Tarihi ve turistik evlerinden kaynaklı olarak da turistlerin akın akın ilerlediği bir merkez olarak değerlendirilmektedir. Kültürel zenginliğin yoğun olarak yaşandığı Ayvalık tarihi eserler bakımından da ne kadar etkin bir şehir olduğunu gösterebilmektedir. Deniz turizmi ile ilgi çeken bir şehir olsa da Ayvalık aynı zamanda tarihi mekanları ile de gözde olabilecek olan bir konumda da yer almaktadır.

 Ayvalık Çarşısı ve Ayvalık Tarihi Evleri

Ayvalık merkezinde de tarihi dokuyu görebilmek son derecede mümkündür. Ayvalık içerisinde gezmeye başladığınız andan itibaren Tarihi Rum Evleri’ni görebilmeniz mümkün hale gelebiliyor. Bunun yanında merkezde yer alan ve çarşı olarak adlandırılan noktada bulunan Ayvalık Limanı, Atatürk Bulvarı, Ayazma Kilisesi, Saatli Camii, Taksiyarhis Anıt Müzesi, Çınarlı Camii ve Hamidiye Camii belirgin yapıtlar olarak dikkat çekmektedir.

Çarşı içerisinde toplamda tescilli ev sayısı 1860 adet olması ile dikkat çekiyor. Tarihi Rum Evleri’nin bu kadar fazla olması da bu şehre olan ilgiyi bir nebze olsa da arttıran detaylar arasında kendini gösteriyor. Ayvalık tarihi eserler arasında ilgi çeken Tarihi Rum Evleri; genellikle iki ya da 3 katlı olmaları ile bilinmektedir. Aynı zamanda da küçük ve bitişik olmaları ile de bölgeye has birer mimari olarak görülebilmektedir.

Tamamen ahşap ve taş işçiliği ile meydana gelen Tarihi Rum Evleri; Arnavut kaldırımları ile birleştiğinde oldukça dar sokaklarla karşı karşıya kalmak söz konusu olabilmektedir. Aynı zamanda bu dar sokakların son derecede taşlık olduğundan dolayı da gezilirken sıkıntılı durumlarla karşı karşıya kalınabilmektedir.

Cunda Adası

Ayvalık etrafında 22 adet ada bulunuyor. Bu adaların sadece bir tanesi yerleşime açık halde yer alıyor. Cunda Adası yani eski adıyla Alibey Adası; kolaylıkla ulaşılabilecek olan noktalar olarak görülmektedir. Ayvalık Tarihi Eserler seçeneklerini de ortaya koyan Cunda Adası; Taksiyarhis Kilisesi (Rahmi M. Koç Müzesi), Aşıklar Tepesi, Necdet ve Sevim Kitaplığı, Ay Işığı Manastırı, Despot Evi, Ada Koyu, Tımarhane Adası ve Taşlı Kahvesi gibi tarihi noktaları ile de ilgi çeken bir pozisyonda yer almaktadır.

Şeytan Sofrası

Ayvalık içerisinde gezilip görülecek turistik yerler içerisinde Şeytan Sofrası da önem taşımaktadır. Ayvalık merkezine 4 kilometre uzaklıkta olan Şeytan Sofrası; zaman içerisinde volkanik patlamalar sonrasında ortaya çıkan bir tepe olarak göze çarpıyor. Bu tepenin Şeytan’ın ayak izine benzemesinden dolayı bu şekilde bir isim konulduğu düşünülüyor. Bu bölgede Şeytan’ın ayak izine benzeyen kısım demir bir kafes içerisinde yer alıyor. Bu kafes içerisinde bolca madeni para görebilmek de mümkün olabiliyor. İnsanların kurdele de bağladı bu demir kafes aynı zamanda mükemmel bir manzara da içerebiliyor. İki adet cafeye sahip olan Şeytan Sofrası’nda başta Midilli Adası olmak üzere Ege Denizi’nin tüm güzelliklerini izlemek de mümkün hale gelebiliyor.

Sarımsaklı Plajı

Ayvalık’ın en önemli turistik noktalarından olan Sarımsaklı Plajı; oldukça meşhur bir beach olarak göze çarpıyor. Ayvalık’tan 7 kilometre uzakta kalan Sarımsaklı 7 kilometre uzaklıkta ve 100 metre eninde olan bir sahil şeridine de sahip olması ile öne çıkan plajlar arasında yer alıyor. Sarımsaklı Plajı’nın suyu ise son derecede berrak olması ile bilinir. Yaz aylarında da soğuk suda yüzmenin keyfini arayacak olan kişilere ilk olarak Sarımsaklı Plajı da önerilmektedir.

Ayazma  Kilisesi

Ayvalık’ın Kemalpaşa Mahallesi içerisinde bulunan Ayazma Kilisesi; Ayvalık tarihi eserler arasında fazlasıyla dikkat çeken bir yapıt olarak görülmektedir. Faneromeni Kilisesi olrak da bilinen bu kilisenin anlamı kutsal su olarak bilinmektedir.

1890 yılında klasik akıma uygun bir biçimde inşa edilen tarihi kilise; sarımsak taşından meydana getirilmiştir. Zaman içerisinde zeytinyağı fabrikası olarak da kullanılan bu kilise, şimdilerde kamulaştırılarak müze haline getirilmiştir.

Ayazma Kilisesi bir efsane üzerine yapılmıştır. Bu efsanede küçük bir kızın Meryem Ana’yı rüyasında görmesi ve bir noktadan su içmesini gören küçük kız; rüyasını kent meclisinde anlatmıştır. Kızın rüyasında su içtiği noktaya gelindiğinde de gerçekten topraktan su çıkmış ve bulunduğu alana da kilise yapılmıştır.

Saatli Cami (Agios Yannis Kilisesi)

Ayvalık’taki kiliseler zaman içerisinde camiye dönüştürülmüştür. Genelde Mübadele Göçü sonrasında bu adaptasyon süreci ortaya çıkmıştır. Saatli Cami olarak bilinen Agios Yannis Kilisesi de adaptasyon sürecine dahil olan Ayvalık tarihi eserler arasında yer almaktadır.

1850 yılında Rumlar tarafından inşa edilen bu kilise 1928 yılında camiye dönüştürülmüştür. Cami yapıldıktan sonra var olan ikonlar da boyayla kapatılmıştır. Çan kulesi de minare haline gelmiş ve böylelikle de adı Saatli Cami olarak kalmıştır.

Taksiyarhis Kilisesi

Ayvalık içerisinde iki farklı Taksiyarhis Kilisesi yer alıyor. Bir tanesi tam olarak Ayvalık’ın merkezinde iken diğeri de Cunda Adası içerisinde yer alıyor. Merkezde yer alan Taksiyarhis Kilisesi İsmet Paşa Mahallesi içerisinde yer alıyor. Konumu bakımından da Saatli Cami’ye oldukça yakın olarak biliniyor. Ayvalık tarihi eserler arasında yer alan Taksiyarhis Kilisesi aynı zamanda bu şehrin ilk kilisesi olması özelliğini de içerisinde barındırıyor.

Mübadele sonrasında pek fazla aktif olamayan bu kilise ilk zamanlarda tütün deposu olarak kullanılmıştır. Daha sonradan da Kültür Bakanlığı tarafından tadilat edilen bu kilise şu an müze olarak ziyaretçilerine açıktır. Neo Klasik akımdan esinlenilerek yapılan bu kilise içerisinde bulunan oymalar ve fresklerle büyüleyici bir anıt müze olarak hizmetlerini sürdürüyor.

Badavut Sahili

Sarımsaklı Plajı kadar tanınmasa da önemli bir sahil olan Badavut; ilgi çeken bir turistik yer olarak değerlendirmeye alınmaktadır. Ayvalık’tan çok fazla uzak olmayan Badavut Sahili kimilerine göre Sarımsaklı’dan daha güzel bir konumda değerlendirilebiliyor.

Çınarlı Cami (Alibey Cami)

Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında kiliseden camiye dönüştürülen ve ilk olarak adı Alibey Cami olan Ayvalık tarihi eserler içerisindeki bu yapıt sonrasında bahçesinde bulunan çınarlardan kaynaklı olarak Çınarlı Cami olarak anılmaya başladı.

Küçükköy (Yeniçarohori)

Oldukça eski bir yerleşim yeri olan Küçükköy; 15. Yüzyıla kadar kökleri uzanan bir yapıda yer alıyor.  İlk olarak Fatih Sultan Mehmet’in Midilli’yi alma girişimleri esnasında bu bölgeye yerleşim yeri kurulmuştur. Daha sonraki süre zarfında da Rumlar ve Boşnaklar da cumhuriyet dönemine kadar bu bölge içerisinde ikamet etmişlerdir.

Ayvalık’a 5 kilometre uzaklıkta olan Küçükköy; henüz yeni yeni popüler olmaya başlayan Ayvalık tarihi eserler arasında yer almaktadır. Son yıllarda Akıllı Köy projesi ile içerisinde bulunan yapıların restore edilmesi ile iyi bir tarihi ve turistik mekan olmaya aday bir konumda bulunmaktadır. Muhakkak uğranması gereken bir noktada bulunan Küçükköy; sanat ve tasarım odaklı bir çalışma sonrasında da ziyaretçilere açılarak bambaşka bir dünyayı ziyaretçilerine sağlamaktadır. Küçükköy’e uğrayan kişilerin burada bulunan Küçükköy Kent Müzesi ve Kıraathane’ye uğraması tavsiye edilmektedir. Pişman olmayacakları bir gezintiye çıkmak isteyenler için Küçükköy ideal bir konumda yer alan meskenler arasında başı çekmektedir.