Bülent Korkmaz üç haftadır bilinen katı savunma ve hücuma hızlı geçiş futboluyla başladı maça. İki ön libero ile merkezi kapatarak Trabzonspor’u kanatlardan hücum etmeye zorladı.

Savunmaya çekilen Alanyaspor karşısında savunmasını ve orta sahasını hatları birbirine yakın bir şekilde, takım boyunu uzatmadan ileri çıkaran Trabzonspor maçı set hücumuna çevirdiyse de Alanyaspor savunmasını hem ortadan hem de kanatlardan açacak net pozisyonları bulamadı, bulduklarında da Serkan Kırıntılı’ya takıldı. Oysa Trabzonspor’un bunu rahatlıkla yapabilecek yetenekte ayakları fazlasıyla mevcut.

Alanyaspor planladığı hızlı geçiş fırsatlarını buldu ve bu geçişlerde Trabzonspor orta sahası geri dönmekte zorlandığı için savunma ile orta sahanın arası 70 metrelere kadar çıktı ve Alanyaspor tehlikeli pozisyonlar buldu.

Bu pozisyonlardan ilkinde Uğurcan başarılı oldu, ikincisinde rakibini kaçırdığı için çekerek durduran Hüseyin Türkmen ilk sarı kartını gördü ve maalesef üçüncüsünde kalemizde golü gördük.

Trabzonspor’un etkili hücum hattına karşılık ilerleyen haftalarda bu taktikle oynayan takımlar çıkacaktır. Şampiyonluğa oynuyorum diyen bir takımın hem bu tür sıkı kapanan takımları açması hem de geçiş yememesi gerekiyor.

Verdiği emeğe saygı duyuyorum ancak olanca iyi niyetine rağmen Hüseyin Türkmen maalesef şampiyonluğa oynayan bir takımda oynayabilecek bir stoper değildir. Hüseyin çok çalım yiyen, kademe hatası yapan, stoper sezgileri düşük bir futbolcu.  Rakibini kaçırdığı pozisyonda rakibini çektiği için ilk sarı kartı gören Hüseyin, yenilen golde rakibin vurduğu topa kayabilirdi.

Hüseyin Türkmen’i gördükten sonra Kayserispor’da harikalar yaratan Majid Hosseini’yi arıyor gözler.

Hüseyin Türkmen’in yerine oyuna giren Ahmet Can hatasız oynadı. Avcı’nın pırlanta gibi bu gençleri oynatması için maalesef zorunluluk doğması gerekiyor.

65. dakikada Berat’ın sakatlanıp çıkmasıyla bütün riskleri alan Avcı İsmail Köybaşı’nı oyundan alarak oyuna Gervinhio’yu soktu. Wakeme ile oynadığında çok daha etkili olan Gervinhio ile takım tam da gol pozisyonları bulmaya başlamışken devreye Halis Özkahya girdi. Faul bile olmayan pozisyonda kendisine verilen görevin gereğini layıkıyla yaptı ve Trabzonspor’u on kişi bıraktı.

On kişi oynamasına rağmen mükemmel oynayan Trabzonspor son dakikalarda inanılmaz golleri ve galibiyeti kaçıran taraf oldu.

Üç gün önce ligin iyi takımlarından Konyaspor’a karşı neredeyse maçın tamamını 10 kişi oynayıp üç gün sonra ligin en formda takımına karşı son onbeş dakikayı on kişi oynayıp galibiyeti kaçıran taraf olmak büyük bir karakter göstergesidir.

Wakeme çok sıkı markaj altında elinden geleni yaptı.

Djaniny özellikle ikinci yarı inanılmaz işler yaptı.

Edgar her zamanki gibi hem savunmada hem de oyun kurmada hatasızdı.

Bruno Perez bir harikaydı!

Cornellius kanatlardan beslendiğinde neler yapabileceğini her hafta ispatlıyor.

Berat, Bakasetas ve Hamsik her zamanki gibiydiler.

İsmail Köybaşı’da her zamanki gibiydi. Alışmak iyi bir şey değil fakat maalesef İsmail Köybaşı’na alışmaya başladık.

Lig göz göre göre dizayn ediliyor.

İstanbul takımlarının rakiplerinin her hafta penaltıları verilmiyor.

Trabzonspor göz göre göre on kişi bırakılıyor. On kişi kalan takım dişini tırnağına takıp sahaya karakterini koyuyor ancak Trabzonspor başkanı ve yönetimi dut yemiş bülbül gibi sessizliklerine devam ediyorlar.

Bu sessizlik hayra alamet değil!