İşte olan olmaya devam ediyor!

Demek ki bu takımın kan değişimine değil, tümden hücre değişimine ihtiyacı varmış!
İşte bu gerçek bugün Sivas’ın buz gibi sularıyla yüzlerine çarptı mı birilerinin bilinmez ama Trabzonspor’a geleceğinden bilmem kaç seneyi daha çalanları artık Allah’a havale etmek gerekir diye düşünüyorum.

Sadri başkanın Şenol Güneş’in gidişi sonrası demeçlerine bakıyorum da, Trabzonspor’a artık verecek bir şeyinin kalmadığını kendisinin ne zaman farkına varacağını çok merak ediyorum doğrusu!

Maça gelince…
Bir Halil’in kaçırdığı pozisyona, bir Sivas’ın kaydettiği ikinci gol vuruşuna bakıyorum; Trabzonspor’un kan değil, bütün nüvesinin değişmesi gerektiğine kanaat getiriyorum.

Bu gidişle, yani bu hızla hedefsizleşmeye koşulan bu yolda korkarım ki Onur gibi bir değerde gelecek günlerde ya heba olacak ya-da Sadri başkanın en giz taktikleriyle yuvadan uçacak!

O kadar uzak yoldan, farklı coğrafyadan gelen, daha dün gelen Zokora ve Bamba’dan birinin oynatılması ( aslında ikisi de Sivas’a gelmemeliydi ) gerekmez miydi diye de haddim olmayarak Sayın Kafkas’a serzenişte bulunuyorum…

Trabzonspor hızla sıradanlaşıyor, üstelik  hem evinde hem dışarıda rakiplerine karanlıklardan çıkmaları için aydınlık olmak gibi bir pozisyona düştü üstelik!

Şimdi ne olacak?
İşte hep dillendirdik, geçmiş bir soruşturmanın peşine Trabzonspor emeğini heba etmemek için düştüklerine birilerini inandıranlar, aslında kendi kusurlarını örtbas etmek için koskoca bir camianın G.D.O’suyla oynadıklarının bugün ayan beyan resmini sunmuşlardır farkında olmadan tüm kamuoyuna!

Trabzonspor’da artık bütün oynanan oyunlar can sıkmaya başlamıştır.
Güzel geçen birkaç sezonun akabinde, sağlanan başarıyı herkes sahiplenirken; kaybedilen konumda ise tek kurban arandıkça, Trabzonspor asla düzlüğe sapamayacaktır. Hoş sapsa bile birileri yoldan çıkmayı nasıl olsa sağlıyor.

Herkes üzüntülü, yeni hoca ateşten gömlek giydi.
Kavgayı sevmesi, onun her mücadeleyi kazanacağı anlamına gelmez.
Ki zaten kavga ruh ile yapılır, beden ne kadar heybetli olursa olsun;  bedene hükmedecek  beyinler yorgunsa eğer, her yumrukta yere düşmeye mahkumsunuzdur.
Tıpkı bugün Sivas’ta olanlar gibi…
Siz rakibin en değerli gol silahı yokken bile iki yumrukta yere serildiyseniz iyice düşünmelisiniz.

Onun içindir ki Trabzonspor evvela yenilmemeyi düşünmeli, düşmemeyi alışkanlık haline getirmeli ki kazanmak bir şekilde gelir.

Hem Trabzonspor’un genlerinde öyle ‘’ kör - topal ‘’, ‘’ ağır – aksak ‘’ yürümek Yok!..

Trabzonspor için daha çok Trabzonspor’un içinde olmanın gerektiği bu günlerde; herkesin aklı - selim düşünüp, asıl meselenin kan değil,  tepeden tırnağa anlayışın değişmesi gerektiğine beyinlerin yoğunlaşmasını diliyorum…