Her iki hocanın da rotasyona dayalı bir kadro yapısıyla karşı karşıya geldikleri ve sonucu aslında beraberlik kokan bir maç gibiydi, bu akşam ki maçın ana fikrinin izahı…

Giray Bulak bundan önceki kupa müsabakalarında, asıl hedeflerinin lig olduğunu öne sürerek daha yedeksel bir kadro yapısını tercih ederken, bu akşam hemen hemen ideale yakın bir kadro yapısıyla ağırladı güçlü rakibini.

Şenol Güneş ise, daha çok Vitek’te ki yükselişin, diğer şans vermediği oyunculara da sirayet edip etmediğini test etmek ister gibi, Aykut, Emre ve Marek gibi oyunculara da şans vermeyi düşünmüştü.

Maçın daha başlarında Tolga’nın adalesindeki çekmenin, karşılaşmanın ilerleyen dakikalarında kaptanı oyundan soğuttuğunu gördük!

Fakat başta Olcan olmak üzere, Vitek ve Emre’nin ilerde, ve yine ikinci bölümde Sapara ve Alan’ın gayretli oyunları ile Trabzonspor oyunda belli bir bariz üstünlüğü yakalamış oluyordu.

Forvetlerin şanssızlığında kazanılması gereken bir maçı hanesine üçte üçte olarak yazan Trabzonspor artık kendisini tamamen lige kanalize etmek zorundadır.
Gollerin Mustafa Yumlu’dan gelmesi takım içi düşüncenin ne kadar pozitif olduğunun bir kanıtı olsa gerek.

Birçok futbolseverin Trabzonspor’un çektiği gol kısırlığından dolayı, bu akşam-ki oyundan fazla tat almamalarını anlayışla karşılarken, şu noktayı ise asla gözden kaçırmamalarını özellikle diliyorum bu düşüncede olan futbolseverlerden: Trabzonspor öyle veya böyle artık maç kazanıyor.

Oyun içinde her ne kadar belli kopmalar olsa da, Trabzonspor gol pozisyonlarının içinde bir şekilde oluyor.

Bu noktadan hareketle, önce özgüvenini kazanması gereken bir Trabzonspor’un bu ligde var olacağından dem vuran bizlerin, işte bu depolanan özgüvenle beraber gelecek adına güzel işler başaracağını düşünüyorum!

Bu akşam her şeye rağmen Vitek’i çok beğendim. Adeta küllerinden yeniden doğmuş gibi ve her an ister kenarda olsun ister oyunun içinde, Şenol Güneş’in istediklerini yerine getirmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.

Belli ki hoca Colman’ı tam hazır görmüyor ki Aykut’u düşündü Adrian’ın yerine.

Bu durumda hocanın bize formayı isme göre değil, çalışana göre tasdik ettiğini göstermekte.

Sonuç itibariyle; kupada zaten avantajlı bir yer ve konumda olarak Mersin’e gelen Trabzonspor, idman havasında geçen ve fazla yorulmadan güzel bir lig hazırlığı performansı göstererek lige iyi ve hazır bir şekilde gireceğinin işaretlerini bizlere sunmuş oldu.