Adli Tıp Raporu Tamamlandı
Yalova’nın Çınarcık ilçesinde 26 Eylül 2025 tarihinde 5’inci kattaki evinin penceresinden düşerek yaşamını yitiren sanatçı Güllü (Gül Tut) hakkında yürütülen soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı.
Bursa Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor, olayın seyrini değiştirebilecek nitelikte bulgular içeriyor.
Raporun sonucuna göre, Güllü’den otopsi sırasında alınan örneklerde başka bir kişiye ait DNA profiline rastlanmadı.
Bu bulgu, sanatçının ölümünden önce herhangi bir boğuşma ya da fiziksel temas yaşanmadığı ihtimalini güçlendirdi.
Olayın Geçmişi: Güllü’nün Şüpheli Ölümü
Ünlü sanatçı Güllü, 26 Eylül 2025 gecesi Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi’ndeki bir apartmanın 5’inci katındaki dairesinde kızı ve arkadaşlarıyla bulunduğu sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti.
Olayın ardından bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edilmiş, yapılan incelemede Güllü’nün olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlenmişti.
Güllü’nün ölümü, hem yakın çevresinde hem de sanat camiasında derin üzüntü yaratırken, olayın nasıl gerçekleştiği konusunda çeşitli iddialar gündeme gelmişti.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Güllü’nün bulunduğu evde detaylı inceleme yapılmış ve çok sayıda delil toplanmıştı.

DNA Bulgusu Boğuşma İhtimalini Zayıflattı
Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderilen örnekler üzerinde yapılan incelemede, Güllü’nün tırnak altı, vücut yüzeyi ve kıyafetlerinden alınan örneklerde başka birine ait DNA profiline rastlanmadı.
Bu durum, olay öncesi bir tartışma veya fiziksel müdahale olasılığını zayıflatırken, düşmenin dış etkenlerden bağımsız şekilde gerçekleşmiş olabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
Adli tıp uzmanları, raporda Güllü’nün düşme sonucu yaşamını yitirdiğini belirtti ancak düşmenin tam olarak nasıl gerçekleştiğine dair nihai değerlendirmeyi savcılığa bıraktı.
Yetkililer, olay yerinde yapılan incelemelerde herhangi bir zorla müdahale veya dışarıdan baskı izine rastlanmadığını da ifade etti.
Ailenin Avukatından İlk Açıklama
Sanatçının ailesinin avukatı Rahmi Çelik, adli tıp raporunun soruşturma açısından önemli bir aşama olduğunu belirtti.
Çelik, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor, dosya açısından oldukça kritik bir dönüm noktasıdır.
Güllü Hanım’dan otopsi sırasında alınan örneklerde herhangi bir yabancı DNA profiline rastlanmamıştır. Bu da olay öncesi herhangi bir fiziksel temas veya boğuşma yaşanmadığı yönündeki kanaati güçlendirmektedir.
Biz aile olarak sürecin titizlikle yürütülmesini istiyoruz. Maddi gerçeğin kısa sürede tamamen ortaya çıkacağına inanıyoruz.”
Avukat Çelik ayrıca, dosyada yer alan diğer delillerin incelenmesinin sürdüğünü ve yeni raporların da beklendiğini söyledi.
Savcılık Delilleri Tek Tek İnceliyor
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, Bursa Adli Tıp’tan gelen raporun ardından soruşturmayı derinleştirme kararı aldı.
Savcılık, olay yerinde toplanan görüntüler, tanık ifadeleri, telefon kayıtları ve dijital verileri inceleyerek olayın tüm yönlerini aydınlatmaya çalışıyor.
Soruşturma dosyasında, olay anında evde bulunan kişilerin ifadeleri de yer alıyor.
Savcılık kaynakları, elde edilen bulguların şu an için “cinayet” şüphesini doğrulamadığını ancak kaza veya intihar ihtimallerinin değerlendirilmeye devam ettiğini bildirdi.
Sanat Dünyası Güllü’yü Unutmadı
1990’lı yıllarda Türk müziğinin en güçlü kadın seslerinden biri olarak tanınan Güllü, arabesk ve fantezi müzik türlerinde seslendirdiği eserlerle büyük bir hayran kitlesine ulaşmıştı.
Sanatçı, güçlü sesi, sahne performansı ve duygusal yorumlarıyla müzik dünyasında kendine özgü bir yer edinmişti.
Güllü’nün ani ölümü, sanat dünyasında derin bir şok yarattı.
Birçok ünlü sanatçı ve dostu, sosyal medya hesaplarından taziye mesajları paylaştı.
Müzik eleştirmenleri, Güllü’nün Türk müziğine yaptığı katkıların uzun yıllar hatırlanacağını belirtti.
Aile Adalet Arayışını Sürdürüyor
Sanatçının ailesi, olayın ardından adaletin tam olarak sağlanması için hukuki süreci yakından takip ediyor.
Aile yakınları, Güllü’nün hayat dolu bir insan olduğunu, ölümünün arkasındaki tüm soru işaretlerinin aydınlatılması gerektiğini dile getiriyor.
Avukat Rahmi Çelik, “Biz bu sürecin bir an önce sonuçlanmasını ve toplumun da doğru bilgiye ulaşmasını istiyoruz. Ailenin en büyük arzusu, olayın bütün yönleriyle açıklığa kavuşturulmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Olayın Aydınlatılması İçin Yeni İncelemeler Yapılacak
Soruşturma kapsamında önümüzdeki süreçte olayın yaşandığı dairede yeniden keşif yapılabileceği öğrenildi.
Savcılık, olay anında çekilen güvenlik kameralarının çözümünü de talep etti.
Uzman ekipler, pencereden düşme yönü, vücut pozisyonu ve çevresel etkenleri değerlendirerek olayın fiziksel dinamiklerini inceleyecek.
Adli kaynaklar, bu çalışmaların tamamlanmasının ardından ön raporun nihai soruşturma dosyasına ekleneceğini ve savcılığın olası suç unsurlarına göre karar vereceğini belirtti.
Sonuç: Boğuşma İzine Rastlanmadı
Bursa Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi’nin tamamladığı rapor, Güllü’nün ölümünde boğuşma veya dış müdahale izine rastlanmadığını açıkça ortaya koydu.
Bu bulgu, soruşturmanın seyrini büyük ölçüde etkileyebilir.
Savcılık, olayı tüm yönleriyle değerlendirmeye devam ederken, kamuoyu net sonucun açıklanmasını bekliyor.
Sanat dünyasının sevilen ismi Güllü’nün ölümüyle ilgili gerçek nedenin önümüzdeki haftalarda yapılacak ek incelemelerle netlik kazanması bekleniyor.




