Trabzon’da 7 Haziran sonuçlarının başarısızlığının kendisine yüklenmeye çalışıldığını kaydeden Öztürk, “Şayet başarısızlığın sebebi ben idiysem keşke hiç listeye koymasalardı.” dedi.
DEMOKRASİ AYAKLAR ALTINDA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Ön seçimden çıkanları aynen koruyacağız. En demokrat parti biziz.” sözlerini hatırlatan Öztürk, “O zaman Genel Başkanın yaptığı demokrasiyi ayaklar altına almaktır.” dedi. Kendisiyle ilgili Trabzon örgütünün bir kararı olduğunun iddia edildiğini hatırlatan Öztürk, “Şayet böyle bir şey varsa İl Başkanı Güzide Hanım doğru konuşsun.” şeklinde konuştu.
İL BAŞKANI DOĞRUYU SÖYLESİN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’e atfen, “Ali Türen Bey’in durumunu örgüt istedi.” iddialarına yer veren Öztürk, “Eğer böyleyse İl Başkanı bana niye ‘Böyle bir şey yok’ diyor? Şayet böyle bir karar varsa ve kendisi de bunu inkar ediyorsa bir zamanlar ‘Yalancıdan başbakan olmaz’ diyen İl Başkanımıza ‘Yalancıdan il başkanı olur mu?’ sorusunu soruyorum.” ifadelerine yer verdi.
CHP’NİN Trabzon milletvekili aday listesinde 2.sıradan 5.sıraya kaydırılınca adaylıktan çekilen Ali Türen Öztürk; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun’a çok ağır ifadelerle yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun Trabzon’da bu değişikliği yaparak demokrasiyi ayaklar altına aldığını ifade eden Öztürk, “Ondan sonra televizyonlarda kalkıp ‘En demokrat parti biziz, ön seçimden çıkanları aynen koruyacağız’ laflarını söylemek ne anlama geliyor?” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’ün ‘Trabzon’da böyle olmasını örgüt istedi’ şeklinde açıklama yaptığını da ifade eden Öztürk, “Eğer örgüt böyle bir karar almışsa il başkanı niye bu kararı inkar ediyor? Niye yalan konuşuluyor? Yalancıdan Başbakan olmaz diyen il başkanına sormak lazım. Yalancıdan il başkanı oluyor mu?” şeklinde konuştu.
Öztürk, 7 Haziran seçimleri öncesi yapılan ön seçimde başarı sağlayamayanların, entrikalarla; ayak oyunlarıyla, genel merkezi kullanarak, onlara yanlış bilgi vererek, oradaki yandaşlarını kullanarak kendilerine yer açmaya çalıştıklarını belirterek, “Oysa esas olan burada halkın ve üyelerin takdiridir. Sosyal demokrat parti olduğunu iddia eden bir parti olan CHP’nin genel başkanı bu kararıyla demokrasiyi ayaklar altına almıştır. Halkın, delegenin tercihine saygı duyulmamıştır. Ondan sonra televizyonlarda kalkıp ‘En demokrat parti biziz, ön seçimden çıkanları aynen koruyacağız’ laflarını söylemek ne anlama geliyor? Bunun doğru olmadığını vatandaş bana izah ediyor. Ben de bu görüşe katılıyorum. CHP’de büyük bir demokrasi ayıbı yapılmıştır. CHP PM üstten dayatmayı alışkanlık haline getirmiştir. Önce kontenjan adayı dayattı, şimdi 2.sıra dayatması yaptı. Şurası açık ki başarısızlığı benim sırtıma yüklemeye çalışıyorlar. Ben bu başarısızlığı kabul etmiyorum. Partide tek oyunu arttıran ilçe Akçaabat’tır. Burada da oyu ben artırdım” şeklinde konuştu.
BU KARAR BANA HAKARETTİR
Ali Türen Öztürk CHP’nin Trabzon’daki başarısızlığının sebebi kendisiyse hiç listeye konulmaması gerektiğini ifade ederek, “Beni parti suçlu bulduysa, seçimin mağlubu başarısızlığın müsebbibi bensem o zaman hiç listeye koymasalardı. O zaman tepki vermezdim. Ben olmazdım listeyi de olduğu gibi kaydırırlardı olur biterdi. 5.sıradaki adayı alıp 2.sıraya, 2’dekini 5’e almak da ne oluyor? Bunu yapmak bana hakarettir. Seçimdeki başarısızlığın tek sorumlusu benim gibi gösteriliyor. Bu parti 1 Kasım’da aynı sonucu ya da daha kötü bir sonucu alırsa genel başkan, yardımcıları, PM bu sorumluluğun kime ait olduğunun hesabını verecek. Bunun sorumlusu o zaman bu işi yapanlardır. Ben bu davranışla bana hakaret edildiğine inanıyorum. Hiç listeye konulmasam müteessir olmazdım. ‘Kendi isteğimle çekildim’ der partiye de zarar verilecek bir durum ortaya çıkmazdı. Şimdi bana neredeyse bütün ilçelerden tepki telefonları geliyor, benim haklı olduğumu ifade ediyorlar. Umarım bu durum partiye zarar vermez” diye konuştu.
YALANCIDAN İL BAŞKANI OLUYOR MU?
CHP İl Başkanı Güzide Uzun’a da ağır ifadelerle yüklenen Ali Türen Öztürk, “Ben parti örgütüne ‘Bu kararı siz mi istediniz?’ diye sordum. İl başkanına da, ilçe başkanlarına da ayrı ayrı sordum. Bana ‘Hayır biz böyle bir karar almadık, genel merkeze bildirmedik’ dediler. Ama bir ilçe başkanımız Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’ü aradı. Bu karar nedir, hangi gerekçelerle böyle bir tasarrufta bulunulduğunu sordu. İlçe başkanımıza genel başkan yardımcısı bu kararı örgütün istediğini söylemiş. Ben de şimdi soruyorum. Hangi örgüt istemiş, örgütün hangi toplantısında böyle bir değişiklik yapılması talebi iletilmiş, böyle bir karar alınmıştır? İl başkanı bu konuyla ilgili açıklama yapsın. Örgütün hangi toplantısında, hangi ilçe başkanlarıyla toplantıda karar alınmış? Böyle bir kararın altına imza atılmış mı? Böyle bir yazılı karar var mı yok mu açıklasın. Bunu merak ediyoruz. Zira Genel Başkan Yardımcısı’nın ‘örgüt böyle istedi’ şeklinde açıklaması var. Eğer böyle bir karar varsa il başkanı niye bana yok dedi? İl başkanı daha önce ‘Yalancıdan başbakan olmaz’ demişti. Eğer böyle bir örgüt kararı varsa ama kendisi bunu inkar ediyorsa o zaman ben il başkanına şunu soruyorum. ‘Yalancıdan başbakan olmaz’ diyen il başkanımız ‘Yalancıdan il başkanı olur mu?’ cümlesine ne cevap veriyor? Ben ilçe başkanlarını aradım ‘Böyle bir örgüt kararı almadık’ diyorlar. Ama böyle bir kararın var olduğundan bahsediliyor. Varsa hangi ilçe başkanlarıyla hangi örgütle bu kararı kim aldı? Kararı aldılarsa niye inkar ediyorlar? Karar eğer varsa bunu inkar etmek yalancılık olmuyor mu? Karar alınmışsa niye bu karar inkar ediliyor, niye yalan konuşuluyor? O zaman yalancıdan il başkanı oluyor mu?” ifadelerine yer verdi.
