Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, kruvaziyer turistinin turizm gelir pastasına yaptığı katkının oldukça fazla olduğunu belirterek kruvaziyer sektöründen Türkiye'nin kasasına yıllık olarak 400 milyon dolar girdiğini söyledi.

Turizm sektöründe dünyada değişen talepler ve farklı destinasyon arayışları beraberinde Karadeniz Bölgesi'ne kruvaziyer turizmi ile ilgili yeni fırsatlar sunuyor. Kruvaziyer turizmi açısından potansiyeli son yıllarda keşfedilmiş olan İstanbul merkezli Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkeleri kapsayan Karadeniz rotasının dünya pazarına sunulması ve farklı bir alternatif olarak ülke turizmine kazandırılması bir gereklilik olarak görülüyor.

Liman ziyaretleri, limana yakın yerlerde ziyaret ve alışverişlerden oluşan aktiviteleri kapsayan bir turizm çeşidi olarak kruvaziyer turizmi son dönemde revaçta.

Konuyla ilgili bilgiler veren DOKA genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, kruvaziyer turizminin temelinde deniz ve gemi seyahati bulunduğunu söyledi. Kaldırım "Temel amacı yolcu taşımacılığı olan bir gemiye para ödemek suretiyle bindikleri, denize dayalı bir seyahat olan kruvaziyer turizmi, günümüz turizm sektöründe özellikle son yıllarda yıldızı oldukça parlayan bir turizm çeşidi olarak ön plana çıkmaktadır. İlk kez 1831 yılında İtalya'dan yola çıkıp İzmir'i de kapsayan bir Akdeniz turu ile başlayan kruvaziyer turizmi Akdeniz Kruvaziyer Limanlar Birliği (Medcruise) verilerine göre 2014 yılı sonunda 25.8 milyon yolcu ve 13.716 gemi seferi hacmine ulaşan ve her geçen gün hızla büyüyen bir turizm çeşidi olmuştur. 2013 yılı sonunda dünya genelinde 20.9 milyon yolcu bu turizm çeşidini tercih etmiş ve bu turistlerin 2.2 milyonu Türkiye limanlarını ziyaret etmiştir. Bir başka deyişle 2013 verilerine göre toplam kruvaziye turistinin yaklaşık yüzde 11'inin yolu Türkiye'den geçmiştir. Dünya limanları yüzde 5'lik büyüme hedefleri ile yola devam ederken dünya ortalaması üzerinde büyüme potansiyeli vaat eden Türkiye'de geçtiğimiz sektördeki büyüme, komşu Yunanistan'daki ekonomik kriz ve krize bağlı grevler nedeniyle bu sektördeki olumsuz etkilenmiştir. Bundaki en önemli sebep Türkiye'ye gelen kruvaziyer gemilerinin yüzde 40'a yakının negatif gelişmeler yaşayan Yunanistan'daki Pire Limanı'ndan hareket etmesidir. Pire Limanı'nda yaşanan olumsuzluklar nedeniyle rezervasyonlarını Batı Akdeniz'e kaydırma eğilimi gösteren dev kruvaziyer şirketlerin bu stratejisi Türkiye'nin bu alanda büyüme oranını da yarıya düşürmüş durumdadır. Buna rağmen Türkiye'de önümüzdeki 3 yıl boyunca kruvaziyer turizminde yüzde 2-3'lük bir büyüme yaşanması beklenmektedir" ifadelerini kullandı.

"45 MİLYAR DOLARLIK PAZAR"

Yunanistan faktörüne rağmen kruvaziyer yolcuların Türk turizmine öneminin giderek arttığını kaydeden Kaldırım, "2003 yılında sadece 581 bin kruvaziyer yolcuyu ağırlayan sektör, 11 yılda yüzde 285 gibi büyük bir artışa imza atarak 2,2 milyon yolcuya ulaşmıştır. Oysa aynı dönemde dünya kruvaziyer turisti sayısındaki artış yüzde 150'lerde kalmıştır. Bu, Türkiye'nin dünya geneline oranla 2 katına yakın bir artış gösterdiği anlamına gelmektedir" şeklinde konuştu.

Dünya genelinde kruvaziyer turistinin sadece 7 günlük gemi harcaması ortalama 1,719 dolar olduğunu ifade eden Kaldırım, "Bu da kruvaziyer turizminin sadece gemiler açısından büyüklüğünün 45 milyar dolara ulaşmış olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak kruvaziyer turisti ve gemi tayfalarının indiği limanlarda yaptığı harcamanın 2013 yılında 18,1 milyar dolar olarak gerçekleştiği bilinmektedir. Çoğunluğu orta ve üst düzey gelir grubuna dâhil olan Kruvaziyer turistinin, turizm gelir pastasına yaptığı katkı oldukça fazladır. Kruvaziyer sektöründen Türkiye'nin kasasına yıllık olarak 400 milyon dolar kaldığı bilinmektedir. Ayrıca, Türkiye'de turist harcaması (konaklama ve ulaştırma hariç) günlük ortalama 50 dolar; kruvaziyer turistinin demir attığı liman şehirlerinde yaptığı günlük harcama ise ortalama 120-150 dolar civarındadır. Bu durum dünyada hızla gelişen ve bulunduğu ülkelerin ekonomik girdilerine önemli katkı sağlayan kruvaziyer turizminin, Türkiye'nin 2023 yılında hedef olarak koyduğu 63 milyon turist ve 86 milyar dolar dış turizm geliri hedefine ulaşmak için önemli bir kaldıraç olacağı şüphesizdir" diye konuştu.

"KRUVAZİYER TURİSTİNİN YÜZDE 30'U İSTANBUL'A GELİYOR"

Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 20'lik bir payla dünyada 3. büyük kruvaziyer destinasyonu olduğunu vurgulayan Kaldırım, şöyle konuştu:

"Kruvaziyer turizminde dünyada birçok güzergâh ve bu güzergâhlara bağlı ana liman ve uğrak limanların olduğu kıyı kentleri bulunmaktadır. Bu güzergâhların dünya kruvaziyer turizmi gelir pastasından aldığı paylar da güzergâha göre değişmektedir. En yüksek payı bir çok destinasyon avantajını (iklim, mesafe ve doğal güzellikler vb.) içinde barındıran Karayipler Bölgesi elde etmektedir. Birçok farklı bölge de kendi avantaj ve dezavantaj dengesi ölçüsünde bu gelirden pay almaktadır. Karayipler ve Bahamalar Bölgesi yüzde 37,3 ile turistler tarafında en çok tercih edilen rota olmakla beraber Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz sözüne ettiğimiz güzergâhlar arasında yıllık ortalama yüzde 20'lik bir payla dünyada 3. büyük kruvaziyer destinasyonu olmaktadır. Türkiye'de bu destinasyonun doğusunda yani Doğu Akdeniz'in içinde yer alarak kruvaziyer yolcu trafiğinden gelir elde etmeye çalışmaktadır. Bu bölge içerisinde yer alan Yunanistan, Hırvatistan, Mısır, Tunus ve Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarını ziyaret eden kruvaziyer yolcularının çok azı, bu bölgeye yakın olan Karadeniz'e gelmektedir. Bu durumu değiştirmek, Karadeniz Bölgesi'nin kruvaziyer turizminden aldığı payı çok daha üst seviyeye çıkarmak ve bunun kalıcı bir gelir haline gelmesini sağlamak için kısa-orta vadede Doğu Akdeniz'e gelen kruvaziyer gemilerin mutlaka Karadeniz'i de ziyaret eder hale getirilmesine yönelik olarak yeni destinasyon modelleri ve güzergahlar oluşturulmalıdır. Ayrıca Türkiye'ye gelen kruvaziyer turistlerin yüzde 30'undan fazlasının İstanbul'a uğramasının Bölgemiz için büyük bir avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda Doğu Akdeniz'e gelen kruvaziyer gemilerin seyahat paketleri hazırlanırken gerek kruvaziyer şirketlerle sıkı diyalog gerekse tanıtım ve pazarlama stratejileriyle Karadeniz'de Trabzon'un da İstanbul'dan sonraki destinasyon olarak güzergaha katılımına yönelik yoğun çaba sarf ediyoruz. Turizm gelirlerinin yükselmesi turizmde çeşitliliğin ve alternatif turizm türlerine olan rağbetin daha da artması ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla Ajans olarak ülkemizdeki alternatif turizm türlerinden kruvaziyer turizminin bölgede daha yaygın hale gelmesi, yurt dışından gelen kruvaziyer turistlerin sayısının arttırılmasına yönelik proje geliştirme, tanıtım ve işbirliği çalışmaları yapıyoruz."

HER GEMİ BÖLGE EKONOMİSİNE KATKI

Kruvaziyer turizminde Trabzon Limanı'na gelen her geminin bölge ekonomisine döviz geliri sağladığını belirten Kaldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Ülkemiz ve bölgemiz kruvaziyer turizminde gelişmeye ve büyümeye çok açık bir durumdadır. Turizm sektörünün de kruvaziyer gemilerinden azami şekilde faydalanması ve gemi yolcularına yeni liman ve gezi olanaklarının sunulması ile beraber ülkemiz zaman içerisinde dünyada kruvaziyer turizmine yönelik çok cazip bir merkez haline gelebilecektir. Gelir düzeyi yüksek bir turizm kitlesi demek olan kruvaziyer turizmi için kuşkusuz ilk etapta en gerekli unsur ise liman sayısını artırmak olmalıdır. Nitekim Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Türkiye Turizm Stratejisi 2023" hedefinde de yeni limanlar içerisinde Trabzon Kruvaziyer Limanı'nın programa alınmış olması bölge için sevindirici bir gelişmedir. 2014 yılında Trabzon Limanı Akdeniz Kruvaziyer Limanlar Birliği'ne (Medcruise) üye olarak Bölgemizin kruvaziyer turizmi potansiyelini uluslararası ortamda ön plana çıkarma adına önemli bir adım attı."

Karadeniz Kruvaziyer Platformu'nun kurulduğunu belirten Kaldırım, "Ajansımız ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle yapılan çalışmalar sonuncunda Gürcistan'dan Batum, Rusya Federasyonu'ndan Sochi, Ukrayna'dan Yalta şehirlerinin liman ve Ticaret ve Sanayi Odaları üyeleri arasında olduğu Karadeniz Kruvaziyer Platformu'nu kurduk. Bu platform sayesinde, Karadeniz'de gerçekleştirilecek kruvaziyer turizmi faaliyetleri kapsamında ortak tanıtım, pazarlama, ücretlendirme ve rekabet stratejileri belirleyerek Karadeniz'de cruise turlarının geliştirilmesi adına işbirliğini hedefliyoruz. Dünyanın en büyük kruvaziyer organizasyonu olarak nitelendirilen Miami Kruvaziyer Fuarı'na bu yıl 3. kez katılım sağladık. Sektörün ileri gelenlerini buluşturan fuarda yüzlerce ülke kendi bölgelerinin tanıtımını gerçekleştiriyor. Fuarda bizde kruvaziyer turizminde yeni bir destinasyon olarak geliştirilen ve son birkaç yıl içerisinde büyük ilgi gören Bölgemizin tarihi, kültürü ve doğasının tanıtımının yanı sıra birçok önemli görüşme yaptık. Yaptığımız görüşmelerde kurucusu olduğumuz Karadeniz Kruvaziyer Platformu'na Bulgaristan'ın Burgaz Limanı'nın yanında diğer katılımcı ülkelerin limanlarından da üyelik talepleri aldık. Yeni üyeler ile birlikte daha da önem kazanacak olan Platform yapılacak işbirlikleriyle bölgenin kruvaziyer turizm potansiyelini dünyaya duyurmamızı kolaylaştıracaktır" şeklinde konuştu.

"MAVİ ROTA PROJESİ CAZİBE MERKEZ HALİNE GETİRECEK"

Doğu Karadeniz'i ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısının önceki yıla oranla 2014 yılında yüzde 25 artış göstererek 5 milyonu aştığını kaydeden Kaldırım, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Ajansımızın bölgede turizmde farklı alternatiflerin oluşturulmasına yönelik hazırladığı projelerden biri de "Mavi Rota" kurma çalışmasıdır. Rakamlar Doğu Karadeniz'i ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısının önceki yıla oranla 2014 yılında yüzde 25 artış göstererek 5 milyonu aştığını göstermektedir. Her mevsim yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Doğu Karadeniz'de, bölgede farklı alternatiflerin oluşturulması çalışmaları kapsamında, 200 milyon liralık harcama öngörülerek hayata geçirilecek "Mavi Rota" projesiyle, bölgeyi kruvaziyer turizmi ve su sporlarında da cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyoruz. Su sporlarının çeşitlenmesi, yat ve yelken yarışları gibi aktivitelerin artmasıyla bölgeye gelen turist sayısında yüzde 30'luk bir artış öngörmekteyiz. Proje kapsamında Trabzon'da bir kruvaziyer yat limanı ile Artvin'de su sporları merkezinin kurulması, Ordu ile Trabzon arası kıyı kesiminde yat turizmi için uygun bir noktaya marina inşası, iç sularda uygun yerlerde rafting parkurlarının oluşturulması ve yelken sporunun geliştirilmesi içinde bir merkez yapılması öngörülmüştür. Projeyle Doğu Karadeniz'in hem kıyı kesimi hem de iç sularıyla bütün olarak ele alınması planlanmaktadır. Karadeniz tarihi ve eşsiz doğal güzellikleri, yeşili, yaylası ve sıcakkanlı misafirperver insanıyla iyi bir ev sahipliği yapma noktasında müthiş bir potansiyele sahiptir. Gerek kruvaziyer turizmi fuarında gerek işbirliği toplantılarında yapılan istişarelerde bölgedeki bu potansiyelin, özellikle kruvaziyer turizmi bağlamında da ortaya çıkarılması ve uluslararası lansmanının yapılması gerekliliği ortaya konulmuştur. Bu kapsamda Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla 2015 yılı içinde planladığımız Uluslararası Karadeniz Kurvaziyer Konferansı için hazırlıklarımıza devam ediyoruz."

Öte yandan, Trabzon Limanına 2011 yılında 6 bin 267, 2012 yılında 8 bin 15, 2013 yılında 8 bin 115 ve 2014 yılında 16 bin 138 turistin kruvaziyer turizmi ile birlikte geldiği belirtildi.