Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bursa Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Nurten Küçükçakır, yürüme, el ve kol robotlarıyla beyin ve omurilik felcinin tedavisinin kolaylaştığını

söyledi.

Vücudun sağ veya sol yanının ya da her iki kol ve bacakta ortaya çıkan felcin iki önemli sebebi olduğunu ifade eden Dr. Nurten Küçükçakır, bunların birincisi beyin hasarları, diğeri ise omurilik yaralanmaları olduğunu söyledi. Küçükçakır, “İnmenin en önemli sebebi beyine gelen kan akımının bozulmasıdır. Beyindeki kan damarlarının tıkanması veya damarların yırtılması sonucu oluşan beyin kanaması en önemli inme sebebidir. Bunlara ek olarak travmatik beyin yaralanmaları, beyin tümörleri, beyinde apse gibi enfeksiyonlar sonucu da kol ve bacaklarda güçsüzlük, duyu bozuklukları, bilişsel bozukluklar, konuşma ve anlama bozuklukları, denge bozuklukları ile seyreden felç durumu ortaya çıkabilmektedir. Ortalama yaşam süresinin uzaması ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inme sıklığı giderek artış göstermektedir. Her yıl Türkiye’de 150 bin kişi inme rahatsızlığı ile hastaneye başvurmaktadır” dedi.

İnmenin en önemli risk faktörlerinin hipertansiyon, diyabet hastalığı, kalp hastalığı, sigara içme, aşırı alkol kullanımı, uzun süreli emosyonel gerginlik ve ruhi stresler olduğunu ifade eden Küçükçakır, “İnmenin erken dönem tedavileri hastanede nöroloji veya beyin cerrahisi bölümleri tarafından yapıldıktan sonra en kısa zamanda fizik tedavi ve rehabilitasyon programına başlamak gerekir. Beyin hasarının büyüklüğüne ve şiddetine bağlı olarak hastaların bir kısmı eski sağlığına kavuşurken, önemli bir kısmı eski işlerine kavuşamamaktadır. Ancak günlük yaşantısını bağımsız olarak sürdürebilmektedir. Burada belirleyici olan en önemli iki unsurdan birisi beyindeki hasarın derecesi, diğeri ise uygun ve yeterli bir rehabilitasyon programının uygulanmış olmasıdır” şeklinde konuştu.

Küçükçakır, “Hastanın uzmanlaşmış bir ekip ve yeterli donanıma sahip bir rehabilitasyon merkezinde tedavi edilmesi çok önemlidir. Hastanın ve ailenin aktif katılımı tedavinin başarısını arttırmaktadır. Tedavi programı içinde fizyoterapistler tarafından uygulanan hastaya özel hazırlanmış egzersiz programları, elektrikli uyarım cihazları, su içinde yapılan egzersiz programları, ince becerileri geliştirmek amacı ile uygulanan terapiler, konuşma ve yutma terapileri ve tedavinin başarısının artmasında büyük pay sahibi olan robotik rehabilitasyon programları yer almaktadır” dedi.

Felce sebep olan ikinci hususun omurilik yaralanmaları olduğunu belirten Küçükçakır, “Türkiye’de en yaygın olarak trafik kazaları ve iş kazaları sonucu ortaya çıkmaktadır. Yüksekten düşme, ateşli silah yaralanması, enkaz altın kalma, sığ suya balıklama atlama veya spor yaralanmaları gibi sebeplerle de omurilik hasarı olabilmektedir. Bu hasar bel veya sırt bölgesinde ise her iki bacakta his ve hareket kaybı, boyun bölgesinde ise hem kollarda hem de bacaklarda his ve hareket kaybı olmaktadır. Bu gibi durumlarda erken dönem tedavileri ve gerekli cerrahi girişimler yapıldıktan sonra geniş kapsamlı bir rehabilitasyon programının uygulanmasına başlanmalıdır. Omurilik felcinde rehabilitasyonun amacı, omurilik hasarı geçiren hastaya günlük yaşantısıyla ilgili fonksiyonel kayıpları yeniden kazandırmaya çalışmaktır. Omurilikteki hasarın seviyesine ve derecesine göre bu hedef sadece yürümekten ibaret olduğu gibi, günlük yaşantıyla ilgili diğer faaliyetleri de kapsayabilir. İyi bir planlama ile hedefler belirlenir ve uzun soluklu bir rehabilitasyon süreci ile bu hedefe ulaşmaya çalışılır” diye konuştu.

Omurilik yaralanması geçiren hastalara fizyoterapistler tarafından yapılan egzersizlerinin yanı sıra, hidroterapi ve robot yardımlı yürüme eğitimi verildiğini belirten Küçükçakır, “Boyun seviyesinde yaralanma geçiren hastalar ellerini de tam olarak kullanamadıkları için el-kol robotlarından ve özel ergoterapi yöntemlerinden yararlanmak gerekir. Beyin felci, omurilik felci ya da başka bir nörolojik hastalığa bağlı gelişen yürüme bozukluklarında son yıllarda geliştirilen yürüme robotları tedavi açısından yeni bir çağ açmıştır. Lokomat denilen yürüme robotları en yaygın kullandığımız cihazlardır. Bu sistemde hastaya, bir yürüme bandının üzerinde askılar vasıtasıyla yukarı alındıktan sonra bacakların iki yanına yerleştirilen robotik kısımlar yardımıyla normal yürüyüş şekline birebir benzer tarzda yürüme hareketi yaptırılmaktadır. Vücut ağırlığı, yürümenin temposu ve şekli bilgisayar programıyla kontrol edilebilmekte, hasta karşısındaki aynadan veya sanal gerçeklik ekranından durumunu izleyebilmektedir. Sistemin en önemli avantajı, normal yürümeye çok benzeyen şekilde hareketler yaptırması ve beyindeki merkezleri sürekli uyarmasıdır. Sanal gerçeklik ekranında hasta farklı ortamlarda yürüme hissi algıladığından veya aynada kendisini yürürken gördüğünden tedavi boyunca hiç sıkılmadan yürüyüş egzersizlerini yapma olanağına kavuşmaktadır. Bu yöntemle hastaların iyileşme süreci hızlandığı gibi yürüme şekilleri de normale yakın biçimlerde gelişmektedir. Çok kısa sürede beyine normal egzersizlerinden çok daha fazla sayıda uyarı gönderdiği için iyileşme sürecini de belirgin bir şekilde kısaltmaktadır. Sonuç olarak yürüme, el ve kol robotları ile beyin felçli ve omurilik felçli hastaların tedavisi daha kolay olabilmekte, daha kısa sürede hızlı iyileşmeler gösterebilmektedir” dedi.
Kaynak: iha