Spor Toto Süper Lig'in 11. haftasında Konyaspor ile oynanan karşılaşmanın 69. dakikasında sakatlanarak oyundan çıkan, ardından tedavi süreci başlayan ve geçtiğimiz günlerde başladığı saha çalışmalarıyla birlikte bireysel çalışmalarını sürdüren Fenerbahçe’nin milli kalecisi Altay Bayındır, kulüp televizyonunda yayınlanan ‘Günün Röportajı’ programına konuk oldu.

TRABZONSPOR MAÇINI UNUTAMADI!

“Son haftalarda aldığımız puan kayıpları camia adına gerçekten üzücü. Bizler içeride, futbol oynayan, işin içindeki insanlarız ve biz de çok üzülüyoruz. Oynayan ya da oynamayan bunun hiçbir önemi yok. Ben, sakatlığım boyunca her maçta vardım, her yere gittim. Çünkü biz hep beraberiz, burada ayrı gayrı yok. Kim ne yaşıyorsa birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla bu gidişattan da kurtaracak olan kişiler futbolular. Tabii ki taraftarlarımız uzun süreli bir bekleyişin ardından bu seneye çok büyük umutların olduğu bir bakış açısıyla bakıyorlar. Ne olursa olsun dediğim gibi buradan da biz ‘Fenerbahçe’ olarak çıkabiliriz. Geçmişe baktığımız zaman Fenerbahçe; çok daha ağır, çok daha sıkıntılı süreçlerden de geçti. Ben daha önceki röportajlarımda da söyledim; Trabzon maçından sonra sağ olsunlar bize çok büyük destek verdiler. Benim tüylerim diken diken oldu, ben bunu kalben hissettim. Şu anki süreçte üzülen insanlar var, kırılan ve yıpranan çok insan var ama inanın biz, daha fazla yıpranan pozisyondayız. Biz, eve gittiğimizde ya da sabah kalktığımızda tabii ki de bu bizim işimiz. Profesyonel boyutta bunu yapmak zorundayız zaten ama ruhsal anlamda da konseptimizi buraya odaklamış vaziyette süreci geçiyoruz. Benim bu konuyla ilgili söyleyebileceğim tek şey daha önce de dediğim gibi biz, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ligin ikinci devresi var. Tabii ki de şu anda sağlıklı bir süreçten geçmiyoruz, sağlıklı bir yerde de değiliz ama bu sağlıklı sürece girip, sağlıklı bir noktaya gelmeyeceğimiz anlamına da gelmiyor. Ama bunu da nasıl yapabiliriz? Şu anki sıkıntılı durumda hep beraber buradayız, bu durumdan çıkacak olan da bizleriz. Bizim saha içerisinde bundan sonraki süreçte şu ana kadar verdiğimiz mücadelenin çok daha fazlasını vermemiz gerektiğinin farkında olarak oynamamız gerekiyor. Bu sene için artık geçmişin getirdiği bir sabırsızlık var evet, ama sabırsız bir şekilde de bir şeyleri atlatmamız, bir şeyleri başarmamız mümkün değil. Son maçlarda aldığımız puanlar için ben kendi adıma da takımımız adına da özür diliyorum.

Burada sorumlu olan futbolcular. Sahaya çıktığı zaman antrenör de hoca da yani her şey futbolcu oluyor ve herkes futbolcuları izliyor. Burada oynayanlar bizleriz. Bizlerin de taraftarlarımızdan beklentisi, destek olmaları. Çünkü yarın maçta sahaya çıktığımız zaman taraftarların sağlıklı bir şekilde konuşmaları bizi morallendirecek. Dediğim gibi ligin ikinci devresi var ve matematiksel anlamda hala şansımız varken, bir şeyleri iyiye çekmek yerine daha çok kötüye itmenin hiç kimseye faydası olmayacağı gibi keza kötü sonuca giden daha büyük kaoslara, daha büyük problemlere yol açacak bir durum söz konusu olacak. Ben kalben, fikren Fenerbahçeli olarak bunu biliyorum ve inanıyorum. İnsanların ne düşündüğü, ne kadar çok zaman beklediği, canı gönülden bu camiaya bağlılık hissiyle günlerini geçiren insanların neler yaşadığını tabii onlar daha iyi biliyor ama tahmin etmeye, düşünmeye, empati yapmaya çalışıyorum. Ben, her maça çıktığımda da bu düşünceyle çıkan, oynamaya çalışan, o ruhu sahaya yansıtmaya çalışan bir insanım.

Biz, bunu beraber aşacağız. Sadece ne olursa olsun destek olalım. Sonunda saha sonuçlarını konuşuruz -iyi veya kötü, olması gerekenler, yanlışlar vs.- ama şu anda yapabileceğimiz tek şey destek olmak. Mevcut durumda çünkü herhangi bir şeyi değiştirmek için kötü konuşmak, kötü kelam etmek o şeyi -yani saha içindeki oyunculardan bahsediyorum- değiştireceği anlamına gelmez. Şu an bu futbolcularla beraberiz, şu an takımımız bu şekilde ve bu takımla birlikte çıkabileceğimiz, yapabileceğimiz en üst zirveye çıkmanın mücadelesi içinde olacağız. Ama hep birlikte, beraber bir şekilde olacak. En başta insanın nerede olduğunu bilmesi gerekiyor. Bazen anlık şeylere kapılıp nerede olduğunu unutmaması gerekiyor. Burası çok büyük bir camia! Burası Fenerbahçe! Burada da şu an olan insanlar, bu insanlar. Birlik ve beraberlik içerisinde, sahadaki futbolcular sahaya konsantre olarak, taraftarlarımız da destek olarak son ana kadar mücadeleyi vereceğiz. Ben daha önce de röportajlarımda söyledim; ne olursa olsun biz sonuna kadar mücadele vereceğiz.

Bu futbol oyunu. Gerçek anlamda taraftarlarımız da saha içindeki mücadeleyi, iyi niyeti, isteği, azmi, hırsı gördükleri zaman zaten farklı bir bakış açısı oluyor. Bunu taraftarlarımız çoğu kez yaptı. Biz, Trabzon’da maç kaybettik bir sürü taraftarımız sağ olun destek olmaya geldi. Yarın da biz maça çıktığımızda beraber olalım. Yarın alacağımız üç puan bizi ciddi anlamda yukarı çekecek ve ondan sonra alacağımız puanlar da yukarıya tutunup gitmemizi sağlayacak. Yani, evet ben sakatlığımdan dolayı bir süre uzak kaldım, sahada olmadım ama benim kalbim de aklım da her maç sahada. Ben sakatlığımın ilk döneminde bisiklet çevirirken bile sahada futbolcular antrenman yaparken ben kafa olarak hep oradaymışım gibi, orada antrenman yapıyormuşum gibi düşündüm. O süreç belki de iyileşmemi hızlandırdı. Bir futbolcu için bunlar çok önemli. Bizler, sahada elimizden gelenin fazlasını, daha fazlasını, mücadelemizin daha fazlasını vererek taraftarımızdan ne olursa olsun bilinçli bir şekilde desteğini sürdürmelerini istiyoruz.

Bundan sonraki süreci sağlıklı bir şekilde götürelim ki bir şeyleri başarma şansımız varken, o başarıyı hep birlikte yakalayalım, başka türlü yapamayız! İnşallah dediğim gibi olur. Ben, çok empati yapabilen bir insanım. Kendimi her zaman herkesin yerine koymaya çalışırım. Şu anki duruma çok üzülüyorum. İnşallah bu maç bizim için güzel bir maç olur. Ben de en kısa dönemde, zaten bitti sayılır, çok az bir süre kaldı takımla beraber çalışmama. Son bir kontrolüm var, sonrasında yavaş yavaş başlayacağım. Ben de takıma katıldıktan sonra hep beraber güçlerimizi birleştirerek sağlıklı bir şekilde ve tekrar üstüne basa basa söylüyorum ‘birlikte’ yolumuza devam edeceğiz, sonuna kadar."