Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu, Varşova Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Merkezi ve Polonya Kültür ve Dayanışma Derneği iş birliğiyle I. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100. yılı anısına Avrupa Cepheleri Sempozyumu düzenlendi.

Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen “I. Dünya Savaşı’nın Sona Ermesinin 100. Yılı Anısına Avrupa Cepheleri Sempozyumu”nda konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, 1918 yılının hem Türkler hem de Polonyalılar için önemli gelişmelere sahne olduğunu belirtti. Bu yıl imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolun açıldığını, aynı yıl imzalanan Versay Antlaşmasıyla Polonya’nın bağımsızlığına kavuştuğunu söyleyen Turan, iki ülkeye çeşitli felaketler getiren savaşın aynı zamanda bir doğum anlamı da taşıdığını ifade etti.

Türkiye-Polonya arasındaki ilişkilere de değinen Turan, 600 yılı geride bırakan ilişkilerin tarihin sınamasından geçtiğini dile getirdi. Polonya istiklal hareketlerine katılanların sığındığı Osmanlı Devleti’nin bu isimleri muhafaza ettiğini, İkinci Dünya Savaşı’nda da benzeri bir korumanın Türkiye Cumhuriyeti tarafından gösterildiğini hatırlatan Turan, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilk tanıyan devletlerden birinin de Polonya olduğunu kaydetti. Turan, iki devletin hafızasında yer eden bu tür olayların bugünkü Polonya-Türkiye dostluğuna temel teşkil ettiğini ifade etti.

Açış konuşmasında, altı yüzyıldan uzun süren ortak tarihin Türkiye Polonya ilişkilerinin en önemli öğelerinden birisi olduğunu söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Varşova Büyükelçisi Tahsin Tunç Üğdül, dünyada çok az sayıda ülkenin dostluk üzerine kurulu böyle bir ilişkiyi yüzyıllarca sürdürebildiğini dile getirdi.

Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal ise I. Dünya Savaşı’nda dünyanın büyük bir yıkıma şahitlik ettiğini belirtti. Bu süreçten geriye büyük bir belge arşivi kaldığını söyleyen Ünal, Polonya ile ortaklaşa düzenlenen çalışmalarla hem bu yazışmaların hem de iki ülke arasındaki ilişkilerde tarihi süreci ortaya koyan birçok önemli belgenin günümüze kazandırılması doğrultusunda önemli adımların atıldığını ifade etti.

Genelkurmay Askeri Tarih ve Strateji Etüt (ATASE) Dairesi Başkanı Tuğgeneral Necdet Tuna konuşmasında I. Dünya Savaşı’nda Galiçya cephesinin açılışına ve 15. Kolordunun bu cephedeki mücadelesine dair bilgi verdi. Galiçya’da Yakup Şevki Paşa ve Cevat Paşa tarafından komuta edilen 15. Kolordu’nun oldukça etkin bir mücadele verdiğini dile getiren Tuna, Türk ordusunun buradaki başarısından müttefik güçlerin dahi övgüyle bahsettiğini ifade etti.

Varşova Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bogdan Goralczyk ise tarih boyunca genellikle olumlu yönde seyreden Türk-Leh ilişkilerinin Çaykovski Sadık Paşa, ünlü Leh şair Adam Mitskeviç gibi ilişkileri güçlü tutan sembol isimler sayesinde sağlam bir şekilde bu günlere kadar gelebildiğinin altını çizdi.

TÜRKPOL Derneği Başkanı Göktürk İplikçioğlu sempozyuma gönderdiği mesajında, iki ülkenin 600 yılı aşkın dostane ilişkisini bilimsel çalışmalarla desteklemenin önemine değindi.

Varşova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. DanutaChmielowska, I. Dünya Savaşı’nın iki ülke açısından da önemli sonuçlar doğurduğunu belirttiği konuşmasında, savaş sonrasında Polonya devletinin bağımsızlığına kazandığını, Türk halkının ise Atatürk’ün önderliğinde başarılı bir mücadele vererek yeni Türk devletini kurduğunu dile getirdi.

Sempozyum, I. Dünya Savaşı’nın Avrupa cephelerindeki cereyanının, tarafların kazanç ve kayıplarının, mütarekelerle çizilen sınırların değerlendirildiği oturumlarla tamamlandı. Katılımcılar daha sonra Galiçya Cephesi’nde şehit olan Türk askerlerinin anısına Krakow’da yaptırılan Türk şehitliğini ziyaret etti.
Kaynak: iha