Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, kimyasal ve biyolojik saldırılara karşı Selçuk Üniversitesi olarak bir çalışma başlattıklarını ifade ederek, bunun yanı sıra kimyasal anlamda saldırının olup olmadığının erken tespit ve bu tespitin bertaraf edilmesiyle ilgili alt yapı oluşturduklarını söyledi.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Üniversite Televizyonu’nda (ÜNTV) yayınlanan Yasemen Göksügür ve Muhammet Ali Kazanlı’nın hazırlayıp sunduğu ‘Güncel’ programına konuk oldu. Selçuk Üniversitesi’nin yeni akademik yılda öncelik verdiği alanlara dair açıklamalarda bulunan Rektör Şahin, üniversitenin yerli ve milli ilaç üretiminden nükleer enerji çalışmalarına, savunma sanayi çalışmalarından yerli otomobil üretimine kadar pek çok soruyu yanıtladı.

“Türkiye’de üretilen hayvansal aşıların yüzde 28’ini Selçuk Üniversitesi üretiyor”

Türkiye’nin ihtiyacı olan ve birçok farklı alanlarda büyük hamleler yapmaya çalıştıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Mustafa Şahin, bir ilaç mükemmeliyet merkezi kurduklarını belirtti. Yerli aşı üretimi ile ilgili, Selçuk Üniversitesi’nin büyük bir potansiyelinin olduğunu kaydeden Rektör Şahin, Türkiye’de üretilen hayvansal aşıların yüzde 28’ini Selçuk Üniversitesinin ürettiğini dikkat çekti. İnsan aşılarının üretimi noktasına da değinen Rektör Şahin, “Sadece kullanılacak makine ve teçhizatın daha yüksek teknolojiye dönüşmesi halinde insan aşılarının da üretilebileceği anlamına gelir. Geçmişte de ülkemiz Hıfzıssıhha sayesinde bunları üretti. Aynı zamanda da Dünya Sağlık Örgütünün’de BJG aşısı dediğimiz bir aşı siparişi var. Bununda alt yapısını oluşturmalıyız” diye konuştu.

“Üniversite olarak kimyasal ve biyolojik saldırılarla ilgili çok hızlı adımlar attık”

Kimyasal ve biyolojik saldırılara karşı Selçuk Üniversitesi olarak bir çalışma başlattıklarını ifade eden Rektör Şahin; “Üzerinde durduğumuz diğer önemli alanlardan biri de KBRN kavramıdır. Nedir bu kavramın açılımı ‘Kimyasal, Biyolojik, Radyoaktif ve Nükleer’savaş teknolojileri. Dünya genelinde çok yaygın olarak kullanılıyor. Örneğin şu şarbon süreci... Bizim bunlara karşı bir hazırlığımız yok. Radyoaktif ve Nükleer kısmına bir şey diyemiyorum. Bu konu bizi aşıyor ancak kimyasal ve biyolojik saldırılara karşı Selçuk Üniversitesi olarak bir çalışma başlattık. Bu konuda görüştüğümüz gruplar var. B2 düzeyinde biyolojik silahların tanınması ve tedbir alınması ile ilgili bir laboratuvarın hibe sözünü aldık. Bunu da önümüzdeki günlerde üniversitemize kurduracağız. Şarbon var, domuz gribi var, çeşitli virüsler var, bakteriler var bunların hepsi biyolojik silahtır. Bunlar laboratuvarda üretilmiş olan zararlılardır. Bunlara yönelik tedbir alınması lazım. Bunun yanı sıra kimyasal anlamda saldırının olup olmadığının erken tespit ve bu tespitin bertaraf edilmesiyle ilgili alt yapı oluşturuyoruz. Üniversite olarak kimyasal ve biyolojik saldırılarla ilgili çok hızlı adımlar attığımızı söyleyebilirim” diye konuştu.

“Nükleer enerji teknolojisinin Türkiye’ye kazandırılması noktasında da adımlar atıyoruz”

Akkuyu Nükleer Sanayi ile yakın temaslarının olduğunu belirten Rektör Şahin, “Bu noktada iki Rus üniversitesiyle bağlantı kurduk. Akademisyenlerimizi gönderip, orada eğitim almalarını sağlayacağız ve nükleer enerji teknolojisinin Türkiye’ye kazandırılması noktasında da adımlar atıyoruz” dedi.

Yerli otomobil konusuna da değinen Rektör Şahin, “Yerli otomobil çalışmaları göreve geldiğimiz günden beri en büyük hedefimizdir. Bu kapsamda İtalya’ya da gittik yatırımcılarla görüştük. Zira üniversite bünyesinde kurduğumuz bir merkez var ve bu merkezde tasarım kısmı dahil bütün çalışmaları üniversite olarak biz yapacağız” şeklinde konuştu.
Kaynak: iha