Sigortalı çalışanların sosyal sigorta primleri işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenir. Her çalışanın brüt maaşına göre işverene belirli bir maliyeti vardır. Ödenen primler işçinin sağlık güvencesinden yararlanmasını ve emekliliği hak etmesinin ardından yaşlılık aylığı (emekli maaşı) almasını sağlar. Emekli maaşının belirlenmesinde ilk defa sigortalı olarak çalışılan dönemdeki mevzuat hükümleri esas alınır. Bu hesap, prim ödenen gün sayısı ve yıl bazında çalışma süresi üzerinden yapılır.

İşçinin kıdeminin tespitinde adına sigorta priminin ödendiği süreler belirleyici olur. Sigorta primlerinin ödenmediği ya da sigortasız olarak çalışılan dönemler kıdem, dolayısıyla emeklilik hesabında dikkate alınmaz.

Kimi nedenlerden dolayı işçinin bazen SGK'ya sigortalı olarak bildirimi yapılmaz ya da gün olarak eksik bildirim yapılır. Yine prime esas kazancın gerçek kazancın altında bildirilmesi durumuyla da sıkça karşılaşılmaktadır. Tüm bunlar işçinin gelecekteki menfaatlerini etkiler. Örneğin primin işveren tarafından eksik ödenmesi durumunda işçi için iş akdini haklı nedenle feshederek tazminat alma hakkı doğacaktır.

Sigortasız çalışan ya da sigorta primleri ödenmeyen veya eksik ödenen işçilerin, çalıştıkları dönemi hizmet süresinden saydırabilmek için hizmet tespiti davası açmaları gerekir. Bu sayede sigortalılıklarını yani geçmişe dönük hizmetlerini tespit ettirerek emekli olma hakkı kazanabilirler.

Hizmet Tespit Davası Açılmasının Şartları Nedir?

Hizmet tespiti davası açabilmek için çalışanın, hak iddia ettiği döneme ait çalışmasının SGK kayıtlarına geçmemiş olması gerekir. İşverenin, işçiye ait işe giriş ve çalışma bildirimlerini SGK'ya yapmaması halinde resmi kayıt tutulamayacağı için işçi sadece emeğinin karşılığı olan ücreti alır; sosyal güvencelere hak kazanamaz. Bu mahrumiyeti gidermek için ise hizmet tespiti davası açılır. Davanın açılabilmesi için bildirimin hiç yapılmamış olmasının yanında eksik yapılmış olması da yeterlidir.

Dava açarak sigortalılığını tespit ettirmek isteyen çalışanın, hak iddia ettiği dönemlere ait fiilen çalışmış olması gerekir. Bu nedenle işe girişin varlığı yeterli değildir; bunun yanında bilfiil çalışma şartı ve bunun ispat edilmesi de aranır.

Dava, hizmetin geçtiği takvim yılının sonundan başlayarak beş yıl içinde açılmalıdır. Aylık kazanç toplamının ve prim ödeme gün sayısının hesaba dahil edilebilmesi için süre koşuluna uyulmalıdır. Fakat bu süre kesin değildir. İşçinin kıdem, ihbar tazminatı gibi işçilik alacaklarını daha önceden bir mahkeme kararıyla ispat ettiği, imzalı bordroda sigorta primi kesintisi yaptığını gösteren işverenin primi Kurum'a yatırmadığı veya işveren tarafından işe giriş bildirgesinin verildiği hallerde zamanaşımı süresine bağlı olmadan davanın açılabileceği kabul edilmektedir.

Dava, sigortalılığı tespit edilemeyen tarafından iş mahkemesinde açılır. Onun ölümü halinde hakları bu ölüme bağlı olarak ortaya çıkan mirasçıları da bu davayı açabilir. Davalı ise sigortalılık durumunu bildirmeyen işverendir. SGK davada fer'i müdahil olarak yer alır.

Hizmet Tespit Davasında Süreç Nasıl İşler ?

Hizmet tespiti davasında çalışan, davalı işverene ait işte fiilen çalıştığını fakat bildirimin hiç yapılmadığını ya da eksik yapıldığını iddia eder ve bunu ispatlamaya çalışır. Bu amaçla çalışma dönemine ait varsa belge, evrak veya fotoğraf dava dilekçesine eklenebilir. Çalışma tanık beyanları ile de ispat edilebilir. Bunun için aynı dönemde mesai arkadaşlığı yapılmış olan bordro tanıklarının mahkemede dinletilmesi önemli bir araçtır.

Hizmet tespiti davası basit yargılama usulüne göre yürütülür. Bu dava kamu düzenindendir ve resen araştırma ilkesine tabidir. Yani mahkeme kendiliğinden delil toplar. Gerekli delillerin elde edilebilmesi için mahkeme tarafından SGK'ya yazı yazılarak davacının sigorta sicil dosyasının, davalı işyeri tarafından Kurum'a verilen ve davacı tarafından iddia olunan döneme ait bordroların, yine bu dönemde davalı işyerinde çalışan diğer işçilerin bilgilerinin, davacının daha evvelden Kurum'a başvurarak hizmet tespiti isteyip istemediğine dair bilgilerin gönderilmesi istenir. Bunun yanında vergi dairesinden davalı işyerine ait bilgilerin alınarak hangi tarihler arasında faaliyette bulunduğu tespit edilir. Eğer davacı, işverene ait birden fazla işyerinde çalıştı ise bu işyerleri arasında bağlantı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla Kurum'dan bilgi istenir.

Toplanan delillerden sicil dosyasının, bordroların ve işe giriş bildirgeleri ile tanık beyanlarının incelenmesinden oluşan kanaate göre mahkeme tarafından davanın kabulüne ya da reddine karar verilir. Dava kabul edildiği taktirde sigortalının prime esas gün sayısı belirlenir. Eğer işveren tarafından bildirilen günler varsa bu sayı toplam gün sayısından mahsup edilir. Kararın kesinleşmesi ile günler sigortalının siciline işlenir.

Tüm bu süreçte desteğinden faydalanabileceğiniz bir avukat özellikle davanın ispat edilmesi ve zamanaşımı sürelerinin hesaplanmasında size yardımcı olacaktır. Destek alınmaması sonucunda bu hususlarda yapılacak hatalar davanın kaybına ve davacının zarara uğramasına neden olabilir.

Hizmet Tespit Davasında İspat

Hizmet tespiti davasının ispatında tüm yasal delillerden yararlanılabilir.

Mahkemece yapılacak araştırmada resmi kurumlarda celp edilecek belgelerin yanında işverene ait kayıtlardan da yararlanılır. Tanıklara ait çalışma sürelerinin tespiti için Kurum'dan alınacak hizmet cetvelleri de dosyaya dahil edilmelidir.

Tanık beyanları da ispat için önemlidir. Davacı birlikte çalıştığı, işyerine beraber gittiği veya aynı saatte molaya çıktığı çalışma arkadaşlarını mahkeme huzurunda tanık olarak dinletirse ispatı kolaylaştırmış olacaktır.

Hizmet Tespit Davasının Sonuçları

Hizmet tespiti talepli davanın kabulü ve kesinleşmesi durumunda sigortalının eksik günlerine ilişkin tescil işlemleri SGK tarafından yapılır. Aksi durumda işlemin yapılması için idari başvuru yapılabilir. Sigortalının geriye dönük primleri zamlı haliyle işverenden tahsil edilir. Kurum tarafından eksik bildirimde bulunan işverene idari para cezası kesilir.

Hizmet tespiti davasının açılmış veya kabul edilmiş olması, işçilik alacaklarına ilişkin zamanaşımını kesmez. İşçilik alacakları için hizmet tespiti davasının sonucunu beklemeye gerek yoktur. Fakat eğer işveren tarafından hiç bildirim yapılmadıysa hizmet tespiti davası açıp sonucu beklenmelidir. Yine de Yargıtay'ın işçinin sigortasız çalıştırılma ihtimali bulunduğundan hizmet tespiti davasını açmaya zorlanmaması gerektiği yönünde kararları da mevcuttur.

Davacı davayı kazanırsa sicilindeki eksik günleri tamamlanır ve hakkında gerçekte aldığı ücretten daha düşük bir ücret bildirilmişse tescil işlemleri bu yeni belirlenen ücret üzerinden yürütülür. Verilen karar sonucunda davacı emekliliğe hak kazanacak kıdemi elde ediyorsa buna ilişkin gerekli işlemler SGK tarafından yapılır.

Daha fazla bilgi için : https://www.eksenhukukkocaeli.com/is-hukuku/hizmet-tespiti-davasi/

Editör: TE Bilişim