TRABZON (AA) - MELTEM YILMAZ - Karadeniz'in zorlu doğa koşullarına aldırış etmeden yılın dört mevsimi çalışan kadınlar, ekim ayının gelmesiyle ilkbaharda ektikleri ürünlerin hasadını tamamladı.

Yaz-kış ellerinden kazması, bellerinden orağı, sırtlarından da dırmaçı eksik olmayan kadınlar, kış aylarının ilk mesaisine henüz sonbahar gelmeden nisan ve mayıs aylarında başladı.

Sabahın ilk ışıklarıyla kalkan, güne ev işlerini ve hayvanlarını beslemekle başlayan kadınlar, tüm gün bağ, bahçe ve tarla işleriyle ilgileniyor.

Ev işlerinin yanı sıra arazide her dönem farklı işlerle uğraşan kadınlar, lahana, patates dikiyor, mısır, fasulye, kabak ekiyor ve sırtlarında gübre ile onlarca yük taşıyor.

- Ekim ayında mesai mısır saplarını kesmeye harcanıyor

Özellikle imece usulü bahçeye giren Karadenizli kadınlar, ekim ayındaki mesailerini ise mısır saplarını kesmeye harcıyor.

Mısırları tek tek saplarından ayıran, kabuklarını soyan ve büyük sepetlerle taşıyan kadınlar, hayvanlarına yem olması için de bağlayıp, topladıkları ve "horom" adını verdikleri mısır saplarını kurumaya bırakıyor.

Kuruttukları mısırı da değirmende öğüterek un haline getiren kadınlar, bu sayede de kışlık un ihtiyacını da karşılamış oluyor.

Karadeniz'in dik yamaçlarında her gün ter döken kadınlar, ekim ayının gelmesiyle yavaş yavaş dışarıdaki hazırlıklarını bitirerek, ektikleri ürünlerin hasadını tamamlıyor.

Kendilerinin yanı sıra hayvanları için de yoğun çaba sarf eden kadınlar, önce arazilerindeki otları biçti, ardından kuruttu ve daha sonra da depolayarak kışa hazır hale getirdi.

- Evdeki mesaiye de yoğun çapa harcıyorlar

Bağ ve bahçeye ektikleri kabakları da toplayarak kış hazırlıklarını tamamlayan Karadeniz'in çalışkan kadınları, evdeki mesaiye de yoğun çaba harcıyor.

Meyveleri belli işlemden geçirerek pekmez ve reçel, sebzelerden salça ve konserve yapan kadınlar, temizleyerek bidonlara koydukları taze fasulyenin de kışın tüketmek üzere tuzlama ya da turşusunu yapıyor.

Çalışkanlıklarıyla bilenen Karadenizli kadınlar, yufka gibi günlük ihtiyaçlarını da asla ihmal etmiyor.

Yorucu olmasına rağmen bu iş temposuna alışan kadınlar, bazen ürettikleri ürünleri satarak aile ekonomisine de katkıda bulunuyor.

Kışa hazır hale gelen kadınlar, hasat ettikleri bahçelere de lahana, pazı, şalgam ve yulaf ekimini de bırakmıyor.

Üretkenliği ve çalışma azmiyle bir taraftan çevresindekilere örnek olan Karadenizli kadınlar, diğer taraftan da yöresel kıyafetleriyle renkli görüntüler oluşturuyor.



Kaynak: aa