Tarihçi Yazar Talha Uğurluel, Kağıthane Belediyesi Kültür Sanat Programları kapsamında Sultan Selim Kültür Merkezi’nde vatandaşlarla buluştu. Uğurluel, yaptığı konuşmada, “Kudüs’e gereken önemi vermiyoruz” dedi.

Kağıthane Belediyesi kültür-sanat programları kapsamında tarihçi yazar Talha Uğurluel’i konuk etti. Sultan Selim Kültür Merkezinde gerçekleştirilen söyleşide slaytlarla adeta vatandaşlara bir Kudüs turu yaşatan Uğurluel önemli açıklamalarda da bulundu.

“Maalesef Kudüs’e gereken önemi vermiyoruz”

Kudüs’ün Müslümanlar tarafından yalnız bırakıldığını ve yeteri kadar önemsenmediğini belirten Talha Uğurluel, ‘’Mescid-i Aksa avlusu Allahu Teâlâ’nın dünya üzerinde kendisine ayırdığı en özel, en önemli mekanlardan bir tanesi ve burası bir asırdır adeta kapalı bir kutu, insanların zihninden silinmeye çalışılıyor. İnsanlar da buraya yeteri kadar önem göstermiyor. Mescid-i Aksa avlusunun içinde orada birçok medrese var, hankâh var. Bütün medreseler Filistinlilerin evi olmuş, bütün hankâhlarda Ürdünlülerin bürosu olmuş’’ dedi.

Peygamber efendimizin hadislerinde Kudüs’ü; “Yeryüzünde sadece üç yere Allah rızası için gidilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa” diyerek övdüğü bir yer olduğunu belirten Uğurluel; ‘’İnsanlarımız Mescid-i Aksa dendiğinde sadece bir yapıdan bahsedildiğini sanır. Halbuki Kur’an-ı Kerim’in bize anlattığı Mescid-i Aksa alelade bir bina değil, Allahu Teala’nın kıymet verdiği bir toprak parçasıdır” ifadelerini kullandı.

“Mescid-i Haram’da yapılan her bir ibadetin sevabı yüz bin ile, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’da yapılan ibadetin sevabı ise bin ile çarpılmaktadır” diyen Uğurluel, ” Mescid-i Aksa’dan içeri girdiğimiz vakit bizi dikdörtgen bir arazi karşılar. Etrafı bir taraftan şehir surları diğer taraftan Memlük medreseleri ile çevirilidir. İçeride son derece kıymetli bir eser daha vardır. Kubbetü’s Sahra, yani Kaya Kubbesi, Kubbeden ziyade kayanın kendisi son derece kıymetlidir. Allahu Teala yeryüzünü yaratmaya bu kayadan başlamıştır. Birçok peygamber bu kayaya yüz sürmüş, altında ve üstünde kurbanlar kesmiş, ibadet etmiş daha önemlisi Peygamber Efendimiz bu kayanın üzerinde Miraç’a yükselmiştir. Beytü’l Makdis, Mukaddes Ev anlamına geliyor. Hz. Süleyman’ın mabedini buraya inşa ettiğini biliyoruz. Allahu Teala’nın kutsal saydığı bu yer ve yapılar bire bin sevabın olduğu alandır. Kuran-ı Kerim bu kutsal alandan Mescid-i Aksa olarak bahseder, yani Uzak Mescid’dir. Bu adla anılmasının sebebi ise Kabe’ye uzak olmasıdır. Allahu Teala yeryüzünde Kabe’nin kapladığı alan ile Mescid-i Aksa’nın kapladığı alanı kutsal saymıştı” ifadelerini kullandı.

‘Her ay Umre’ye gitmektense bir kez de Kudüs’e gidin’’

Mescid-i Aksa’nın, Kabe’den sonra en değerli ikinci toprak parçası olduğunun altını çizen Uğurluel, ‘’Bazen insanlar bana ayda bir Umre’ye gittiklerini söylüyorlar ben de onlara diyorum ki ayda bir Umre’ye gideceğine bir kere de Kudüs’e git. Orası yalnız bırakılmış, kimse yok, kalabalık yok sessiz sakin ve sizin sahip çıkmanızı bekliyor” dedi.

Oradaki siyasi, politik durumdan ve güvenlik endişesinden dolayı insanların gitmekten kaçınabileceğini belirten Uğurluel, ‘’Evet bir çok noktada İsrail askerleri görebilirsiniz ama siz Türk pasaportunuzu gösterdiğinizde orada her kapı size kolaylıkla açılır” dedi.
Kaynak: iha