Trabzonspor 4-4'lük bir mücadele sonucunda 1 puana razı oldu, daha doğrusu razı edildi. 

 Tarih boyunca Trabzonspor hep iç güçlerle mücadele edip kendi kendini avutan bir kulüp oldu maalesef.

 İçeride neler yaşandığını bilmediğimizi ve yavaş yavaş bunu bir yabancı (Halihodzic) sayesinde öğrendiğimizi geçtiğimiz yazımda yazmıştım.

 Nitekim bugün bu sözümü kanıtlarcasına bir olay yaşandı..

 Zeki ve Mustafa süresiz kadro dışı bırakıldı, hemde yönetim tarafından. Peki Neden?

 Karabükspor maçının ardından Halilhodzic'in "İhanet" ile nitelendirdiği ve Lokeren maçı öncesi basın toplantısında "Çalışmak istemeyenler" var sözleriyle bugün yaşanan olayın perde arkasını müjdelemişti. Biz Öze Dönüşü yerlilerden beklerken bunu bir yabancı hocanın yapması hem düşündürücü hem de başarılı bir operasyon diye düşünüyorum. Halilhodzic bu takım ile her gün çalışan, bu oyuncular ile hergün yüz yüze bakışan onları anlayan bir isim. Kimse bize hocadan daha iyi tanıdığını söyleyemez, söylerse kendini kandırmış olur. Bugün bir gerçek ile karşı karşıyayız. Kimse duygusal anlamda sosyal medyada öteye beriye gizli kapaklı sözler, yorumlar yapmasın. Bu takımın özüne dönmesi yerli isimler ile değil, yürekli isimlerle olur. 

Yeteneği sınırlı olan, her maç taraftarın tepkisini çeken bir Zeki'nin ne kadar Trabzon'un çocuğu olursa olsun bu formayı haketme şansı yok, hayal kurmayalım. Diyeceksiniz ki yürekten oynuyor; hemen açıklık getireyim yapılan her yürekli işin başarılı olması yeteneğe bağlıdır, Zeki'de bu yetenek yok. 

 Gelelim Mustafa Yumlu'ya. Dün sahada izlediğim Mustafa Trabzonspor'un en kötü maçında bile bu şekilde oynamamıştı. Sakatlık süreci atlatmış olması Mustafa'nın bu formaya verilen emanete "İhanet" etmesi anlamına gelmez. Sonucu ne olursa olsun maç sonunda sizin kadar düşündüğünü ve hatalarından ders çıkaracağını düşünmüyorum.

 Bu takımda kaptanlık yapmak yukarıda da söylediğim gibi önce yürekli daha sonra yetenekli isimlerin hakkı. Şüphesiz ki Onur'dan sonra geldiği günden bu yana 'Görev Adamı' diyebileceğimiz ikinci ismin yani Bosingwa'nın olmasın kadar doğal bir durum yok. Lakin özü olduğunu iddia eden oyuncular yürek ve yetenek olmadan neden haketmediği bir görevi, polizisyonu ister ki?

 Şu bir gerçek, Halilhodzic'ten bu taraftar, bu takım ve bizler çok şey öğreneceğiz. Hem içeriden, hem dışarıdan. 

 "İhanet" kelimesini kapsayan bu olayların dün yaşanmışlığa dökülmesi ve hocanın yönetime verdiği mesaj çok net idi: 

"SİZ Mİ CEZA KESERSİNİZ YOKSA BEN Mİ İHANETİNİ KANITLAMAYA SONU PUAN KAYBIDA OLSA DEVAM EDEYİM?" sorusu oldu.

 ve yönetim hocanın pasını bugün gole çevirdi.!