Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan, Türkiye’de 800 binden fazla kişide görülen ve halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epilepsi hastalığının tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ilaç tedavisinden yanıt alamayan hastaların cerrahi müdahale ile kurtulmalarının mümkün olduğunu söyledi.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan, epilepsi hastalığının tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’de yaklaşık 800 bin kişide hastalığın görüldüğünü belirten Erdoğan, ilaç tedavisinde yanıt alamayan ve sık nöbet geçiren hastaların cerrahi müdahale ile beyindeki sorunlu bölgenin çıkarılması ile hastalıktan kurtulabileceğini kaydetti.

Toplumda her yüz kişiden bir veya birden fazla kişinin epilepsi nöbeti geçirdiğini belirten Erdoğan, Türkiye’de her yıl yaklaşık 35 bin kişide bu hastalığın tespit edildiğini söyledi. Erdoğan, “Epilepsi, dünyanın her bölgesinde, erkek ve kadında, her türlü ırkta ve yaklaşık 100 kişide bir oranında görülebilen bir hastalıktır. Epilepsi hastalığının toplumdaki yıllık eklenen hasta oranı yüz binde 45 civarındadır. Yaklaşık 80 milyon nüfuslu ülkemizde yıllık 35 bine yakın kişinin epilepsili hasta grubuna eklendiği söylenebilir. Ayrıca yaklaşık 20 kişiden birinde yaşam boyunca bir kez nöbet görülebilir ve bu kişilerde daha sonra nöbet tekrarlamayabilir” dedi.

Nöbet sıklığının hastalarda değişkenlik gösterdiğine dikkat çeken Erdoğan, bazı hastalarda nöbet süresi 1 ya da 3 dakika sürerken, kimi hastalarda da yılda bir, kimi hastalar ise gün içinde 50 kez nöbet geçirebildiğini kaydetti.

“İlaçlara dirençli epilepsi hastalarda ani ölüm riski var”

İlaca dirençli epilepsilerde ani ölüm riskinin yaklaşık yüzde 3 oludğunu dile getiren Doktor Erdoğan, bunun genellikle uykudayken hayatını kaybetme tarzında olabildiğini söyledi.

Erdoğan, “İlaçların etki oranı yüzde 70 olup geri kalan hastalar ise ilaca dirençlidirler. İlaca dirençli hastalar, cerrahi tedavi ile müdahaleye alınmaktadır. Cerrahi uygulama öncesinde çeşitli görüntüleme tekniklerinin yanı sıra özellikle EEG-video monitörizasyon denilen tetkik kullanılarak hastanın durumu detaylı olarak incelenmektedir. Uygulamanın yapılabilmesi için, hastanın haftada üçten fazla nöbet geçiriyor olması lazımdır. Hastanın nöbetleri incelenerek nöbet sırasında hangi hareketleri yaptığına bakılmaktadır. Bu sorunun beynin neresinden kaynaklandığını belirlenmektedir. Özel görüntüleme teknikleriyle belirlenen lezyon, epilepsi yapılan diğer tetkiklerle uyuştuğunda cerrahi uygulanmaktadır” diye konuştu.

Cerrahi yöntemlerle nöbet geçirmelerine engel olunabileceğini aktaran Erdoğan, “Tüm yöntemler içinde kesin çözüm, sorunlu bölgenin çıkarılması ile mümkün olmaktadır. Bu durumda, hastanın bir daha nöbet geçirme riski yüzde 90 oranında engellenmektedir. Elbette, çıkarılacak bölümün, hastaya zarar vermeyecek bir kısım olması gerekmektedir. Bu teknikte, operasyon başarısı yüzde 85’tir. Bu uygulama sonrasında, hastaların nöbet geçirmeleri kesilmektedir. Ancak bu bölümün çıkarılamayacak bir özellik taşıması halinde de ilgili kısımlar arasındaki bağlantı cerrahi ile kesilmektedir. Bu teknikte başarı oranı yaklaşık yüzde 50’dir.Tam teşekküllü epilepsi tanı ve tedavi merkezlerinin nöbet kontrolünü sağladığı gösterilse de, ilaca dayanıklı epilepsili kişilerin yüzde 1’den azı bu merkezlere sevk edilmektedir. Bu kişiler genellikle epilepsi başlangıcından ortalama 20 yıldan fazla zaman geçtikten sonra gelmektedirler. Erken sevk, geri döndürülemez psikolojik ve sosyal problemlerden, bir ömür boyu sakatlıktan ve erken ölümden kaçınmak için en iyi imkanı sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: iha