Dünya’da dengeler her geçen gün değişiyor; nasıl ki bugüne kadar dünya zirvesi değişti bugünden sonrada değişecektir. Osmanlı devleti; zirveyi kaybettikten sonra önce koltuğa İngiltere yerleşti. İngiltere çok uzun bir zaman koltukta kalamadı ve yerine Almanya geldi; ikinci dünya savaşında aldığı ağır yenilgi almanya2yı bir anda zirveden dibe gönderdi. Şimdi zirve de uzun zamandır ABD oturuyor; ABD ikinci dünya savaşı sonunda Rusya ile bir mücadeleye girdi ve mücadelenin uzun zaman sonra galibi oldu.  O günden bugüne ABD, zirvede oturmayı başardı. Zirve ne demek? Diye soranlar olabilir. Zirve dünyanın en güçlü devleti ve bütün dünyada sözü geçen ülke anlamına gelir. ABD kabul etsek te etmesek te dünyada yıllardır at oynatmayı başardı. Hastalık onları da vurdu ve bizler içinde olmadığımız için çok fark etmesek te ABD eski gücünde olmadığını gösterdi. Şimdi dünyanın zirvesine kim oturacak? İşte detaylar

ABD kendini toplar mı?

İlk olarak bu soru ile başlayalım; ABD kendini toplar mı ve ya toplarsa bu ne kadar vakit alır? Öncelikle ABD kendini toplayacaktır; dünya üstünde büyük piyasa yapan ve sözünü dinleten ABD, şimdilerde kötü bir duruma düşse de geçmişten gelen gücüyle bir saygınlığa sahip. Ortadoğu ona sırt çevirmez, ABD’de kötüye giden ekonomisini bu şekilde hızlıca toplayabilir. Hızlıca ne kadar bir sürece denk gelir? Ülkeler zaman dilimlerinde uzun sürelerle yarışır; bir baba tükenmiş ev ekonomisini hızlıca 1 ayda toplayabilir; bir ülke ise en az 3 yıl sürede toplar. ABD bu kadar sürede kendini eski güce getirebilecek güce sahip olsa da dünya ülkeleri bu süreyi nasıl değerlendirir; bu ayrı bir başlık olur.

Çin ABD’yi yerinden edebilir mi?

Çin pandeminin başladığı ülke olmasına rağmen ne kadar büyük bir ekonomiye sahip olduğunu gösterip 1,5 milyar nüfusa bakmayı bildi. Bu dünya ülkelerinin dikkatinden kaçmadı; ABD’nin en yakın dost ülkesi olan İsrail’le büyük anlaşmalar yaptı. Bu anlaşmalar onun saygınlığını daha çok arttırdı. ABD, Çin’e defalarca kez ambargo uygulamasına rağmen bir türlü Çin ekonomisini etkileyemedi; bu da ABD’nin de gücünün yetmeyeceği ülkeler olduğunun en büyük kanıtı oldu. Hastalık başladığında dünya Çin’e karşı suskun kalırken Çin, dünyanın yardımına ulaşmak için her şeyi yaptı. Avrupa ülkelerine doktora kadar gönderdi ve saygınlıklarını kazandı; Avrupa, yıllardır ABD’nin üssü gibi olsa da dünyada ABD’den başka ülke olduğunu da görmüş oldular. Bu kadar artı bir tarafa diğer taraftan birçok eksi diğer tarafa yığıldı. Dünyanın zirvesinde Çin de ağır basan ülkeler arasına girdi ve ABD’nin tahtı sallanmaya başladı.

Türkiye zirve yarışında nerede olur?

Dünya dengelerinin değiştiğini söylerken ülkemizin de bu düzen içinde bir yer alacağını biliyoruz; Türkiye yeni düzende nerede olur. Ülke olarak gerçekleri konuşmak gerekirse geçmiş zaman diliminde hep üçüncü sınıf ve 2. Sınıf dünya ülkeleri arasında sıkışıp kaldık. Türkiye şimdi 2. Sınıf dünya ülkelerinden daha iyi bir duruma geldi; bunu nereden anlıyoruz? Türkiye’nin Suriye ve Libya’ya asker sokması sadece bir amaç uğruna değil, birden çok amaç uğruna atılmış adımlardır. Suriye’de kendi sınırlarımızı kendimiz koruruz mesajını verdik; ABD ve onun tarzında ülkelere siz bizi korumasanız da biz burada varız diyerek artık büyüdüğümüzü gösterdik. Libya ise çok başka bir konu oldu; dünya ülkeleri büyüdüğünü göstermek için sadece kendi coğrafyasında değil başka coğrafyalarda da iş yapmak zorundadır. Türkiye ilk defa sınırlarından bu kadar uzaklaştığı bir konumda olmayı başardı. Doğu Akdeniz hem yer altı zenginlikleri bol olan hem de ülkemize saygınlık katacak bir nokta. Türkiye artık bende sizlerle yarışacağım mesajını bu şekilde vermiş oldu.