Penaltıyı, gol krallığında iddiası bulunan “ Cornelius “ değilde,  Abdülkadir kullanınca; takımın o an ki en genci olma hasebiyle 23 Nisan vesilesiyle hoca bu kararı bu güzel gelenek adına  aldı diye düşündüm(!)

Tabi işin latifesi, her şeyde bir hayır vardır misali, sonuçta önce kaçan sonra Peres tarafından   tekrarlanan atış sonrası, oyuna adeta “ bir gol avantajı “ ile başlayan Trabzonspor için her şeyin o andan itibaren çok güzel sonlanacağına inandık hep beraber..

Unutmadan; hazır penaltıdan söz etmişken, hakem vermese de bir çok kimsenin fazla bir şey demese bile, asıl, ikinci yarı rakip ceza içinin sol tarafında rakibin eliyle topa yön vermesi çok net bir penaltıydı(!)

Hakemin ve “ VAR ‘ekibinin bana göre bunu atlaması ilginçti..

Yada bana öyle geldi, pozisyonun penaltı olabilme ihtimali(?)..

Hülasa...

Öncelikle rakip takım ve seyircisini tebrik ediyorum.

Seyircisi dolu bir stadyumun ve bir o kadarda muhteşem zeminin görselliği maçı bambaşka bir iklim izlenirliliğine götürdü hiç kuşku yok ki...

Hep söylerim, futbol seyircisi üst seviyede olan kent takımlarının oldum olası bu ligde her daim kalıcı olması gerektiğini..

Rakibin Bolotelli’ si, Trabzonspor’un da her şeyi Nweakeame’ sinin olmayışlarının her iki takım adına nelere gebe olacağı da en az maçın sonucu kadar heyecan vericiydi..(?)

Başlarda, Abdullah hocanın haklı olarak bu zorlu deplasmanda önce yenilmemeyi düşünmesi ve sonrasında öne geçme avantajını yakalaması, maça dair sebep sonuç ilişkisini kolayladı..

Öyledir, bazen en çekindiğin deplasman, en kolay sonuca ulaştığın deplasman maçı da olabiliyor..

Tıpkı bu akşam ki maç gibi..

Her iki takımında usta ayaklara sahip olması, karşılaşmanın seyir kalitesini de artırmış oldu.

Peres’ in şansız sakatlığı sonrası bu durumunda takımın oyununda olası bir zaafa düşmeden, geçen haftaki o kazanamama alışkanlıklarından ortada eser kalmamacasına, şampiyonluğa odaklanılan bir oyun ile gelen bu farklı galibiyet artık şampiyonluk yolunda  Trabzonspor’un önünde en ufak bir maninin kalmadığınında en net resmiydi..

Öyle ki, son düzlükte stresi en çok yaşaması muhtemel bir maçı, çokta zorlanmadan kolaylaması az iş değildi..

Hatta, son haftalarda formu biraz düşer gibi görünen Viscà’nın önce penaltı alması sonra dışarı çıkması muhtemel bir topu Cornelius’a çevirmesi ve onunda adeta havada asılı kalıp muhteşem bir gole imza atması gecenin en renkli enstantanelerinden biriydi...

Ve rakibin harika frikik golünü de her şeyden önce bir futbolsever olarak muhteşem bulduğumu da belirtmek isterim..

Son tahlilde, bir çoklarının takılır diye beklentiye girdiği zorlu bir deplasmandan harika bir sonuç elde eden Trabzonspor haftaya İnşaAllah çifte bayramı taraftarına yaşatmak adına son geri sayıma geçti diyebiliriz..

Unutmadan; Bakasetas’ın, Djaniny’in kaydettiği golde, Cornelius’a attığı kilit pastaki futbol öngörüsüyle bu galibiyette bir aslan payanında onun olması gecenin bir başka ışık saçan görüntüsüydü..

Oynayanıyla oynamayanıyla, gireniyle çıkanıyla, Adananın taşlı yollarını pamuk eyleyen herkesi tebrik ediyorum..

Bu mübarek günlerde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında, adeta çifte bayram yaşanılacak o muhteşem günün minik bir provasının yaşandığı bir akşama söylenecek son söz zannımca; güç olmadı güzel oldu(!) olmalı diye düşünüyorum..

Hasan Akbaş

Haberts.com