Sosyal medya bağımlılığının artmasıyla konuya dikkat çeken Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Melis Çekiç Güllüoğlu bireyleri uyardı. Güllüoğlu, “Sosyal medya bağımlılığı günlük rutininizden üç beş saati götürüyor” dedi.

Bireyler günlük yaşamlarının bir kısmını sosyal medyada geçiriyor. Kişinin zamanının çok ciddi bir kısmını ayırdığı sosyal medyada, aynı anda çok fazla bilgiyi öğrenebiliyor. Fakat uzmanlara göre, bireyler sosyal medyada geçirdiği zamanı kendilerine ayırmıyorlar. Bunu ’sosyal medya bağımlılığı’ olarak niteleyen Medicana Internatonal İstanbul Hastanesi Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Melis Çekiç Güllüoğlu konu ile ilgili kişileri uyardı. Güllüoğlu, “Akıllı cihazlarla birlikte sosyal medyaya olan ilgi ve kullanım da bir hayli arttı. Bireyler, sosyal medyayı gerçek dünyanın sorumluluklarından kaçtıkları daha kolay mutlu oldukları, daha az eforla daha iyi hissettikleri bir ortam olarak nitelendiriyor. Bu da sosyal medyanın oluşturacağı bağımlılık durumunu daha da güçlendiriyor” açıklamalarında bulundu.

’’Seni üzen şeyden kaç, seni mutlu eden şeyi yap’’

Beynin çok primer çalıştığını söyleyen Psk. Güllüoğlu, ’’Seni üzen şeyden kaç, seni mutlu eden şeyi yap’’ hal böyle olunca gerçek dünyadan kaçıp, her şeye ulaşabildiğimiz ve kolay yoldan mutlu olabildiğimiz sosyal medya dünyası daha cazip hale geliyor. Sonuç gerçeklikten kopmuş, benlik özelliklerini kaybetmiş kendini başkalarının beğenileri ile ifade eden insanlar" ifadelerini kullandı.

“Sosyal medya bağımlılığı günlük rutininizden üç beş saati götürüyor”

Sosyal medya bağımlısı bir insanın bir gününü değerlendiren Psk. Güllüoğlu, ”Sabah işe giderken sosyal medyaya bakmak, iş dönüşü sosyal medyaya bakmak, iş yerimizde ilk fırsat bulduğumuz anlarda ,eve gittiğimizde, yatmadan önce, diş fırçalarken. Ciddi anlamda tüm gün içinde çöpe atılmış en az üç beş saatten bahsediyoruz. Sosyal medyaya her bir bakış birbirini takip ediyor. Önce fotoğraflara bakmışsınız sonra paylaşımlara derken yirmi dört saatinizin içinden üç beş saat uçuvermiş. Günde sekiz saat uyuyup, üç saat yemek için, bir saat tuvalet ve kişisel bakım için zaman ayırdığımızda on iki saati geçirmiş oluyoruz. Günlük çalışma rutininizde ise sekiz saatlik bir çalışma periyodunuz varsa geriye insanın kendini gerçekleştirme ve üretme için sadece dört saati kalıyor. Bizde bu zamanın üç beş saatini sosyal medyaya ayırdığımızda sonuç içler acısı” şeklinde konuştu.

“Bitirmek için en önemli şey; farkındalık”

Sosyal medya alışkanlığını bitirmek için en önemli şeyin farkındalık olduğunu vurgulayan Psk. Güllüoğlu, ”Engelleyen durumları öncelikle fark edin; bunlar bildirimler, sosyal çevre, bazen sadece ortamdaki sıkıntıdan kaçma ihtiyacı bile olabilir. Bunlara alternatif olarak neler yapabileceğinizi düşünmeye çalışın. Merak ettiğiniz bir makale okumak, sevdiğiniz bir köşe yazarını takip etmek, akşam olacak boş vaktiniz için aktiviteler planlamak gibi çeşitlendirebilirsiniz. Sosyal medya uygulamaları konusunda öncelikle telefondaki uygulamaları silmeyi deneyebilirsiniz. Yok bu çok radikal oldu diyecek olursanız uygulama bildirimlerini kapatmayı ve gerçekten siz istediğiniz zamanlarda sosyal medyayı kullanmaya başlayarak sosyal medyanın sizi yönlendirmesini engelleyebilirsiniz“ dedi.
Kaynak: iha