden bir kuruluş, 2005'ten beri yanılmıyorsam. Diğer federasyonların TFF haricinde 62 federasyonun en büyük gelir kaynağı Spor Toto. Yüzde 80-90'ını karşılıyor diğer federasyonların. Bir gelir var, naklen yayın geliri ile karşılaştırıyorsak bana göre devede kulak. Yayıncı kuruluştan gelmiyorsa diğeri bir şey kalmıyor. İddaa gelirlerinde bir artış oldu ama biz aynı oranda ödeme gerçekleştiriyoruz. İddaa gelirimiz 3 kat arttı ama aynı oranda ödemeler de arttı. Yayıncı kuruluş gelirleri en fazla rahatsız eden konu.

"FIFA'YA GÖRE GÖREVİ BIRAKMANIZ LAZIM"

TFF Statüsü değişiklik önerisi şöyle, başkan tarafından teklif edilen maddeyi çıkarıp yönetim kurulu tarafından teklif edilen deniyor. Tahkim kuruluyla alakalı var, üyelerin belirlenmesinde UEFA ve FIFA kuralları esas alınır. Bunu yazdığın yerde gereğini yerine getirmek zorundasınız. FIFA ne diyor? Bizim kurullarımıza baktığımız zaman çelişen en az 3-4 maddeyi sayabiliriz. Aynı zamanda aynı adresi paylaşmaları da FIFA kurallarında olmaması gerektiği yazıyor. FIFA'ya göre görevi bırakmanız lazım.

"MOTORDA ARIZA VAR, SİZ MOTORU DEĞİŞTİRİYORSUNUZ"

Bağımsız kurullar yerine bağımsız olsun ama bana bağımlı olsun dedik ve sorun kronikleşti. 3 senede 4 kez MHK başkanı değişti. Tartışmalar bitmedi. Çünkü arıza motorda, siz lastik değiştiriyorsunuz. Premier Lig'de hakem eleştiriliyor, sistem değil. La Liga'da algoritmik yapay zeka bir sonraki maçın hakemini belirliyor.