Haklı bir isyanın adıdır 2010-11..

Haklı bir bekleyişin, sabrın selametidir. Yıllardır beklenen ve özlenen galibiyetlerin kazançların birikiminin adını bu kadar zor yazmışken kolay kaybetmek dokunuyor insana. Nice insanlar bu uğurda 'can veren' oldular! Yüreklerin de ki Trabzonspor sevdasını içine atmış, isyanları içinde biriktirmiş bir topluluğa ayak oyunu içerisinde 'ayak oyunları' oynamak bu vebalin altına girmek çok zor, çok ağır olacaktır şüphesiz.

Türkiye'de futbol Trabzonspor'a karşı oynanıyor. Rakipler, Hakemler, Federasyon, Basın, Medya vb. aklınıza gelen ne varsa Trabzonspor'un üzerine oyunlar oynamaya ve üç puanlık sistemde üç buçuk atma sanatını icra eden bu topluluk kazanmak için çeşitli senaryolar içerisine girmiştir. Bu, Anadolu büyüğü olmanın getirdiği büyük bir faktördür. 

Geçtiğimiz günlerde hepimizin malumu olan kanalda kendini avukat mesleğine layık görenlerin şimdi görse yüzüne tükereceği şahsiyetin Fatih'in şehri Trabzon'u ağır hakaretlerde ve küçük düşürücü sözlerde tüm toplum önünde rezil etme havasına girdiğine şahit olduk. İşin ilginci, program sunucusunun bile 'sarı-lacivert' kalplerle paylaşımda bulunduğunu daha sonra görünce ilginçlik boyutu 'şaşırmadım' sözleriyle anlamını kaybetti.

Medyanın bu derece Fenerbahçeli olmasına şaşırmıyorum! Çünkü onlar kolay yoldan 'haram' yemenin peşindeler. Çünkü onlar, show yapayım derken haksızlığın boy gösterdiği patronların yalamaları olmuş durumdalar!

Bu şehir o sözleri kimlere yedireceğini de iyi bilir. O sözleri yüreği yeten varsa TV kanallarında değil, bu memleketlinin yüzüne karşı söyleme cesaretinde bulunur. Fakat onlarda ne o yürek ne de cesaret var! 

Bir teşekkür de Av. Nusret Yılmaz'a. Gerçekleri haykırmak için moderatörü, medya patronlarını, sözde yazarları ve sözde avukatı elinden değil, yüreğinin geldiği gibi söylemek için mücadele ettiği için!

Son söz; Trabzonlu bakanlar, bürokratlar ve milletvekilleri neredesiniz?
Sesinizi duyamaz olduk?
Av.Faik kimden bu cesareti alıyor soramadınız mı?
Av.Faik kimin yalamalığını yapıyor araştırmadınız mı?
Gerçekleri söylemekten, yazmaktan asla bıkmayacak bu toplumu 'öksüz' mü bırakacaksınız?

Bekliyoruz...!