İzmir’de yaşayan Bedriye Gürsoy, 46 yaşından sonra sırayla hem liseyi hem de üniversiteyi bitirdi. Bir yandan kanserle savaşırken bir yandan da okumaya devam eden Gürsoy, oğluyla birlikte Dikey Geçiş Sınavına (DGS) girerek bölümünü 4 yıllığa tamamlamayı hedefliyor.

İzmir Narlıdere’de yaşayan 54 yaşındaki Bedriye Gürsoy, ortaokuldan mezun olduktan sonra okula devam edemedi. Bir süre sonra Tahsin Gürsoy ile evlenen Bedriye Gürsoy’un iki oğlu, bir kızı ve bir de torunu oldu. Okuma aşkını kalbinden sökemeyen Gürsoy, 2010-2013 yılları arasında Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından verilen Arapça kursunda eğitim gördü, ardından Konak Anadolu İmam Hatip Lisesinde kendinden yaşça küçük öğrencilerle birlikte liseyi okudu. Gürsoy daha sonra da 2016 yılında liseyi bitirmesinin ardından üniversite okumak için kolları sıvadı. Açık Öğretim Fakültesi İlahiyat Bölümünde okumaya başlayan Bedriye Gürsoy, geçen yıl troid kanserine yakalandı. Bir yandan okula gidip bir yandan kanserle savaşan Gürsoy, gece yarılarına kadar liseye giden kızıyla birlikte ders çalıştı ve bu yıl mezuniyet sevinci yaşadı. Bedriye Gürsoy, 2 yıllık İnşaat Teknikerliği mezunu olan oğlu ile DGS’ye girerek 4 yıllık İlahiyat Fakültesi mezunu olmak için çalışmalarını sürdürecek.

"Okuyamadım diye günlerce ağladım"

Okumanın yıllardır içinde olan bir özlem olduğunu belirten Bedriye Gürsoy, "Ben ilkokul ve ortaokulu okudum fakat sonradan ailemin yasaklamasıyla okula ara verdim. Arayış içindeydim. Okuma hevesi hiçbir zaman içimden gitmemişti. Ne yapmalıydım, ne etmeliydim mutlaka okumalıydım. Her zaman bunu düşünüyordum. Okuyamadım diye günlerce ağladım. Daha sonra ailemin de desteği ile önce Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından verilen Arapça kursuna gittim, ardından Konak Anadolu İmam Hatip Lisesinde 9. sınıflarla birlikte liseyi okudum. Öğrenciler yaşım büyük olduğu için beni öğretmen bile zannettiler. Onlarla çok güzel günlerimiz geçti. Hala oradaki genç arkadaşlarımla görüşüyoruz. Bir süre sonra üniversitede yapabilir miyim diye endişe içerisine girdim. Kaydoldum ve üniversite hayatım başladı. Derslerimi günü gününe çalıştım ve başardım. Başardığım için çok mutluyum. Şu anda İlahiyat mezunuyum. Yaşım itibariyle görev yapar mıyım bilmiyorum ama bu alanda çalışmak istiyorum” dedi.

Gürsoy, lise ve üniversiteyi okurken bir yandan da evin geçimine katkıda bulunmak için çocuk baktığını söyledi.

Oğlu ile DGS’ye girecek

Kur’an-ı Kerim’in ilk emrinin ’Oku’ olduğunu hatırlatan Gürsoy, "Cenab-ı Hak bize emrettiyse bu benim için bir farzdı. Kitapların arasına girdiğim zaman kitaplar benim arkadaşım oldu. Zaman zaman liseye giden kızımla ders çalışıyorduk. Bu beni ayrıca mutlu ediyordu. Ona örnek olduğumu hissediyordum. O da benden daha fazla çalışıyordu. Beraber gece yarılarına kadar çalıştığımız günlerimiz oldu. Bu süreçte en büyük destekçim ise eşim oldu. Her sınavda beni getirip götürdü. Bana destek çıktı. Oğlum da 2 yıllık İnşaat Teknikerliği okuduğu için ona sürekli mühendis olabileceğini söylüyordum. Bana ’Anne bu sene DGS’ye beraber girelim. Sen İlahiyatı 4 yıllık yap ben de mühendislik okuyayım’ dedi. Bu sene oğlumla birlikte DGS’ye hazırlanmaya başladık" diye konuştu.

"Azmetti ve başardı"

Bedriye Gürsoy’un eşi Tahsin Gürsoy da eşiyle gurur duyduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Evlenmeden önce eşimle ortaokulda aynı sınıftaydık. Başarılı bir öğrenciydi fakat daha sonra öğrenimine devam edememişti. İçinde sürekli okuma hevesi vardı. Azmetti ve başardı. Eşimi sınavlarına ben götürüyorum. Her gittiğimde ortaokul yıllarına geri dönüyorum. Heyecan duyuyorum."

Bedriye Gürsoy, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün açtığı kurslarla yeniden okumaya başladığını ifade ederek, "Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü sayesinde bu duyguyu yaşadım. Dilerim benim yaşımda olup da okullarını tamamlayamayanlar okullarını bitirsinler. Bu lezzeti mutlaka tatmalılar" şeklinde konuştu.
Kaynak: iha