Şanlıurfa’da 1566 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan ve halen işlev gören tarihi halıcılar çarşısında esnaf, el emeği göz nuru ürünlerin teknolojinin gelişmesiyle fabrikaların gölgesinde kalmasından yakınıyor.

Şanlıurfa’da el emeği göz nuru kilim ve halılar yapan ustalar, teknolojinin gelişmesiyle fabrikaların gölgesinde kaldı. 1566 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan tarihi Sipahi Pazarı şimdilerde halıcılar çarşısı olarak işlev görüyor. Bir zamanların en kalabalık çarşısı olarak bilinen bölgede ustalar mesleklerinde eleman yetişmediğini ve kaybolmaya yüz tutuğunu söyledi. Teknolojinin gelişmesiyle vatandaşların fabrikasyon ürünlerine rağbet gösterdiğine dikkat çeken esnaf Faruk Toptan, el işi ürünlere talebin gittikçe azaldığını ifade etti.

“Fabrikaların gölgesinde kaldık”

50 yılı aşkındır el işi halı yapımını sürdüren esnaf Faruk Toptan, “Buranın en eski esnaflarından biriyim. 50 yılı aşkındır bu mesleği yaparak baba mesleğini devam ettiriyorum. Bu halıcılar çarşısının kurulmuş amacı Kanuni Sultan Süleyman zamanında sipahi askerlerinin at barınağı olarak kullanılıyordu. Atlarını buraya bağlarlarmış, kendileri de Gümrükhan’da yatarlardı. Esas yapılış amacı buydu. Sonradan çarşıya dönüştürülmüş ve halen devam edilmektedir. Genellikle bu çarşıda el yapımı halı ve kilimler satılmaktadır. Şanlıurfa’da eskiden sadece bu çarşı vardı. Bütün Şanlıurfalılar bu çarşıdan halı alırlardı. Fabrika yapımı halılar çıktıktan sonra, burada artık insanlar daha az halı talep etti. Yani teknoloji ilerledikçe bizim işimiz de bitme noktasına geldi” dedi.

“Fabrika ürünleri hastalıkları da beraberinde getirdi”

El işi ürünlerin kimyasal maddeler kullanılmadan, saf koyun ve keçi yünü ile yapıldığına dikkat çeken esnaf Ramazan Yıldız ise “Halıcılık mesleği bana babadan kaldı. Ben de yaklaşık 50 yıldır bu işi yapıyorum. Eskiden buraya sipahi pazarı denildiği zaman Şanlıurfa’da sadece burada halı satışı yapılırdı. Fakat şimdi insanlar fabrikasyon olan halılara yöneldi. El işine rağbet artık azaldı. Oysaki halı, keçe ve kilim saf yünden yapıldığından dolayı, kışın sıcak yazın ise serin tutuyor. Bu el işi halılar orijinal olduğu için eve hastalık girmezdi. El yapımı halılar rağbet azalınca, insanlar artık fabrikasyon halılara yöneldi. Ama bu halılarda naylon, sünger ve teknolojik nedenlerden dolayı hastalıkta çoğaldı. İnsanlar saf yünden uzaklaştığı için bunlar oldu. Eskiden bu halıcılar çarşısında 50 tane esnaf vardı ve hepsi de iş yapıyordu. Ama şu an 50 iş yerinden 3 iş yeri alışveriş yapıyor. Halıcılar çarşısında sıkıntılı dönemler geçiriyoruz, ne yerli nede yabancı turist uğruyor. Devletimizden beklentimiz buraya inanç turizmini Şanlıurfa’ya yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. Bu çarşıda el yapımı kilim, yöresel kilimler, Karacadağ kilimi var. Bunlar sadece bitki boyasından yapılıyor. El yapımı halılar çok kıymetli ve değerli halılardır” diye konuştu.

El yapımı Isparta halıları 150 ile 200 lira arasında satılırken, diğer el yapımı halı çeşitleri ise metrekaresine göre 2 bin liradan 3 bin liraya kadar satışa sunuluyor.
Kaynak: iha