Milli aranın sonrasında, saha dışındaki sıkıntıları yetmezmiş gibi, saha içinde de sıkıntılı süreçler geçiren Trabzonspor için çok elzem bir karşılaşmaydı; Kasımpaşa müsabakası…
Öyle ki, camia olarak, kendi evinde üst üste kesinlikle ikinci bir mağlubiyete sabrının olmadığı – olamayacağı bir maça çıktı Trabzonspor..
Her yönüyle Trabzonspor’un kendi içinde soldurmak istemediği umut yolculuğunda, belirlediği hedefe tutunabilmesi adına harika bir galibiyete imza atan Ünal hoca ve futbolcularını tebrik ediyorum..
Gerçekten de bugün Trabzonspor’un ‘ yedi sekiz dakika ‘ içinde iki farklı yenilgiye düşmesi ve hemen akabinde golcüsü Burak Yılmaz’ın harika golü ile rakibine cevap verip, devre arasına girerken oyuna ortak olması, Trabzonspor’un - Göztepe maçındaki o makus sonu yaşamayacağının sinyallerini verir nitelikteydi…
Sahiden de o an içimde şu sesi duydum: ‘ Trabzonspor bu maçı ‘’ dört – iki ‘’ bitirecek ve golleri Burak ve Hugo paylaşacak ‘ diye içime düşen bu ses, Allah’a şükürler olsun Şenol Güneş Spor Kompleksinde gerçeğe dönüştü…
Çünkü, Kasımpaşa’nın üst üste gelen gollerinden sonra Ünal Karaman’ı izledim, omuzları düşmedi, bilakis sürekli takıma bir şeyler anlatmaya çalıştı…
O hırs önce seyirciye, sonra futbolculara sirayet edince, hem benim totemim tutu, hem de Trabzonspor arkasında ki o müthiş taraftarının pozitif enerjisiyle muhteşem bir geri dönüşe imza attı…
Ayrıca;
Sosa’nın bir var bir yok oyunun yanında, Amiri’nin düşük profilli oyununa rağmen, iştahlı ve bir şeyleri yapma arzusunu Sosa gibi bir süper stara tercih eden adeta kalbime tercüman olan Ünal Karaman bugün çok olgun bir yönetim gösterdi, tebrikler…
İşte büyük takım refleksi budur sevgili okurlar…
Trabzonspor bu akşam üç puanın ötesinde çok anlamlı bir şey kazandı aslında!
Belki elinde olmadan çoktandır unuttuğu o ‘ büyük takım olma ‘ haslet ve duygusunu hatırladı…
Bugün Trabzonspor, Alanyaspor ve Göztepe karşısındaki oyunlarından çok üstün bir performans sergilemedi aslında!
Lakin;
O maçlarda üretemediklerini bugün üretti ve eksik kaldığı noktalarını büyük takım olma özellikleriyle kapatmasını bildi..
Bana göre maçın hikâyesi ‘ Trabzonspor’un adının asla ucuz bir markadan ibaret olmadığının bir kere daha dosta düşmana ilan edilmesiydi ‘ …
Hani ‘ futbol sadece futbol değildir ‘’ diyorlar ya, futbolun o büyülü dünyasına felsefi açından bakanlar!
Bende diyorum ki;
İşte onlara bugün ‘’ Trabzonspor sadece Trabzonspor ‘’ değildir dedi, Trabzonspor; yüreğiyle, azmi ve hırsıyla…
Dünün şansız fakat hırslı golcüsü Hugo’suyla, yaramaz çocuğu Burak’ıyla…
El alemin büyücek camiaları dağ taş golcü arar iken, Trabzonspor’da hem de iki tane birinci sınıf forvet var iyi mi!
Şimdi rehavete kapılmadan, yani Galatasaray galibiyeti sonrası yapılan hatalara düşmeden daha çok birlik ve beraberlik olma zamanı…
Yakın bir zamanda boş durmayıp Burak Yılmaz’ın alacak- verecek olayını kaşıyanlar, şimdide Olcay Şahan üzerinden yürümek isteyebilirler…
Aman Dikkat!
O nedenle, yönetenler bir sürü sayısız sorunla boğuşurken, Trabzonspor’un gerek içten gerek dışardan yıpratılmasının önüne geçmek için yine eleştirelim lakin ötekileştirmeyelim ilkesinden hareketle, Trabzonspor’un yanında olalım…
Çünkü başka bir Trabzonspor yok…