Trabzonspor’da Aralık ayında kongrenin gerçekleşmesi artık kesinleşti.
Herkesin eteğindeki taşların dökülme vakti geldi.
Mevcut 3 isim aday gözüküyor. Eski asbaşkanımız Sebahattin Çakıroğlu, eski yöneticilerimizden ve son kongreye Muharrem Usta ile beraber giren Celil Hekimoğlu ve mevcut başkanımız İbrahim Hacıosmanoğlu, Aralık ayında gerçekleşecek kongrede adaylığını açıklayan isimler.

Bu 3 isme bir yenisi ve yenileri daha eklenir mi?
-Bence eklenir.

Trabzonspor’da Hacıosmanoğlu muhalifleri tek bir listede birleşebilir mi?
-Birleşirse kazanan Trabzonspor olur. Ama bu imkansız. Keşke olsa da, bu birlikteliği sağlayan isim olarak bir ömür Hacıosmanoğlu’na teşekkür etsek. Ama yaptığım görüşmelerde Hacıosmanoğlu’na karşı birliktelik imkansız gözüküyor. Çünkü Hacıosmanoğlu’na olan tepkiden kat ve kat fazlası Faruk Özak’a, Özkan Sümer’e var. Keşke eskiler unutulsa ve birliktelik olsa. Ama Trabzon küçük şehir, Beşikdüzü’nde konuşulan, 1 saat geçmeden Of’taki kahvehaneye çayın yanına tatlı oluyor. Özak ile Sümer’in geçmişte yaşadıklarına da bütün Trabzon şahitken, şimdi verilen görüntü bana göre çok yapmacık duruyor ve yapmacık birliktelikten doğacak güç, Trabzonspor’a katkı sağlamaz.

Celil Hekimoğlu’nun şansı nedir?
- Celil Hekimoğlu seçimin en iyi çalışan ismi. Uzun süredir emek veriyor. Hekimoğlu ile Özak’ın yakınlığını bilmeyen yoktur. Benim de Özak’ın destekleyeceği isim olarak ilk aklıma gelen Hekimoğlu idi. Fakat, Hekimoğlu bu kadar kararlı şekilde çıktığı yolda, Özak’ın desteğini almaması. Özak’ın halen daha bir çatı aday arayışına girmesi Hekimoğlu’nun çıktığı yolda kararlı olduğunu ve asla geri dönmeyeceğini gösterdi. Ayrıca Özak’ın da kontrolüne girmeyeceğini görmüş olduk. Bir Trabzonsporlu olarak kongre sürecinde en çok sevindiğim gelişme bu oldu. Hekimoğlu belki kazanır belki kazanamaz ama bana göre Özak destekli seçime giren ve kazanan Hekimoğlu, takımın kötü gününde kaybeden olacak fakat iyi gününde kazanan hep Özak olacaktı. Tıpkı Sadri Şener döneminde olduğu gibi. Şimdi bu yazıyı okuyanlar “öyle şey olur mu?” Diyebilir. Fakat ben Özak’ın kötü günde Sadri Şener hakkında söylediklerine şahit bir Trabzonsporlu’ yum. İyi günde, Sadri Şener’in Özak hakkında söylediklerine de.

Muharrem Usta aday olur mu?
-Usta bu kongre öncesinde çok akıllı adımlar atıyor. Şehri çözmüş ve kendini yıpratmamak için elinden geleni yapıyor. Sürekli birlik beraberlik çağrısı yapsa da, bunun imkansız olduğunu bence iyi biliyor. Usta’nın en büyük kozu Ahmet Çubukçu’ dur. Çubukçu, meydanda ki delege ayakkabı boyacısıyla da, x firmanın en üst düzey yöneticisi olan Trabzonspor delegesiyle de aynı sıcak iletişimi kuran bir isim. Trabzonspor’da görev aldığı dönemlerde yaptığı yöneticilik ile kendini ispatlamış, sürekli yapıcı olmuş ve asla muhalefet etmememiş karakteriyle Trabzonsporlu duruşunu göstermiştir. Usta’nın yanında Ahmet Çubukçu gibi bir isim varken, seçim sürecinde birlik bütünlüğe de ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Trabzonspor kongrelerini iyi biliriz. Bundan önce de böyle olmuştur sonra da böyle olacaktır. Özak’ın desteğini alacaksanız, Özak’ın birkaç ismi yönetimde yer alır. Hayrettin Hacısalihoğlu’nun desteği alınacaksa, onun birkaç yakını listeye alınır. Durum böyle olunca da seçim kolay kazanılabilir. Yönetim yapısında çok büyük çatlaklar ve gruplaşmalar olur. Seçilen başkan kesinlikle sadece görünürde kazanmış olur. O’cu Bu’cu olarak yönetime girilmesi yerine seçilen başkanın belirlediği bir yönetim listesinde her zaman kazanan Trabzonspor Kulübü olur. Şimdi gelelim konumuza. Muharrem Usta, %90 kazanma ihtimali olmadığı seçime girmez. %10’luk kaybetme riskini de göze almaz. Fakat, süreç Usta’nın kazanma ihtimalini güçlendirdiği için Usta aday olur. Umarım, yönetimi O’cu Bu’cular ile oluşmaz.

İbrahim Hacıosmanoğlu’nun şansı nedir?
- İbrahim Hacıosmanoğlu Trabzonspor Kulübü’nün seçilmiş başkanıdır. Seçildikten sonra hatalar yapmıştır, doğrular yapmıştır. Bunlar tartışılır. Fakat bir gerçek var ki, seçildiği günden sonra çok zor şartlarda mücadele etmiştir. 2013 seçimleri öncesinde Hacıosmanoğlu’nun başkan olmasını istiyordum. Çünkü, yönetim listesinde Trabzonspor’a katkı yapacağına şüphesiz inancım olan isim Mehmet İrfan Coşkun vardı. Talihsiz şekilde yönetimden ayrıldı. O zaman üzüldüm. Başkanımıza kızdım, eleştirdim. Biran evvel kongre olsun diye uğraştım. Fakat sonra beni yine uyaran isim Mehmet İrfan Coşkun oldu. Dedi ki, “Hacıosmanoğlu’na kızabiliriz. Eleştirebiliriz fakat kongre öncesinde bütün adaylar seçim sürecinin 2015 Aralık ayında olması için parmak kaldırdık. Şimdi kongre olsun demek yanlış.” Yaptığımız yanlıştı. Hatamızdan döndük ve seçilmiş başkanımıza görev süresi boyunca destek olmaya çalıştık. Fakat kimileri de, 2013 yılından bugüne kadar sürekli kongrenin olması için uğraştı durdu. Trabzonspor’un seçilmiş yönetimini mahkemelerde yıprattı. Kafaları bulandırdı. Bunları bilen biliyor. Kongre sürecinde de herkes öğrenecektir. Allah kalbimi biliyor. Başkanımız aday olursa İnşallah yeniden seçilir. Yeni yönetimiyle beraber yarım kalan işleri tamamlar. Şimdi bazıları diyor ki, ”tabi istersin Ali, başka yönetim gelirse seni tesislerden içeri sokmaz.” Her şeyin hayırlısı. İbrahim Hacıosmanoğlu’nu aday olması halinde seçilmesi en muhtemel isim olarak görüyorum. Fakat olur da kazanamaz veya bu kirli düzene tepki göstererek aday olmaktan vazgeçer ise de buna en çok ben ve başkanımızı yürekten sevenler sevinecektir. İşte o zaman Trabzonspor Kulübü, Faruk Özak’a karşı direnmiş o lobiyi kırmış bir başkan kaybeder, ama ben bir “ABİ” kazanmış olurum. Çünkü şuan gördüğüm, hepimizin göz bebeği olarak gördüğümüz Trabzonspor Kulübü için kendini hırpalayan, hatta hırpalamaktan öte varını yoğunu, sağlığını kaybeden İbrahim Hacıosmanoğlu görüyorum.

Son olarak, bir Trabzonspor Kulübü Başkanı düşünün... Taraftar ile bu kadar iç içe... Direk iletişim halinde.
Bundan önce, başkan ile taraftarın arasında en azından bir yönetici bir idareci olurdu.
İbrahim Hacıosmanoğlu aday olur, kazanırsa bu böyle devam edecektir. İnşallah Hacıosmanoğlu'nun bu tavrı diğer adaylara da örnek olur.