Şehrin kuruluş hikayesi Büyük İskender’e kadar dayanmaktadır. Kesin bir tarih olmasa da Büyük İskender Persler ile yaptığı savaş sonrasında bu yöreyi toprakları altına almıştır. Daha sonra ise bu bölge Roma bünyesine katılmıştır. Son olarak da Kutlamış ile Türk topraklarına dahil olan bir bölge olarak bilinmektedir. Bandırma’nın bu köklü tarihi müzeler ile herkese sağlanabilmektedir.

Bandırma Arkeoloji Müzesi

Bandırma Arkeoloji Müzesi; Atatürk Parkı içerisinde bulunmaktadır. Bu parka aynı zamanda da Ziraat Bahçesi adı da verilmiştir. İzmir yolu üzerinde bulunan bu müzeye ulaşım da son derecede kolaydır. Müzede sergilenen eserler de farklı uygarlıkları kapsamaktadır. Roma Dönemi, Pers Krallığı ve Bizans Dönemi’ne dair eserleri kapsayabilmektedir.  Özel araçla bu müzeye ulaşım oldukça kolay bir şekilde gerçekleşmektedir. Özel aracı olmayanlar ise İDO kullanarak buraya ulaşabilmektedir.

Daskyleion Antik Kenti

Bu antik kentin önemli olmasının temel sebebi il Zerdüşt tapınağını içerisinde barındırmaktadır. Pers Uygarlığı’na ait olan bu antik kent halen daha kazıların devam ettiği bir alan olarak görülmektedir.

Bandırma Kuş Cenneti

Türkiye’nin en küçük milli parkı olan Bandırma Kuş Cenneti; 118 bitki ve 23 kuş türünü içerisinde barındırmaktadır. Uluslararası anlamda da korunan milli parkımız ekolojik dengenin ideal biçimde görülebildiği alanlardan bir tanesidir. Her yıl binlerce kuş kolonisinin geçiş rotası içerisinde de yer almaktadır. Yaz aylarında da suların çekilmesinden dolayı bitki türleri sergilenebilmektedir.

Haydar Çavuş Cami

Tek kubbeli ve kare planı ile ilgi çeken Haydar Çavuş Cami; Osmanlı’nın son dönemlerinde yanmasından sonra Mimar Kemaleddin tarafından yeniden yaptırılarak neo klasik akıma dahil olmuş bir eserdir.  

Editör: TE Bilişim