SAMSUN (AA) - Samsun Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Kaynak, "Sosyal medya hem ihtiyaç olmayan şeyleri ihtiyaçmış gibi gösteriyor hem de ihtiyaç duyduğumuz şeyleri tespit edip bunu bize sunuyor ama bence daha çok ihtiyaç olarak hissetmediğimiz şeyi bize ihtiyaçmış gibi hissettirerek hizmetlerini tükettiriyor." dedi.

Kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda sosyal medyanın tüketim harcamalarında önemli rol oynadığını söyledi.

Artık reklam dünyasında yaşanıldığına işaret eden Kaynak, "Ülkelerin ekonomik büyümesi yüzde 4-5 olurken, şirketler yüzde 5 büyümeyi çok düşük görüyor. Büyüme arzularını gerçekleştirebilmeleri için en önemli araç da reklam. Reklamın insanlara en çabuk ulaştığı kitle aracı ise artık sosyal medya. İstesiniz de istemeseniz de kendinizi reklam yoğunluğunun içinde görebiliyorsunuz." ifadesini kullandı.

Sosyal medyanın ihtiyaçlar konusunda insanları yönlendirme gücü bulunduğunu vurgulayan Kaynak, "Sosyal medya hem ihtiyaç olmayan şeyleri ihtiyaçmış gibi gösteriyor hem de ihtiyaç duyduğumuz şeyleri tespit edip bunu bize sunuyor ama bence daha çok ihtiyaç olarak hissetmediğimiz şeyi bize ihtiyaçmış gibi hissettirerek hizmetlerini tükettiriyor. En büyük başarısı da burada. Aslında gerçek ihtiyaçlarımızdan hareketle bu ihtiyaçlara çözüm üretmek amacıyla ortaya çıkmış bir iletişim biçimi değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Bu reklamlardan etkilenmemenin mümkün olmadığına dikkati çeken Kaynak, "Sosyal medyanın önüne hangi tedbirlerle karşı çıkacaksınız derseniz, böyle bir çözüm yok. Küresel düzeydeki firmalar pastadan daha büyük pay alabilmek için insanlara sürekli ihtiyaç hissettiriyor. Bizler de bunu hayatımızın bir parçası olarak gördüğümüz için sektörün payı giderek artacaktır." diye konuştu.

Prof. Dr. Kaynak, sosyal medyanın ekonomik güç elde etme aracı olarak da kullanıldığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Bazı insanlar sosyal medyayı kullanarak gelir elde etme peşinde. Sosyal medya reklamlarından herkes etkileniyor ancak yeni nesil daha çok etkisi altında kalıyor. Güney Kore'de bir çocuğun aylık gelirinin 8 milyon dolar, Kanada'da 24 milyon dolar olduğundan bahsediliyor. Bu çocukların eğitimi yok, üniversitesi yok. Bu çocuk ne satıyor? Hiçbir şey satmıyor. Sadece sosyal medyada bir kanal kurmuş. 30-40 milyon çocuk bunun takipçisi. Piyasaya çıkan oyuncakları orada tanıtarak korkunç gelirler elde ediyor. Bundan kaçmak mümkün mü? Pek mümkün görünmüyor ama eğitimimize, sağlığımıza, sosyal hayatımıza, aile ilişkilerimize zarar vermeyecek şekilde kullanmak en doğru yöntemdir."



Kaynak: aa