4. Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığında gerçekleşti. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Vize serbestisi gibi hakları almak istediklerini söylerken Adalet Bakanı Gül, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye’nin şikayet edildiği müracaatlar 15 yılın en düşüğünde. 6 bin 400 tane dosya var. Bu 15 yılın en düşük dosya sayısı. Türkiye’nin hukuk çerçevesinde yoluna devam ettiğini gösteren bir veridir" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, enflasyonla mücadele açısından çok güçlü bir yıl olacağını belirtti. Bakan Soylu ise, "Terör sadece bizim değil, herkesin sorunudur. Türkiye düzensiz göçte nasıl başarı ortaya koyuyorsa, terörle mücadelede de hukuka bağlı mücadele sürüyor. Yoksa bizi linç ederlerdi çok açık ve net. Çifte standartla karşı karşıyayız. Mücadelemiz uluslararası alanda devam etmektedir. Kararlılığımız nettir" ifadelerini kaydetti.

Toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu katıldı. Toplantının sonunda, Bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu, Abdülhamit Gül, Berat Albayrak ve Süleyman Soylu ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi ile daha yakın adımlar atılacağını belirterek, "İşbirliği iki tarafın da yararına olmuştur. Gümrük Birliği müzakerelerinin yeniden başlatılması ile ilgili çalışmalarımızı Hazine ve Maliye Bakanımız ve bizler sürdürüyoruz" ifadesini kullandı.

AB kurumları ve komiserlerle çalışmayı sürdürdüklerini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu şöyle devam etti:

"6 kriter kaldı. Bunlarla ilgili çalışıyoruz. Vize serbestisi gibi hakları almak istiyoruz. Bu konudaki tüm çabaların karşılığını almayı, siyasi engellerin çıkarılmasını istemiyoruz. AB üyelerinden son zamanlarda gelen desteklerden bunu istiyoruz. PKK, PYD, FETÖ gibi konularda daha fazla destek vermeliler. Bu konularda işbirliği bekliyoruz. AB’den terörle mücadelede daha fazla destek vermesini istiyoruz. İşbirliği bekliyoruz. Çalışmalarımızı ilgili kurumlarla sürdüreceğiz. AB yüksek diyalog toplantılarımız var. Bu toplantıları ilgili bakan ve komiserlerle hayata geçireceğiz. Evrensel normları esas almaya devam edeceğiz. AB’ye üye olalım olmayalım reform AK Parti hükümetinin önceliği olmuştur. Yeni hükümet sisteminde de reformlar öncelik olmuştur."

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümetinin reformcu kimliğine dikkat çekerek, "Son zamanlarda yapılacak 100 Günlük Eylem Planımıza bakılınca da AB ile uyum süreci ile ilgili önemli kararlar alındı. Adalet Bakanlığı olarak AB ve AİHM nezdinde her türlü projelerle, işbirliği ve diyaloglarla çok önemli işbirliğimiz olduğu ortadadır. Daha güçlü demokrasi daha güçlü özgürlük demektir" diye konuştu.

Önümüzdeki dönemin yargıya güvenin artacağı ve hızlanacağı dönem olacağını vurgulayan Bakan Gül, "Yargıda hedef süre uygulamasının pilot uygulamalarını pazartesi günü başlatacağız. 1 Ocak’tan itibaren bu uygulama hayata geçecek. Yargı reformu strateji belgemizi Kasım ayında yenilemeyi kararlaştırdık. AB ile diyalogları sürdürerek bu ortak çalışmaları sürdüreceğiz. Daha fazla özgürlük ve insan haklarını oluşturacak çalışmaları gerçekleştireceğiz. Eylem planını güncelleyeceğiz. OHAL komisyonunun yaptığı işlemler bizim çok önem verdiğimiz konu. Bunu da AB ile birlikte yapıyoruz. Bu sürede AB ile ilişkileri geliştirmeyi umuyoruz. Daha fazla özgürlük daha fazla insan hakları çalışması yapacağız. Avrupa İnsan Hakları çerçevesinde hükümetimizin ortaya koyduğu revizeler gerçekleştirilecek, bunu ev ödevi haline getirdik" şeklinde konuştu.

"ABD’nin yaptırımları sonrası ülkemiz ekonomik anlamda çok fazla saldırıya uğrayan bir konumda yer aldı"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise Gümrük Birliği ve vize serbestisi konularının konuşulduğu verimli bir toplantı olduğunu kaydederek, "Hem vize serbestisi olsun hem AB üyeliği konusu olsun, verimli bir toplantı oldu. 10 Ağustos tarihi ile ekonomimiz hedef alındı. Gerginlik en üst seviyeye çıktı. AB, Almanya ve Fransa başta olmak üzere müttefiklik ruhuna uygun açıklamalar geldi. Bundan sonraki süreçte bu toplantıların ehemmiyetini çok farklı değerlendirmemiz gerekilen bir süreç. ABD’nin yaptırımları sonrası ülkemiz ekonomik anlamda çok fazla saldırıya uğrayan bir konumda yer aldı. Fransa, Almanya gibi ülkelerin siyasi desteğini aldık. Türkiye’nin ekonomik göstergeleriyle açıklanamayacak, birçok kesimin mutabık kaldığını gördük" değerlendirmesini yaptı.

"Finans çevreleri ile yaptığımız çalışmalarla Türkiye’nin ekonomik gerçekleri ile açıklanamayacak siyasi bir şey olduğunu gördük" diyen Bakan Albayrak şöyle devam etti:

"Bankalarımızla birlikte reel adımlar atmaya başladık. Bu vesile ile bugün açıklanan ithalat ve ihracat rakamları oldukça pozitif değerler ortaya koydu. Geçtiğimiz yılın dış ticaret açığından yüzde 33 gerileme görüyoruz. Bu önemli. Cari açığımızdaki iyileşme ekonomik dengelenme stratejimiz, realize olmaya başladı. Cari açığın düşmesinin yanında finansal iyileşme açısından bazı gelişmeler de oluyor ve olacak. Vergi barışı, bedelli askerlik, imar barışı açısından beklentinin üzerinde gelir elde edildi. 5.5 milyon mükellefimizden, 60 milyardan fazla rakama ulaşıldı. Bankalarımız ve reel sektörümüzle birlikte ortak adımlar atmaya başladık. Bugün açıklanan ihracat ve ithalat rakamları oldukça pozitif bir gösterge ortaya koydu."

"Kamuda başlattığımız tasarrufta iyileşme görüyoruz, göreceğiz"

"Türk ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan cari açığı azaltma en önemli hedeflerimizden biridir. Kamuda başlattığımız tasarrufta iyileşme görüyoruz, göreceğiz" diyen Bakan Albayrak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Enflasyonla mücadele konusunda çok daha fazla sorumluluk alarak uygulayacağımız politikalar, güçlü mali politikalarla, MB ve paydaşlarımızla birlikte enflasyonla mücadele açısından çok güçlü bir yıl olacak. Türkiye finansal sistemi güçlü meydan okumalara karşı finansal gücünü çok güçlü mimari inşa etme durumunda. Bu noktada da kurumlarımız daha etkili yer alacak. Yerli ve yabancı yatırımcı kaynak çeşitliliği noktasında farklı bir noktaya taşıyacağız."

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne taahhütlerini yerine getirmek için mücadele ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Bunun yanı sıra terörle ve uyuşturucu ile de etkin şekilde mücadele edilmektedir. Türkiye olarak yarım asırdan bu yana sürdürdüğümüz duruşla çalışmalara devam ediyoruz. Göç ile geri gönderme merkezlerimiz, hem kamplarımız yüz akı noktadadır. Bunla ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

Sınırla mücadele konusunda çok önemli adımlar atıldığına dikkat çeken Bakan Soylu, "Hem uyuşturucuyla mücadelesine hem sınır güçleriyle mücadelesine Türkiye iradeli adımlar atmaktadır. Ne Türkiye eski Türkiye’dir ne AB eski AB’dir. Avrupa Birliği konusundaki adımlarımız aynı şekilde atılmaktadır. Biz de diğer bakanlıklarımız gibi, bu konuda reform iradesine sımsıkı sarılan anlayışı kendi çerçevemizde devam ettireceğiz. Sınırlarımızla ilgili almış olduğumuz tedbirleri aynı şekilde devam ettireceğiz" diye konuştu.

Bakan Albayrak, ABD kaynaklı bir türbülans yaşandığına dikkat çekerek, "Ekonomi merkezli, dolar merkezli tehdit edildiğimiz bir süreç yaşıyoruz. Bundan dünyadaki bütün ülkeler etkileniyor. Yeni bir süreci yönetme motivasyonu söz konusu. ABD’nin bu çıkışları, adımları Türkiye gibi, Avrupa içinde soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Bundan dünyadaki birçok ülke etkileniyor. Türkiye-AB açısından ciddi bir süreç. ABD’nin bu hamleleri Türkiye için olduğu kadar diğer ülkeler için de önem taşıyor. Yüzlerce yıllık bir geçmişi, diplomasi tarihi olan motivasyonu da beraberinde getiriyor. Pazartesi Fransa ziyareti, önümüzdeki hafta bir İngiltere, Eylül’ün ilk haftası Almanya ziyareti olacak. Bundan sonra tarihi belirlenmediği için söylemeyeyim, önemli bir ülkeye ziyaretimiz olacak. Bu ziyaretlerle çok daha önemli bir noktaya taşınacağını söylemeliyim. Bir tarafta irade var, bir tarafta yoksa çözüm olmaz. Ortak aksiyon konusunda önemli bir süreç yaşıyoruz. Gayet olumlu bir süreç devam ediyor. Bunu söyleyebilirim" dedi.

"Hiçbir zaman hukuktan taviz vermedik"

Bakan Gül ise AB’nin Türkiye ile ilgili önerilerinin çalışmaları içerisinde olduğunu belirterek, "Uluslararası hukuka uygun bir ülke Türkiye. 19 Temmuz’da OHAL uygulamasına son verdikten sonra delegasyonları da kaldırdık. Bundan sonraki AB ile ilişkilerimizi rasyonel, olumlu bir seyre çevirecektir. İnsan hakları ile ilgili hükümet olarak bazı çekincelerimiz vardı. Bunları kaldırdık. Bunu da AB’ye bildirmiş olduk. OHAL sürecinde kurduğumuz OHAL komisyonu AB ile işbirliği ile işini yaptı. Bilgi verdi. Hiçbir zaman hukuktan taviz vermedik. OHAL çerçevesinde kurduğumuz diyalogları aynı çerçevede kurduk. OHAL’den sonraki hava yargı süresince yansıyacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye’nin şikayet edildiği müracaatlar 15 yılın en düşüğünde. 6 bin 400 tane dosya var. Bu 15 yılın en düşük dosya sayısı. Türkiye’nin hukuk çerçevesinde yoluna devam ettiğini gösteren bir veridir" değerlendirmesini yaptı.

Bakan Soylu ise bir soru üzerine, Türkiye’nin terör açısından çok kritik bir bölgede olduğuna dikkat çekerek şu karşılığı verdi:

"Yeni dünya nizamında şunu görüyoruz, ülkelerin iç güvenlik meseleleri başka ülkelerin merkezinde başlıyor. Londra’da ağır silah taşıyan Özel Harekatçılar rahatça dolaşıyorsa 21. asır bize bir şeyleri dayatıyor demektir. Suriye’yi, Irak’ı biliyoruz. Gerek ülkemiz sınırlarının içine veya başka noktalara gitmek isteyenleri biliyoruz. Bir takım farklılaşmalar yaşadığımız apaçık ortadadır. FETÖ konusunda maalesef AB’den aynı samimiyeti göremiyoruz. AB ile işbirliğimiz devam etmektedir. Bunu görmemiz gerekir, bugün oluşan durum milyonlarca insan bir yerden bir yere göç etti. Bu insanların birçoğunun kimliğini, kim olduğunu bilemiyoruz. DEAŞ konusunda Türkiye görevini fazlasıyla yerine getirmiştir. Terör sadece bizim değil, herkesin sorunudur. Türkiye düzensiz göçte nasıl başarı ortaya koyuyorsa, terörle mücadelede de hukuka bağlı mücadele sürüyor. Yoksa bizi linç ederlerdi çok açık ve net. Çifte standartla karşı karşıyayız. Mücadelemiz uluslararası alanda devam etmektedir. Kararlılığımız nettir."
Kaynak: iha