TFF, 2010-11 sezonunun tescilinin iptali talebinizi reddetti, artık yol haritanız nasıl olacak?
Türkiye'de futbolun temelinde adaletsizlik olduğunu herkes biliyor. Halk da biliyor ve büyük çoğunluk da bundan rahatsız. Şike yok diye diretseler de yapılan tüm sportif yargılamaların sonucu ortada. Yöneticilere teşebbüsten ceza verdiler, 'sahaya yansımadı' dediler, futbolculara ceza verdiler. Kullandıkları o çocuğu (İbrahim Akın'ı kastediyor) çıkarmış hâlâ konuşturuyorlar, Savcıyı suçluyor. Türk futbolunu temizlemek için namusuyla çalışan emniyet, savcı ve hakimlerimize hakarettir bu. Bu mevkilerdeki isimlere minnet borçluyuz böyle bir pisliği ortaya çıkardıkları için. Biz bir başvuru yaptık ve TFF Yönetim Kurulu'nda bunun görüşülmesini istedik, federasyon yanlışından dönsün istedik. Ama onlar bu yolda gitmekte ısrar ediyor, UEFA ve FIFA'yı gözardı ediyorlar. Türk futbolunu ateşe atıyorlar. 'Onlar iç işlerimize karışamazlar' deseler de bu kuruluşların süreci izlediklerini biliyorlar. Artık uluslararası boyut kazanmış bu pisliğin üstünü örtemezler, bu pisliğin de üstünde oturmaya devam edemezler. Bu Trabzonspor'un çalınan ilk kupası da değil. Büyüklerimiz daha iyi bilir ama 1995-96 sezonundan bu yana 4 tane şampiyonluğu çalınmıştır kulübümüzün. Biz kupa peşinde değiliz, biz Türk futbolunda adalet terazisinin doğru tartması için uğraşıyoruz. Şampiyonlukların sahada kazanılması için çaba harcıyoruz. Kendimiz için tüm Anadolu kulüpleri için çaba harcıyoruz.
UEFA ve FIFA'nın adını çok anıyorsunuz. Bu kurumlarla görüşüyor musunuz?
UEFA ve FIFA ile temasta olduğumuz isimler var. İstediğimiz, onların da tavsiyesi bu sürecin Türkiye'de adaletli bir şekilde sonuçlanması. Avukatlarımız şimdi TFF Tahkim Kurulu'na başvuru yapmak için çalışıyor. Bu süreç sonunda durum değişmezse Türkiye ağır bir bedelle karşı karşıya kalabilir. Buna biz üzülürüz ama gerekli kararları almayanlar sokağa çıkabilir mi? FIFA'nın dünyada bu tip durumlardaki uygulamaları belli. Hataları düzeltmek için bir süre tanıdılar. TFF başkanına sordum, FIFA ve UEFA size 'Bu sorunu böyle çözeceksin' şeklinde talimat verirse ne yapacaksınız diye, 'O zaman yaparız' dedi. Keşke şimdi kendileri düzeltse ve az yarayla bu olay halledilse. Çünkü dışarıdan müdahale olursa bu çok daha ağır bir bedel olacak. Kimse Türk futboluna toplu bir ceza veremez ama adı geçen kulüplerimiz çok daha ağır cezalarla karşı karşıya kalabilir. Türkiye'de kamuoyunu 'Hakimler, savcılar beni kandırdı' diye yandaş basınınızı kullanıp kandırabilirsiniz ama Avrupa'da futbolu yönetenler bilgi ve belgelere bakarak karar verirler. Türk futbolu, 3 Temmuz 2011'de temizlenmek için büyük bir fırsat yakaladı ama bunu kullanamadı. Türk futbolunda şike ilk defa yapılmıyor, şike her zaman vardı. Ama gelişen teknoloji ve bu sorunu bulup ortaya çıkarmak isteyen namuslu emniyet mensuplarınca kurulan radara yakalandılar. Bu işte medyanın da büyük suçu var. Yakalananları aklamak için yarıştılar. Atatürk, "Ben sporcunun zeki, çevik, 'ahlaklı' olanını severim' demiştir. Ama sanki yöneticiler 'ahlaksız olabilir' gibi davranıyorlar
BÜYÜK LİDER
Mücadelenizde Anadolu kulüplerinden destek alabiliyor musunuz?
"Anadolu Beyi" unvanını bize Anadolu takımları verdi. Biz onların da haklarının yenmemesi için uğraş veriyoruz. Pek çoğu bizimle olduklarını sık sık bize söylüyorlar. Konu sadece İstanbul büyüklerinin sahada kollanması değil. Biz Anadolu takımlarının; TV yayın gelirleri, haksız hakem kararlarıyla çalınan haklarının gözetilmesi için çaba harcıyoruz.
Hakemlerden şikayetçi misiniz?
Tabii ki... İstanbul takımlarının oyuncularıyla maçlarda gayet nazik konuşur, onları dinleyip sırtını dahi sıvazlarken, Anadolu kulüplerinin oyuncularını dinlemiyor, en ufak bir itirazda kartlarını kullanıyorlar. Biz kazanan taraf olmak derdinde değiliz, sadece kuralların herkese aynı şekilde uygulanmasını istiyoruz. Anadolu takımlarının holding patronu yöneticileri yok diye onları yok sayamazsınız.
Yönetiminiz, camianızdan birçok eleştiri de alıyor...
Şike ve ardından gelen süreçteki kötü yönetimle maddi manevi olarak çökmüş bir camiayı ayağa kaldırmak kolay değil. Ancak buna rağmen göreve geldiğimizden bu yana büyük bir mücadele veriyoruz. Ama Trabzonspor'da başlattığımız bu değişimi hazmedemeyenler var. Kulüpten rant sağlayanların musluklarını kapattığımız için onların hedefi olmamız normal. Trabzonspor ellerinde oyuncaktı. Biz onların ellerinden oyuncaklarını aldık. Artık kimse kulübün ismini kullanıp kendisine rant sağlayamıyor. TFF'ye yaptığımız müracaat öncesi 'Neden başvuru yapmadınız' diyorlardı, şimdi de 'Geç başvurdunuz' diyorlar. Onların niyetleri kötü. Yakında kamuoyu ile paylaşacağımız bilgilerle, bize 'Niye hesap sormuyorsunuz' diyenlerin merakını gidereceğiz. O zaman, bizi eleştirenler, önceki yönetimi ayakta tutanlar ne yapacaklar, halkın içine nasıl çıkacaklar merak ediyorum.
Mahkemenin kongre kararı için ne diyorsunuz? Aday olacak mısınız?
Genel kurul kongrede bir irade ortaya koydu. Hem beni seçti hem de yönetimin görev süresini belirledi. Ancak kongre divan başkanı tecrübesiz olmasından ötürü birkaç kez oylama yaptırıp sanki ortada tartışmalı bir durum varmış gibi bir görüntünün ortaya çıkmasına sebep oldu. Sonuçta yerel mahkeme bir karar aldı. Biz hukuka saygılıyız, eğer bu karar kesinleşirse yapılacak kongrede tekrar aday olurum. Ben seçimi herkese karşı kazandım ve 6 ay neler yapabileceğimi gösterdim. Şimdi de tekrar aday olmaktan çekinmem, desteğim daha da arttı.
Trabzon'daki lig maçlarında seyirci sorununuz var. Taraftarlara kırgın mısınız?
Biz bu taraftarın içinden çıktık, onlara küsme gibi bir lüksümüz olamaz. Başkanlıktan ayrılınca da onların yanına döneceğim. Bu kulübün sahibi taraftarlardır. Biz; onlardan küsmemelerini, desteklerini artırarak sürdürmelerini istiyoruz. Bu kulübü bu hale taraftar getirmedi. Bu kulübü bu hale getirenler yakında bedel ödeyecekler.
Yeni stadın temel atma töreni bu hafta sonu yapılacak. Başbakan Erdoğan da gelecek mi? Stadın ismi ne olacak?
Başbakan Erdoğan'ın kulübümüzü ziyaretinde bu konu konuşulmuş, tarih belirlenmişti. İsim konusunda şu anda kesin bir şey yok. Başbakan'la görüşmelerimiz farklı yorumlanıyor. Bu ülke nereden nereye geldi, bunun farkında olmak lazım. 10 yıl önce yurt dışında, gümrüklerde gördüğümüz muamele ile şu andaki farklı ise bu Erdoğan iktidarının başarısıdır. Bu Türkiye'nin güçlendiğinin göstergesidir. El açan ülkeden, kucak açan ülke olmaya geri dönüyoruz. 600 yıl dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun torunlarıyız. İşte bu büyümeyi dışarıda hazmedemeyenlerin içeride de uzantıları var. Bunu başaran Sayın Erdoğan değil başka bir isim olsa benim tavrım yine aynı olurdu. Bu ülke için mücadele eden bir Başbakan'a destek vermiyorsanız sorun sizdedir.
Ya 'Başbakanım niye 20 dakika önce gelmediniz? ' sorusu...
UEFA Avrupa Ligi'ndeki Legia maçına Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da geldi. Kendisini karşılamak için dışarı çıkınca attığımız iki golü de seyredemedik. "Başbakanım neden 20 dakika önce gelmediniz, golleri göremediniz" dedim. (Gülüyor)
BAŞKANLA KISA KISA
Zaman zaman üslubunuz eleştiriliyor. Sokakta dolaşırken tepki alıyor musunuz?
Hayır tam tersine İstanbul'da, Avrupa'da pek çok yerde diğer takım taraftarlarının büyük ilgisi var.
Mel Gibson'ın "Cesur Yürek" filmini çok seviyormuşsunuz.
En az 4-5 kez izlemişimdir. Her izlediğimde aynı şekilde duygulanırım, etkilenirim. Bir halkın kurtuluş mücadelesini anlatır.
Sinemaya gidiyor musunuz?
Eve zor gidiyorum, sinemaya nasıl vakit ayırayım.
En sevdiğiniz yemek hangisidir?
Bizim meşhur kara lahana dolmasının benim için yeri ayrıdır.
Bir imaj sorununuz olduğunu düşünüyor musunuz?
Ben mülayim bir adamım ama mücadele ettiğimiz kesimler, ellerindeki medya gücüyle farklı göstermeye çalışıyorlar. Haksızlık ederseniz elbette öfkelenir, hakkımı savunmaya çalışırım. Zaten siz bunu yapmıyorsanız, sorun sizde demektir.
İstanbul'da nerede yemek yersiniz genelde?
İstanbul Bakkalköy'deki meyve sebze halinde küçük salaş bir ufak restoran var. Zaman zaman gece arkadaşlarla oraya gider yemek yeriz. Gören vatandaşlar şaşırıyor. Önce "O mu acaba" diye şaşırıyorlar. Sonra fotoğraf çektirmek için sıraya girdiler. Meyve sebze getirenler oldu, sağ olsunlar.
Trabzon'da yemek için nereyi tercih edersiniz peki?
Trabzon'da halkın olduğu yerlere gitmeyi tercih ederim. Meydanda sulu yemek yapan mekanlar vardır. Gece geç yiyecekseniz Akçaabat'ta haşlama yapan mekanları tercih ederim.
Oğlunuzla en son hangi maça gittiniz?
En son Legia maçına gittik Polonya'ya, çok şükür mutlu döndük.
Tolga, Onur'un sakatlığı sonrası kaleye geçen Zeki'ye mesaj atıp başarı dilemiş, haberiniz vardır.
Tolga buranın çocuğudur, başarılarıyla gurur duyarız. Beşiktaş'ın kalesini korusa da o Trabzonsporludur. Onur Kıvrak da onun gibi hem karakterli hem başarılı bir isim. Onur'a geçen sordum, dünyada neyin değeri biçilmez diye... 'Başarı' dedi bilemedi, sadece Onur'a değer biçemezsiniz. Onun için nasıl bir teklif gelirse gelsin, bizim 'onur'lu insanlara ihtiyacımız var.
Kadıköy'e gittiğinize pişman mısınız?
Benim oyuncum, İstiklal Marşı okunurken beni protokolde görmeli. Oyuncumun olduğu her yerde ben de olurum. Pişman değilim, ben şeref tribününde bir sürü hakarete, lafa yanıt vermedim ama çıkışta provokasyon oldu. Beşiktaşlı taraftarlarla da tribündeydik ama onlarla fotoğraf çektirmekten maçı izleyemedim.
Devre arası takıma takviye yapacak mısınız? Mustafa Pektemek'in adı geçiyor...
Hocamız Mustafa Reşit Akçay'ın çalışmaları sürüyor. Takıma gerekli takviyeleri yapacağız. Ancak Mustafa Pektemek'le ilgilenmiyoruz.
Akçay'a güveniyor musunuz, takıma taktik veriyor musunuz?
Mustafa Akçay karakterli biri. Türkiye'de başkanlar 'Hocanın arkasındayız' deyince hocalar gidiyor. Bu yüzden ben Mustafa hocanın yanındayım. Herkesin alanı belli, ben onun işine karışmam. Ben sadece 'sahada Trabzon'a yakışan mücadeleyi takım versin' derim. 'Takım korkak oynuyor' denmesin isterim. Bunun dışında hocanın işine karışmam.
Malouda ve Bosingwa'dan sonra Lucas Barrios neden alınamadı?
Kendisiyle anlaşmıştık. En son imaj parası olarak 3 milyon euro istedi, ona da 'olur' dedik ama sonra Moskova'ya gitti ve sakatlandı. Bize de 'iyi ki almamışız' dedirtti.
1461 Trabzon'u satacak mısınız?
Böyle bir durum olamaz. Benim istediğim, yıllardır söylediğim; İstanbul'da, Avrupa'da hatta Güney Amerika'da pilot takım kurulmasıdır. t İstanbul'da Olimpiyat Stadı'nı rahatlıkla dolduruyorsunuz... Olimpiyat Stadı'nda 'deplasman takımı' olarak en çok seyirciyi götüren takım Trabzonspor'dur, yanılmıyorsam bu bir rekor ama müracaat etmediğimiz için bu kayıtlara geçmedi.
Okuldan uyarı geldi
Bütün zamanım Trabzonspor'la geçiyor. Çocuklarımın okulundan müdür yardımcıları geçen gün bir uyarı gönderdi zaten. "Başkan oldunuz; çocuklar sizi göremiyor. Olumsuz etkilenmesinler, okuldan çıkarken onları almaya gelirseniz iyi olur" dedi.
Kentin desteği muhteşem
Trabzon'da herkes bana "Bu duruşunu koru" diyerek destek veriyor. Demek ki Trabzon insanında böyle beklenti olmuş kulüp başkanından.
Başkan değil, hizmetkarım
Ben kulübün başkanı değil, hizmetkarıyım. Trabzonspor'u kendi ayakları üzerinde duracak hale getirmek için zamana ihtiyacımız var. Sadri Şener'in başkanlığında yanlışlarına, 200 milyon liraya yaklaşan borcuna ses çıkarmayanlar biraz da bize sabretsinler. Bu kulübe zarar verenler hesap verecekler.
YILMAZ ŞENOL - SERKAN ÜNLÜ Fotomaç
