Yıl 2011’in tahminen Şubat veya Mart ayıydı. Trabzonspor sevdasıyla tercih ettiğim Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde ilk yılımdı. Akçaabat’ta ki okuluma kayıt yaptırmak için geldiğim şehirde tanıdığım ilk insandı sevgili Kayıhan Gedikli ağabeyim. Onun sayesinde karşılaşacağım büyük zorlukları aşmayı başarmıştım ilk zamanlarımda. Onun sayesinde Tayfa ile, güzel yürekli insanlarla tanışma şansım olmuştu. 

Onlardan birisi sevgili Harun Çelik ağabeyim oldu. Hiç unutmuyorum, ismini sürekli duyduğum her sitede mutlaka yazar kısmında yer alan ve onu takip ettikçe Trabzonspor’a olan sevdamın kat kat arttığı bir ismi ilk kez görecektim. İlk kez Trabzonspor’a bu kadar yakınlıkta hislerle kendisiyle Akçaabat’ın caddelerinin birinde el sıkışıp tanışma şansım olmuştu yine sevgili Kayıhan ağabey sayesinde.

Ardından başladı muhabbetimiz sıklıkla görüşmeye çalıştım kendisiyle, hatta evlendiğimde beni tebrik etmek için arayan ilk insan oldu duygulandım. Velhasıl yeri bende çok ama çok ayrı olan bu ismin bu camiaya kattıklarını gördükçe iyi ki Trabzonspor’u seçmişim, sevmişim diyorum kendimce..

Son olarak Samsunspor ile Hüseyin Avni Aker stadyumunda oynanan “Dostluk” karşılaşmasında ki emeğini es geçmemek gerek. Adı dostluk amacı “Yeni Bir Başlangıç” olan bu maç sıradan bir karşılaşma olmaydı. Zira Samsun’da yaşayan ve gönlü Trabzonspor’da olan nice güzel yürekli insanlar var. Asla kişilerin düşüncelerini bir camiaya mal etmemek gerekli. Fakat sevgili Harun ağabeyin düşünceleri camianın yürekli taraftarlarına kesinlikle mal edilmeli, çünkü o her zaman önce Trabzonspor diyenlerden.

Kendisini sevmekten öte bu memlekete ve bu insanlığa kattıklarını sevin, zira o zaman vicdan muhasebesi yerine nasıl başarılı olabiliriz? Sorusunu kendimize sorup bu kulüp, bu memleket için daha çok düşünme şansı elde edebiliriz.

Harun Çelik, bir yazardan çok daha ötedir. Hayatı okuyan, okuduğunu uygulamaktan asla geri kalmayan nadir "adam"dır..